Tuzdaki Su! Sudaki Tuz!

4
295

Bir arkadaşım, telefonda hal hatırımı sordu önce.. Devamında, İskenderun Gazetesindeki yazılarıma atıfla; “niçin Tuz ve Su” diye sorunca ürperdim birden.. Kemoterapi tedavisi sırasında verilen sodyum klorür / tuz çözeltili suyu duyumsadım damarlarımda..

Arkadaşıma, “Biyokimyacılar hayatın, aminoasitlerin proteinleri sentezlemesiyle oluştuğunu, geliştiğini ve sürdüğünü söyler.. Bu, topraktaki tuzsal parçacıkların su ile birleşmesi anlamına gelir” dedim cevaben.. Devamında, 2005 yılında yayımlanan ilk yazımda niçin “Tuz ve Su” olduğunun yanıtının bulunduğunu söyledim.. Ve fakat bu yazı “internet” ortamındaki arşivde yoktu.. “Başlarken” başlığı altındaki o yazıdan birkaç paragrafı yineleyerek, “niçin Tuz ve Su” sorusunun yanıtı bağlamında yeniliyorum..

“Tanpınar, “deniz köpüğüne” benzetir dizeleri.. “Deniz köpüğünü dalgaların ucundan toplamaya kalkınız, avucunuzda birkaç damla tuzlu su kalır.”

Dizelerden süzülen birkaç damla tuzlu su olur bu anlamda  duyumsadıklarımız.. Avuçlarımızda kalan birkaç damla tuzlu su olur mesela yaşanmışlıklar..

Fazıl Hüsnü, “Yarı aydınlıklar ki sahipsiz / Ve mavi serçeler sabahtan erken / Çocuğum şarkı söyle sokaklarda / Sesin güzelliğini kaybetmeden” der bir şiirinde..

Nazım Hikmet, “En güzel günlerimiz / henüz yaşamadıklarımız / söylemek istediğim en güzel söz / henüz söylememiş olduğumdur” der ve ekler.. “Seni düşünmek güzel şey / ümitli şey / dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey / Fakat ben artık şarkı dinlemek değil / şarkı söylemek istiyorum.”

“Başlangıçta söz vardı” diye başlar “Yuhanna İncili” ve sözün yaratıcı kaynak oluşunu “hayat onda idi ve hayat insanların ışığı idi” diye tanımlar.. “Aşkın” nitelikli her kutsal kitabı okuduğumuzda “varlıkların oluşuna neden” yaratıcı kaynak anlamlı bir “ışıklı söz” kavramı bulabiliriz. Bu anlamla “başlangıçta var olan söz ışıklı idi” diyebiliriz..

Cemil Meriç, “Kültürden İrfana” adlı kitabında, “başlangıçta ne vardı?” diye sorar ve yukarıdaki anlatımı çarpıcı bir şiirsellikle özetler.. “Işık ve söz.. Göklerin sözü olan ışık ve gönüllerin ışığı olan söz..”

Yaşamımızı anlamlı kılan ne? Çarpıcı sözler ışığı şiir.. Şiir, duygusal ve düşünsel atmosferde etkili dalgalanımlar oluşturan ışıklı sözler rüzgârı olarak tanımlanabilir..  Bir kelime de olabilir bu, bir paragraf da.. Bu anlamla bazı anlatımların şiirsel oluşu şaşırtmaz bizi.. Buradan şiir için bir öykü özeti yakıştırması da çıkartılabilir.. Işıklı sözlerin çarpıcı etkisiyle özetlenen rüzgârlı öykücükler.. Ne anlatılır öykülerde? İnsana ait her şey.. Ya da felsefe…

Yaşamımızı anlamlı kılan ne?  Şiir ve felsefe.. Yüksek dalgalarıyla “biraz tuz, biraz su” bırakacak kumsallar arayan düşünce okyanusu felsefe… Ve okyanus dalgalanımlı sözleri aza indirgeyerek elimizde  “biraz tuz biraz su” bırakan şiir..

Kafka, “Değişim” adlı romanın daha ilk cümlesinde sarsar bizi.. “Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Cevdet Kudret de tuzlu sular çarpar yüzümüze.. “Biz sabah doğup akşam ölen böcekleri düşünerek ömrümüzü uzun sanıyoruz. Bunu evrendeki sonsuz zamanla karşılaştırmaya içimiz el vermiyor.”

 “Pek o kadar göremesek de uzağı / kuşların uçuşundan belli / bir şeyler olacak yarın / öbür günden önemsiz / bugünden önemli..” der  Ecevit de  “Yarın” adlı şiirinde..

 “Tuz Ve Su” başlığı altında, şiir, felsefe ve eğitim üzerinde “deneme türü yazılarla” sizlerle konuşabilme umudu” dileğiyle bitirmiştim söz konusu o yazıyı..

İsmet Özel, “Yıldızların Uzaklığına Övgü” başlıklı şiirine; “Kargaşa.. Anılacak günlerim olmadı mı benim..” dizeleriyle başlıyor ve şu dizelerle bitiriyor. “Ey yangınlar artığı! Her yangından arta kalan bir şey, her yangından arta kalan gerçek şey, çoğalt beni.”

Kargaşadan düzene anılacak günlerimizin yıldızı Mustafa Kemal’i sevgiyle anıyor,  “Kurtuluş Savaşı yangınımızdan arta kalan gerçek şey; laik, demokratik, sosyal hukuk ilkeli Cumhuriyet, çoğalt bizi” dileklerimle umudumu yineliyorum..

Selam ve saygılar… ozdemirgurcan23@gmail.com

4 YORUMLAR

  1. Biz size neden tuz ve su Diye sorduğumuzda Siz gelen dalgayı elinizde avuçladığınızda elinizde sadece Denizin Tuzu ve denizin dalgasından gelen su kalır demiştiniz işte bunlarda kalıcı değerler demiştiniz

  2. hocam ben tuana uçmaz sizi çok özledik sadece ben değil kardeşim annem ve babamda sizi çok seviyoruz .
    sizi nereden bulacağımın şimdi anladım bende berile katılıyorum hocam sizin bizdeki değeriniz hiç bitmek bilmez…

Nebile Alkan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Please enter your comment!
Please enter your name here