Tam Derslik İki Hikaye…

0
557

Günaydın sevgili okuyucularım. Nasılsınız bu sabah? Gündemden uzaklaşalım istedim bugün… İki güzel hikaye okuyalım ders niteliğinde… Sağlık ve sevgiyle kalın sevgili okuyucularım. Yase

& & & & &

Çöpçülük Mesleği

Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. “Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun” demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Sonuçta hepsi çocuk işte. Kırmışlar yavrucağın kalbini. Çocukların güzel yanıdır gönülleri, kırılsa da çok, hemen toparlanmaya meyillidir. Yetişkinlere benzemez, kin gütmezler.

Konuştum babayla. Çok üzüldü, çocuğunun üzülmesine. Dağ gibi adam gözyaşlarını ilk kez ayırdı gözlerinden belki de. “Üzülmek yetmez dedim, bir planım var. Dahil olur musun?” Kabul etti seve seve.

“Pis ülke” oyunu oynattım çocuklara bir gün. Türetilmiş (uydurma) bir oyun. Ne bulduysak attık yerlere. Bu arada “kötü koku spreyi” sıktık sınıfa, çocuklar görmeden tabi. Birazdan sınıf dayanılmaz bir kokuya karıştı. Dedim niye böyle oldu* Dediler öğretmenim çöplerden, pislikten. Durun dedim, bakın kapıya, biri gelecek, kurtaracak bizi bu pislikten, kokudan.

Pür dikkat kapıya bakıyor hepsi. Yepyeni sıfır çöpçü kıyafetleri, süpürgesi ve faraşı ile giriyor kapıdan kahramanımız. Çocuklar büyüleniyor sanki. Bak bak bitiremiyorlar. 1.90 boy. Heybetli mi heybetli çöpçümüz.

Başlıyor hemen temizliğe. Bende pencereleri açıyorum hemen. Temiz hava nüfuz edince etkisini kaybediyor kötü koku spreyi. Yardımcı öğretmenimiz de yasemin kokulu oda spreyini sıkıyor birkaç fıs. Çocukların gözü bizi görmüyor zaten. Ama içlerine doluyor mis gibi çiçek kokusu.

Sonra yarım ay düzeninde oturuyoruz çöpçünün karşısına. Konuşuyor prova ettiğimiz gibi. “Çöpçüyüm ben” diyor. “Siz sabahları uyurken daha, yada gece yarısı mahallenizin çöplerini topluyorum. Arkadaşlarım da var. Onlar da topluyor. Çöpler toplanmasa sokaklardan, her yer bugün sınıfınızın koktuğu gibi kokar. Çöpçülük zordur çocuklar. Çok zor iştir.”

Anlatıyor uzatmadan. kısa, öz, keskin. Anlattıkça daha da büyüyor adam. Nasıl dinliyorlar anlatamam. Gözlerini hiç ayırmadan. Hele oğlu. Gurur duyuyor babasıyla ve her sözünde hayran oluyor ona. O bakışa ömür verilir inanın bana.

Sonra fotoğraf çektiriyoruz hepimiz kahramanımızla. Alkışlarla ve aşkla uğurluyoruz çöpçümüzü. Bir baba, bir oğul. Tedavi edilmiş iki yürek. İşimiz bu. Yüreğe dokunmak. Hanımlar, beyler! Bir çocuğun alın teriyle para kazanan babasının mesleğinden utanmasına dayanamam. Dayanırsam, öğretmen olamam.

Ertesi sabah soruyor birkaç veli. “Bizim çocuk akşamdan beri büyüyünce çöpçü olacağım diyor. Siz ne öğretiyorsunuz bu çocuklara Allah aşkına?”

Gülümseyerek cevap veriyorum. “İnsan olmayı öğretiyoruz”

& & & & &

Sermayemiz

Öldüğümüzde paramız bankada kalır… Ama yaşarken harcayacak yeterli paramız yoktur. Gerçek şu ki; öldüğümüzde harcanmamış epey paramız kalmıştır. Çin’de zengin bir iş adamı öldüğünde bankadaki 1.9 milyar dolar eşine kaldı. Eşi de adamın şoförüyle evlendi. Şoför şöyle söyledi: “Ben hep patronum için çalıştığımı sanırdım… Şimdi anlıyorum ki meğer o benim için çalışıyormuş!!!”

Acı gerçek şudur:

-Daha çok yaşamak daha zengin olmaktan önemlidir. O halde kimin kim için çalıştığını sorun etmektense güçlü ve sağlıklı bir bedene sahip olmaya çalışmalıyız.

-Son model bir cep telefonunun fonksiyonlarının % 70’i kullanılmaz!

-Lüks bir arabanın aksesuarlarının % 70’i gereksizdir.

-Lüks bir villanız ya da malikaneniz olsa alanın % 70’ini kullanmazsınız.

-Gardrobunuz için durum farklı mı? Giysilerinizin % 70’i yepyeni durur.

-Yaşam boyunca çabaların ve kazançların % 70’i başkalarının harcaması içindir.

-Demek ki biz, kendimize ait % 30’a sahip çıkmalı ve ondan tam yarar sağlamalıyız.

O halde şunları yapın:

-Hasta olmasanız bile düzenli olarak sağlık kontrollerinizi yaptırın.

-Susamasanız da daha çok su için.

-Çok ciddi sorunlarla karşılaşsanız bile onları boş vermeyi öğrenin.

-Haklı bile olsanız diretmeyin.

-Çok zengin ve nüfuzlu bile olsanız kibirli olmayın.

-Varlıklı olmasanız da mutlu olmaya çalışın.

-Çok meşgul bile olsanız aklınızı ve bedeninizi çalıştırmaya zaman ayırın.

-Sevdiğiniz insanlar için zaman ayırın.

Günün Şiiri

Sevgili Arkadaşım

1.

Gözlerinin rengi gibi

Yüreğinin rengi gibi

Saçların da kendi renginde

 

Ama ben, ellerini gördüm önce

Toplayan, düzelten, onaran ellerini

Dokunduğuna soluk aldıran

Telâşlı, usta, sevecen ellerini

 

Geç anladım ve inandım

Her gün daha çok inanıyorum

Ellerin, güzel işlerin karıncası

Ellerin, ellerden bıkmış ellerime sığınak

2.

Yüzünün rengi gibi

Dudaklarının rengi gibi

Saçların da kendi renginde

 

Ama ben, özverini gördüm önce

İçinden çavlan gibi dökülen özverini

Hep koşan, yürümeyi bilmeyen

Hesapsız, gücendirmeyen, saydam özverini

Neye uzansa dirilten

Susan, hüzünlenen, sıcak özverini

 

Geç anladım ve inandım

Gün gün daha çok inanıyorum

Özverin, güzel işlerin arısı

Özverin, sözcüklerden yılmış kafama barınak

3.

Derinin rengi gibi

Sesinin rengi gibi

Saçların da kendi renginde

 

Ama ben, seni gördüm önce

Gülen, yaşayan, bilen seni

Körpe bir söğüt dalı gibi çırpınan

Durduğu yere can veren

Gönüllü, duyan, seven seni

 

Geç anladım ve inandım

Şimdi daha çok inanıyorum

Sen, hayatın ablası

Saf olan her şeyin mayası

Sen, eşyalardan usanmış kalbime dayanak

4.

Sevgili arkadaşım benim

Sana “sevgili arkadaşım” diyorum

Budur, bizim anladığımız sevdanın tanımı

İşte sana bir aşk şiiri

İçinde “sevgilim” sözcüğü geçmiyorsa

Suçun yarısı senin

Çünkü, ben de bize yaraşanların sözcüğünü değil

Kendisini seviyorum senin gibi

Süreyya BERFE

Günün Sözü

İnsansal öz, tek tek her bireyin doğasında bulunan bir soyutlama değildir. Gerçekliği içersinde, bu, toplumsal ilişkilerin bütünüdür.

Karl MARX

Hayat herkes için acı, çünkü benim boş yere dilediklerime sahip olmuş nice insanlar gördüm, onlar da mesut değil.

Honore de BALZAC

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here