Topal; “Muhalefetin Susturulmaya Çalışıldığı Yerde Demokrasiden Söz Edilemez”

0
92

CHP’li Vekillerden Mecliste ‘Demokrasi’ Nöbeti!

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri, önceki gün mecliste görüşülen iç tüzük değişikliklerinin ardından, genel kurulun kapanmasına rağmen meclisten ayrılmayarak ‘Adalet ve Demokrasi’ nöbeti tuttu.

İç tüzük değişikliklerinin görüşülmesinde CHP’li vekillerden sadece 21 tanesine 5’er dakikalık konuşma hakkı tanındığını kaydeden CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, milletin haklarını savunmak adına mecliste ‘Adalet ve Demokrasi’ nöbetine başladıklarını ve gece boyunca kürsüde konuşmalar yaparak hem Halk TV ekranlarından hem de kendi sosyal medya hesaplarından bu konuşmalarını kamuoyuyla paylaştıklarını kaydetti.

Muhalefetin Susturulduğu Yerde Demokrasiden Bahsedilemez

Daha önce TBMM içtüzük değişikliğine ilişkin olarak AKP ve MHP’ye uyarılarda bulunduğu hatırlatan Milletvekili Topal; “İç Tüzük, Meclisimizin çalışma düzenini ve işleyişini belirleyen ana hukuki bir metin olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu Parlamentonun çalışma kılavuzu, yol göstericisidir ve o nedenledir ki üzerinde yapılacak değişiklikler aklıselimle düzenlenmeli ve ileride demokrasimizi açmaza sokacak bir netice vermemesine özen gösterilmelidir, iktidardan beklentimiz odur. Genel tanım noktasında bir uzlaşı olmakla beraber, nasıl bir Meclis istendiğine bağlı olarak nasıl bir İç Tüzük sorusuna verilen farklı yaklaşımları barındıran cevaplar çerçevesinde başlıyor asıl sorun aslında burada. Genel Kurul, komisyonlar, Başkanlık Divanı, Danışma Kurulu, siyasi parti gruplarının Meclis çalışmaları, milletvekillerinin yasama sürecine katılımları, kanun teklifi ve önerge verme hususları, konuşma süreleri gibi yasa yapım ve denetim süreçlerinin tamamı İç Tüzük’le tanzim edilmiş. İşleyen demokratik bir Parlamento mu istiyoruz, yoksa az önce de belirttiğim gibi gerçekten el kaldırıp indirilen bir Parlamento mu? Aslında, bu değişiklik teklifinin üzerine kurulduğu asıl tartışmanın, tamamen muhalefetin sesini kısma olduğunu düşünüyorum. Teklifin gerekçesinin hemen ilk satırlarında dört yıldır uygulanan bir İç Tüzük’ten bahsediliyor. Oysa, İç Tüzük’te yaklaşık 14 defa değişiklik yapılmış ve kapsamlı bir şekilde yapılmış. Esasen, bugün İç Tüzük tartışmalarının alevlendirilmesinin ana unsuru, maalesef -bir daha altını çizerek söylemek istiyorum- iktidarın farklı seslere, aykırı seslere tahammül edememesidir.

Oysa demokratik bir hukuk devletinde, yasama organı üyelerinin, yasama faaliyetinin asli unsuru olan milletvekillerinin görüşlerini ifade etmelerinin engellenmeye çalışılması hiçbir şekilde, hiçbir demokratik devlette, hiçbir sosyal hukuk devletinde kabul edilemez, teklif edilmesi dahi kabul edilemez. Bu yüzden de zaten teklifin birçok bakımdan Anayasa’mıza aykırı olduğunu burada birçok hukukçu arkadaşımız da ifade etti, ben de bir kez daha ifade etmek istiyorum. Yasama işlevi yerine getirilirken muhalefet milletvekillerinin susturulmaya çalışıldığı yerde demokrasiden asla bahsedilemez” şeklinde konuştu.

Tüm gece mecliste kalarak, Milletin Meclisi’nin, milletvekillerinin sesinin kısılmaya çalışılmasını, AKP’nin getirdiği içtüzük teklifini protesto etmeye devam ettiklerini kaydeden Milletvekili Topal; “Şu anda da milletvekili arkadaşlarımızla birlikte hala meclisteyiz. Susturamayacaklar, son sözü direnenler söyler” dedi.

CHP’li tüm vekillerin katılım gösterdiği eylem ile ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP’li Vekiller, şu görüşlere yer verdiler; “Genel kurulu kapandıktan sonra da içtüzük teklifinin yanlışlarını, çekinceleri halkımıza anlatmak için tarihi bir eylem başlattık. Çünkü bu iç tüzük değişikliği, milletvekillerinin, milletvekillerini Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderen milletin sesini kısmaya yönelik bir içtüzük teklifi. Bunun için yeteri kadar konuşma hakkı da verilmedi. 21 milletvekili arkadaşımızın 5’er dakikalık konuşma hakkı olduğu gibi diğer grup üyelerimizin konuşma hakkı dahi olmadı. Bizde genel kurul kapandıktan sonra tüm milletvekillerimizle, bu tarihi değişikliği tarihe not düşmek amacıyla, meclis genel kurulunda ‘Adalet ve Demokrasi’ nöbeti tutmaya karar verdik. Tüm milletvekili arkadaşlarımız, hepimiz bu konuda kürsüye çıkıp görüşlerimizi dile getireceğiz. Halkımızı bilgilendirmeye, anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü burada yaşanan bazı gerçekler, kamuoyuna yeteri kadar yansıtılmıyor. Birkaç medya organı dışında kimse yer vermiyor. Halk TV başta olmak üzere birkaç medya organında ve kendi sosyal medya hesaplarımızdan kendi imkanlarımızla yurttaşlarımıza burada olan biteni duyurmaya, anlatmaya devam edeceğiz.

Önümüzdeki dönem Zor bir dönem olacak. OHAL meclise de geldi, OHAL milletvekillerine de geldi. Ama OHAL varsa bu halde var diyoruz, direnme de var diyoruz. Gerekirse sabaha kadar bu mecliste konuşuruz. Önümüzdeki dönem güzel bir mücadele dönemi olacak, şu an bu mücadelenin ilk sesleridir.

Bizim buradaki eylemimizin nedeni, milletimizin sorununu gündeme getirebilmek. Bunun için buradayız. Sizler için varız, sizlerin dertlerini, sorunlarını meclise taşımak için varız ki, çözülebilsin. Sağır kulaklar duysun, kör gözler görsün diye mücadelemiz sürüyor, sonuna kadar da sürecek. Bu gidişattan en kısa zamanda demokratik yollarla, sandık yoluyla kurtulacağız. Bu iktidarı, bu haramiler iktidarını sandığa gömeceğiz. Türkiye daha aydınlık, daha refah bir Türkiye olacak.” (Haber: Helga TERBİYELİ)