Sporcudan Kebapçı Olur mu? (4)

0
52

Değerli okurlarım, biz futbol teknik direktörüne kravat takmayı sevmiyor, rüküş giyiniyor dedik. Bunun kimseye zararı yok ve aynı defileye çıkacak de değil. Sadece O’nun konumundaki bir kişi için bir dezavantaj. Bunları söylüyoruz ya, bu güzel ülkemizde öylesine olumsuzluklar yaşanıyor, öylesine rüküş sözler sarf ediliyor ki. Anlamak zor, ifade etmek daha da zor olmalı.

Üç-beş gün önce sağanak halinde yağan heykelini yaparken azami dikkati göstermemiz gerekmez mi? Estetikten yoksun hale geliyoruz. Yağmurlar nedeniyle en büyük şehrimiz tanınmaz haldeydi. İyi ki önemli bir futbol müsabakası oynanmıyordu. Yazın sıcağında yağmur nedeniyle maç iptali pek görülmüş şey değildir.

Yağmurun yağacağı var ki yağmıştır. Doğal afetlerin tahribatını en aza indirmek yine bizim elimizde. En büyük dezavantaj, son 32 yılın en yoğun yağışı düşmüş en büyük şehrimize. Doğal olarak tahribat olacaktır. Koşullar ne olura olsun, yaşananlar en büyük şehrimizin altyapı sorunu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ağaçları katlederek, şehri betonlaştırarak idare-i maslahat olmaz. Zaten plansız kentleşme bizim karakterimizidir. Genel olarak söylüyorum ki, ülkemizde önce mahalle kurulur, sonra altyapı akla gelir. Ne zaman bir kentimizi sel bassa, demek ki çok yağmur yağmıştır deniliyor.

Diğer taraftan, cennet-i mekân bir Nasrettin Hocamız vardı. Aradan şu kadar zaman geçmesine rağmen hala bizi güldürüyor. Böylesine entelektüel bir insanı hepimiz rüküşleşiyoruz. Bir asır önceki resimlere baktığımızda, yani oto yollara, köprülere vs. bir estetik var, güven duygusu aşılıyor insana. Bunlar düzelir mi, düzelmez mi? Bu konuda fazla bir fikrim yok. Yıllar önce bir hızlı tren gündeme gelmişti. Altyapısız faaliyete geçen bu hızlı tren bir anda otuz sekiz kişiyi aldı götürdü.

O zaman yetkililer şunları söylemişlerdi: Kader İlahi! Yağan yağmurlardan sonra yetkililer yine: Kader İlahi! Neden böyle oldu bilmiyorsunuz? Tahmin edilen bir yerlere gidiyoruz ya, bu seyahati ve süreci bazı şeylerle kamufle etmeye çalışıyorlar. Kendilerine göre öyle ama bunu kimsenin yuttuğu yok.

Toplumun renkleri, Toplumun yaşam biçimi, Toplumun idealleri yani yukarıda saydığım öğeler kaybolduğunda çıktık ortaya. Unutulmamalıdır ki bu kayıp, bu tek tipleşme bütün hızıyla devam ediyor. Birileri çıkıp da “Eskiden estetik mi vardı” diyemez.

Şu anda rahmetle andığımız ustaların yaptığı eserler ortada. O zaman teknoloji var mıydı? Ama estetik varmış ve günümüze kadar gelmişler. Rüküş ifadesi bakın bizi nerelere getirdi. Yarınki sayımızda, rüküş ifadesini kullanmadan başlığımızın içeriğini sizlere sunacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here