Sezer; “Sınırları Aşmak İçin Azimli Olun”

0
214

Ayna Derneğinin Bu Haftaki Konukları İki Kadın Şair Oldu

Evimiz İskenderun Süpürge Derneği ve Ayna Kültür ve Sanat Derneğinin, bu hafta ‘Çarşamba Sohbetleri’nin konukları iki kadın şair oldu. Uluslar arası Çukurova Sanat Günleri kapsamında derneğe konuk olan Zerrin Taşpınar ve Çiğdem Sezer, hem şiirlerini okudu hem de şairlerin, özellikle kadın şairlerin toplumumuzdaki yerinden söz ettiler.

Sohbet toplantısında ilk olarak konuşan Zerrin Taşpınar, şiir yazmaya lise yıllarında başladığını söyledi. Çukurova Sanat Günleri’nin bu yıl ki konusunu ‘sınır’ olduğunu kaydeden Taşpınar, bizim toplumumuzda en büyük sınırın kadınlara konduğunu vurguladı.

Sınırların yanı sıra insanlığın en özgür olduğu alanın sanat olduğunu vurgulayan Taşpınar; “Bir toplum ne kadar sanatla iç içe yaşarsa, sanatçılarını tanır ve sahip çıkarsa o kadar özgür yaşar. Sanat özgürlüğü getirir. Sanat kişiyi geliştirir. Sanatın gelişmesini istemeyen egemen güçlerin getirmek istediği sınırlar bizi yıldıramaz. Sanat sınır tanımaz. Sanatçı sınırları yıkma amacıyla üretmeye devam eder” dedi.

Geçmiş dönemde toplumsal engeller ve cehaletle, günümüzde ise gericilikle savaştıklarını kaydeden Şair Taşpınar; “Her dönemde ve ülkede, sanat egemen güçlerin toplumu teslim alma kendi fikirlerini topluma yerleştirmek üzere kurulmak isteniyor. Ama toplumsal eleştri yapan sanatçılar da vardır. Sanata yönelik baskının olması sanatın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bu nedenle sanata ve sanatçıya sahip çıkılması gerekir. Ne bize konulan sınır bizi yıldırır, ne de dünyadaki sınırlar. Sanatın sınır tanımazlığı içerisinde, sınırları yıkmak için üretmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Sivas katliamından son anda kurtulanlar arasında olduğunu da hatırlatan Taşpınar, 6 yıldır okul ve üniversitelerde öğrencilerle bir araya gelmesinin engellendiğini söyledi.

Şiirlerinden ‘Zirve’ isimli şiirini okuyarak konuşmasına başlayan Şair Çiğdem Sezer de, sınırlardan özellikle de kadınların önüne konan sınırlardan söz etti.

Sınırların aşılabilmesi için azimli olmak gerektiğini vurgulayan Sezer; “Hepimiz için sanat sınır açıcı bir araç. Sanat sınırsız ancak sanatçının kendisi sınırlı! Bizler insanız ve sınırlarımız var. O yüzden sanata ihtiyacımız var. Algı kapasitemiz sınırsızdır ama algıladıklarımız sınırlıdır. İşte o sınırı öteleyebilmek, özgürlük alanımızı genişletebilmek için sanata ihtiyacımız var. Sanatın bizzat üretim tarafında duran bizler için de geçerli bu, okur içinde geçerli. Keşfedilmemiz sınırsız olan bir kâinat var. İnsan olarak sınırlı olan bir sanat üreticisi var ve bir de sanat eseri var. Araçlarımız keşfedeceğimiz alan sınırsız ama bizler sınırlıyız. Sanattan beklentimiz bizim o sınırımızı geliştirmesi ve bize biraz daha özgürlük alanı açması.

Burada iki kadın şair oturuyor. Ülke ortalaması düşünüldüğünde çok iyi bir örnek bu! Çünkü mevcut şair sayısından çok azı kadındır. Neden böyledir? Çünkü çok uzun yılar kadınlar şiir yazamaz diye saçma sapan laflar edildi. Ama bunun nedeni kadına getirilen sınırlardı. İnsanın sahip olduğu sınırları başkasına da direterek kabul ettirme çabasıydı. Peki ne oldu da birçok kadın, pek çok erkek şairden daha iyiyken bu yolda geride kalırken bizim gibi kadın şairler yoluna devam etti. Bunu sebebi size konulan sınırları kabul etmeyişiniz. Eğer o sınırı kabul etmiş olsaydık evinde barkında torunlarıyla ilgilenen kadınlar olarak kalacaktık. Biz sadece devletin sanata getirdiği sınırlar ve kısıtlamalarla mücadele etmiyoruz daha da kötüsü belki de sizi çok seven birinci derece yakınlarınız tarafından sınırlandırılıyorsunuz. Okudun, işin var, eşin var, çocuğun var yeter daha ne istiyorsun diyip bu sınırlar için yaşamınızı istiyorlar. Bırakın kendi sınırlarımı kendim koyayım.

Genç arkadaşlarımız size de bu toplum pek çok sınır getirecektir. Eğer başaramazsanız bu size getirilen sınırlar yüzünden olmayacaktır sizin o sınırlarla mücadele etme azminizin yeterli olmayışından olacaktır” şeklinde konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here