Suriye gittikçe kendi özgürlüğünden uzaklaşıyor. Kendi özgürlüklerini ve benliklerini kaybeden her millet, başka milletlerin egemenliğinde yaşar. Yüzlerce bölücü terör örgütlerini yıllar boyu bünyesinde besleyen bir ülkenin, başına bunların geleceği önceden belliydi! Taşeron olarak kullandığı bu şer güçler eninde sonunda kendine düşman olarak döndü. Uzaktan kumandalı şekilde hareket eden bu lanet içerikli topluluklar, eninde sonunda bulunduğu ülkeyi ateş alanına çevirir. Nitekim de öyle oldu.
Sanmayın Esed bunları yönetiyor. Artık Suriye’de gelişen her türlü olaylar; Esed dışında cereyan ediyor. İlk önce kullanılan bu masumane sade güçler, şimdi ülkesinin başına bela olduğu gibi komşu ülkelerinde başına bela… Özellikle Türkiye, şimdi bu belanın tam ortasında kaldı. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal! Türkiye’nin toprak bütünlüğü böyle giderse her an tehdit altında. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Allah’tan yalınız değil. Yanında bu vatan için gözünü kırpmadan kendini feda edecek yetmiş milyon insanla beraber…
MHP Genel Başkanı boşu boşuna destek kararı almadı. Görünen vahametin karşısında devletin yanında yer alarak devleti yalnız bırakmadı. ABD destekli şer güçler koskoca devleti yakıyor, yıkıyorlar. Dünya bunları şuan seyretmekten başka bir şey yapmıyor. İsrail pusuda, her an gerekli şekilde ABD tarafında yer almak için zaman ve zemin gözetiyor.
Büyük bir sarsıntının oluşabileceği izlenimiyle Türkiye olarak teyakkuz halindeyiz. Şer güçler Türkiye ve Rus devletinden çekindiklerinden dolayı zaman ve zemin kolluyorlar. Şu an atraksiyonel şekilde kıllarını dahi kıpırdatmadan sessizce beklemedeler.
ABD, Türkiye’nin kesin tavrıyla geri vites atmış ve değişik demeçlerle “şer güçleriyle birlikte değiliz” vasvatalarıyla dünya kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Kendilerini Dünya’da bir güç olarak tanımlayabilirler fakat unuttukları tek şey Türkiye! Allah korusun vatan topraklarımız tehlikeye girdiği an onlar ummadıkları bir direnişle karşı karşıya kalacaklarının farkına vardılar. Savaşı çocuk oyuncağı sananlar yanıldıklarının farkına er geç varacaklar.
Afrin çıkartması şuan itibariyle başladı… Şer güçler ne yapacaklarını bilemez haldeler… Tutunacakları dallar kırılmaya başladı. Suriye ve Irak topraklarında ülke kurmaya çalışanların sonu şimdiden perişan…
Suriye’de yaşlı genç ve çocuklar perişan şekilde kıvranıyor. Toplama kamplarında cehennemi yaşıyorlar. Afrin’den kaçanların da tek sığındıkları ülke Türkiye! Savaş, ne olursa olsun çok vahşi bir çözüm. Ama ulusal topraklarımız tehdit altındaysa savaşmak kesin bir çözüm.
Suriye’de yıkılmadık şehir kalmadı. Vatandaşları aç ve perişan. Halen ESED görevde. Türkiye’de çadır kentlerde bulunan milyonun üstünde bulunan insan kitleleri, şaşkın ve korku dolu gözlerle gelişmeleri takip ediyor. Türkiye’de ve bölgemizde gezinen binlerce Suriyeli insan var.. Bulabildikleri evlerde bir biri üstüne kalan insanlar var. Çoğu aç ve susuz. “Allah onlara yardım etsin” diye yalnızca dua edip perişanlıklarına üzülüyoruz.
Ulusça korkuyoruz; korkmamak elde değil. Çünkü şer güçlerin ve onları oynatan piyonların tek hedefleri Suriye değil Türkiye! ABD Türkiye’den hıncını çıkartmak için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Her an her türlü sıkıntılı anları bizlere yaşatabilirler. Çok uyanık olmamız gereken bir zamandayız. Türk askeri; vatan topraklarımıza tecavüze yeltenenlere karşı dik duruşunu koruyor. İstihbarat örgütümüz boş durmuyor ama yine tedirginliğimiz bamteli!..
Dünya var olduğu müddetçe; Türk’ün bir değil binlerce düşmanı olacağı kesin. Suriye’de baş gösteren iç karışıklığın sonu tehlikeli boyutlara geldi. Süper devletler denilen bu vahşetin seyircileri olan vicdansızlar, ülkeleri kafalarına göre yönetme içindeler. Kim sesini fazla çıkartmaya kalkışsa, hemen boynuna boyunduruğu vurduğu gibi kafalarına koydukları ülkeyi de tarihten silme cüretindeler. Örnekleri, Libya, Irak, Afganistan, Suriye ve halen can çekişen bir çok Müslüman ülkeler var.
Dost uyur düşman uyumaz misali çok temkinli olmamız gerek!.. Onlar tarihler boyu boş durmamış, durmazlar da! Yakın geçmişte bizlere yaşattıkları acıları daha unutmadık. Allah’tan Yüce Kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk, o yıllar sahne aldı ve geldikleri gibi gittiler.
Ülke insanımız çok rahat ve sakin. Nedeni ise; Atatürk’ten miras kalan ve kesinlikle bozulmadan duran Türk milleti ve onun idarecileri, olayları en ince detaylarına kadar inceliyor ve ona göre hazırlıklılar. Ülkemizin tehdit altından kurtulmasına az bir zaman kaldı. Ordumuz görevinin başında! Allahu Ekber, Allahu Ekber la İlahe İllallah hu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd…
