Selçuk; “Düşünceyi İfade Özgürlüğü İstiyoruz!”

0
79

ihd-aciklama12İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Eşbaşkanı Coşkun Selçuk; “OHAL’e, Şiddete ve Savaşa Karşıyız, Düşünceyi İfade Özgürlüğü İstiyoruz!”

İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube üyeleri, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününde, eski bit pazarı önünde toplanarak, günün anlamına yönelik açıklamalarda bulundular. Üyeler adına basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Eş Başkanı Coşkun Selçuk yaptı.

Evrensel Bildirge’nin başlangıç bölümünde insanlık ailesinin bütün üyeleri için eşit, bölünemez ve devredilmez hakların tanınmasının, dünyada özgürlüğün, adaletin ve barışın temeli olduğunun, eğer hakları korunamıyor ise herkesin zulüm ve baskıya karşı son çare olarak direnme hakkına başvurmak zorunda kalabileceğinin belirtilmesine karşın, Birleşmiş Milletler Örgütünün de günümüzde başta yaşam hakkı olmak üzere hakların korunmasında, hak ihlallerinin başlıca sebebi olan savaşları ve iç savaşları önlemede, sonlandırmada, mülteci krizlerine müdahalede var oluş gerekçesini yeterince yerine getiremediğini öne süren Selçuk; “Aslında karşı karşıya olunan büyük bir insanlık krizidir. Bu krizin hem Türkiye özelinde hem de dünya genelinde tezahürü ise şiddetin her türünün sistematikleşmesi, yaygınlaşması ve hatta sıradanlaşmasıdır. Türkiye’de 2015 Temmuz’unda savaş politikalarına yeniden dönülmesiyle birlikte çözüm sürecinin yol açmış olduğu insan hakları açısından göreceli sükûnet yerini kaos ve ağır hak ihlallerine bırakmıştır.

İçeride ve dışarıda sürdürülen savaş politikalarının da etkisiyle ülkenin temel sorunları giderek daha da ağırlaşmış, siyasal otoriterleşme tırmanışa geçmiş, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ortadan kalkmış, siyasal gücün tek elde toplandığı fiili bir başkanlık sistemi yaşanmaya başlanmıştır. Bunlar yetmezmiş gibi 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL uygulaması ve çıkarılan KHK’lar sonucu her boyutta yaşanan yeni hak ihlalleri ve değer yitimi insan hakları mücadelesinin kazanımlarını onlarca yıl geriye götürmüştür. Siyasal iktidar “medeni ölüler” yaratarak “sosyal infaz” uygulamaktadır. Bugün Türkiye’de insan hakları açısından acilen yerine getirilmesi gereken tek bir talep vardır: O da acilen barışın tesis edilmesidir. Barışın sağlanamadığı koşullarda yaşam hakkı korunamamakta, yaşam hakkı olmayınca da diğer tüm haklardan söz etmek mümkün olamamaktadır.

Devam eden hak ihlalleri durdurulmalı, sorumlular hakkında etkin soruşturma yürütülmeli, cezasızlık derhal terk edilmelidir. Demokrasi ve insan hakları mücadelemiz kesintisiz olarak devam edecektir. Barış dileklerimizle insan hakları gününü kutluyoruz” dedi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here