Şehrimizde Plaj Sporu (1)

0
78

Değerli okurlarım, konumuz plaj sporu. Bu tamam da bu sporun yapılması için nelere ihtiyaç var ya da nasıl bir alt yapı gerekli? Daha önce kumun üstünde yapılan bu sporlar, halı sahası olan yerlerde değil de adına plaj denilen ve denizle iç içe olan mekânlara yapıldığını günümüzde bilmeyen yoktur diyebilirim.

Öncelikle ve ivedilikle plaj dediğimiz olgunun neler ihtiva ettiğine, açıkçası ne olduğuna bakalım. Şehrimizde plaja benzer bir yer var mı? Düşünelim. Neden bu makaleyi soğuk havalarda değil de, sezonun sıcak günlerinde yazma gereği duyuyorum. Demek ki, plaj olarak tanımlayacağımız o yerlere yaz sezonunda gidiliyormuş da ondan.

Dünya’nın hiçbir yerinde zannetmiyorum ki, yüz km’nin üzerinde kıyı şeridi olan bir yerleşim merkezi bulunsun. Vardır, yoktur diye müneccimliğe gerek yok. Olursa olur, bizi kendi şehrimiz ve sahillerimiz ilgilendiriyor. Şehrimizin her hangi bir sakini plaj malzemelerini yanına alır, hafta sonunu en iyi şekilde değerlendirir ve yürüyerek evine gelir.

Nereden bakarsak bakalım, denizin her taraftan görüldüğü tatlı, şirin bir kentte yaşıyoruz. Yaşamasına yaşıyoruz da, öyle canımız istediği zaman denize girebilme olanağımız da yoktur. Neden? Herkesin işi başından aşkın, bir türlü bu konuya eğilemiyorlar. Yukarıda söylediğim gibi, çok uzun bir sahil şeridimiz olmasına rağmen, bir plaj, herkesin yararlanacağı bir plaj yok.

Denize gidebilmek için de, mevsimin en sıcak ve trafiğin en yoğun olduğu saatlerde hiç kimse arabasıyla yola çıkmaz, çıkmamalı da. Yolların durumu malum, saat başı trafik kazası oluyor. Anlattıklarımı doğrulamak için bir örnek vermek istiyorum. Yıllarca önce bir arkadaşımın daveti üzerine Burhaniye’ye gittim. Yolları biraz orta şekerliydi ama şehre hayran kaldım.

Arabamı park ettim ve seyyar teybi koltukların altına yerleştirmeye çalışırken arkadaşım bir dostuyla beraber geldi. Teyp için endişe etmememi ve araç açık bile kalsa sorun yaşanmayacağını söyledi. Bunları duymak tabi ki güzel şeyler. Yanındaki de oranın belediye başkanıymış. Belediye Başkanı yanımızda olduktan sonra, çok daha rahat ettik.

Belediye Başkanı çok uyanık bir adam! Hemen şehrinin reklâmını yapmaya başladı. Öyle notalara parmak basıyor ki, hem dinliyorum ve hem de üzülüyorum. “Şehrimizde üç tane harika plajımız var. Kum, deniz ve medeni insanlarla iç içe yaşıyoruz. Bu üç güzelliği bir arada görebiliyoruz” diyor.

Bu arada, İskenderun’u görmediğini ve kaç plajımız olduğunu sordu. Bu fırsatı kaçırmak istemedim. Yarın anlatacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here