Recep Özhan’ın Ardından…

1
248

Hayat tıpkı bir mum ışığı gibi… Yanıyor bitiyor ve sönüyor. Daha dün gibi hafızalarımda… İsmail Akçakmak ikinci dönem yeniden genel müdür olmuş ve ardından İsdemir kar oranını yükselttiğinden dolayı, Erdemir ile birlikte İstanbul’da yapılan toplantıya basın olarak davet edilmiştim. Mali İşler Genel Müdür yardımcısı Recep Özhan ile o günlerde samimi görüşmelerimiz oldu.  Çok bilgili ve mütevazı kişiliği yüzüne yansımış, düşünceli olsa da gülümser duruşu onun sevecen yüzünü hep ön planda tutuyordu. Zaman geçti ve İsmail Akçakmak’tan sonra İsdemir Genel Müdürü oldu. Kolay değil ayağa kalkan bir kuruluşun başında genel müdür olmak. Bir tarafta yeni yatırımlar bir tarafta insan sağlığına riayet ederek son teknolojilerle üretim yapmak.

Sorunlar arşa çıksa da o her zaman sorunları sorun olmaktan çıkartmayı başarmıştır. ‘Çok dinler, az cevap verir’ kişiliğiyle yeni oluşacak kararları araştırır ve sonuca milli menfaatleri gözeterek olayları geniş kapsamlı düşünürdü.

Yine bir Ramazan ayının iftar programında onunla son birlikteliğim oldu. Palmiye Restaurant önünde sendikaya mahsus işçiler toplanmış ve hep birlikte üst yönetime özellikle de Recep Özhan aleyhine ağır içerikli sloganlar atıyorlardı. O an ben, Ahmet Erdoğan ve bazı basın mensubu arkadaşlar lokantanın hemen dışında iftar saatini ve Genel Müdürü bekliyorduk.

Sloganda atılan şu söz beni etkilemişti: “İsdemir Genel Müdürü gidecek ve grev bitecek!” İsdemir şartlarında her türlü fedakârlıkların yapıldığı bir yerde, bu talihsiz sözler, çalışan üst düzey kişileri etkilemişti. O karışıklık anlarında genel müdür geldi. Elimizi sıktı ve “Gel Nuri ağabey içeri geçelim” dedi ve başka hiç bir şey konuşmadı tek konuştuğu şu sözler, hala hafızalarımda dün gibi tazeliğini koruyor: “…Biz görevimizi yapıyoruz onlar ise yapılanlardan öte istekteler…”

recep özhan cenaze1

İşçilerle ilgili ise “…Bu memlekette bir batık gemi denizden çıkartılırken, fedakarlık tek taraflı olarak değildir. Birlikte kuvvet oluşturularak ancak bu gemiyi yüzeye çıkartır ve yüzdürebiliriz. Kuvvet dengeleri kaybolduğunda ise bu gemi yeniden batar ve bunu kimse artık battığı yerden çıkartamaz. Ama kim ne derse desin bu gemiyi su yüzüne çıkartacağız ve bu gemiyi Türk bandıralı şekilde tüm dünya denizlerinde yüzdüreceğiz…” dedi.

Evet, stres ve çok yoğun çalışma, Sn. Recep Özhan kardeşimin pillerini tüketti fakat asla çalışma enerjisini zerre kadar etkilemedi. Bundan iki ay evvel İskenderun Gazeteciler Cemiyet Başkanı Veysel Cıncık ve yönetimini makamında kabul etti. Onlarla İsdemir’in geleceğini konuştu. Birlikte güldüler hoş beş ettiler. Gazeteciler, genel müdürün yanından mutlu şekilde ayrıldılar.

Ancak, hiç istemediğimiz acı haber ile bu hafta sarsıldık. O hoş görülü sıkıntıda bile yüzüne yansıyan gülücüklerin sahibi görevi başında aramızdan ayrılmıştı. Cuma günü Hirem Hanım tören programını bildirdi. Cumartesi saat 17.00’de genel müdürlük önündeki cenaze törenine katıldım. İsdemir’de çalışan işçi, memur, ustabaşı, tekniker, mühendisler sessizce tören alanına yığılmış. Onun ardından yapılacak törene kilitlenmişti.

Sanki o orada insanları bir araya toplamış yeni bir gelişmenin müjdesini verecek gibiydi. Levent Urfalı Erdemir’den gelmiş genel müdürüne karşı son görevini yapıyordu. Beraber çalıştığı arkadaşları şaşkındı. Hiç beklemedikleri olayla karşılaşmışlar kimi ayakta kimileri etrafta gizlice ağlıyor ve genel müdürleri ağlamalarını görmesin diye elleriyle yüzlerini kapatıyordu.

En yakın arkadaşı, sırdaşı Şafak Çapar’ın son veda konuşmasında söylediği her kelime boğazında düğümleniyor ve gözyaşları göğsüne doğru sessizce akıyordu.

Ben ilk defa görevi başında vefat eden bir genel müdür gördüm. Ağlayanların ve üzülenlerin ona karşı son görevlerinde; göğüsleri ilerde ve başarı yüzdesi dolu bir genel müdürün arkasından, başarılan ve başarılacak olan yeni sayfaların açıldığını gördüm.

İçin rahat etsin gemi kurtuldu ve yeni rotalara doğru dünya denizlerine açıldı. O geminin kaptanıydın ama sağlık olsun her canlının başına gelecek olan ölüm ile karşılaştın. Beraber çalıştığınız kaptanlar dümenin başında…

Toprağında rahat uyu gülen adam!

1 YORUM

  1. Evet, fedakarlık tek taraflı olmaz, çalışanın maaşı %30 azaltılırken müdürlere gizliden ödenekler verilmesi, pirimler ödenmesi nasıl bir adaletdir. Hakkım helal olmasın.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here