Bir dönem Hatay milletvekilliği yapan Mehmet Soydan, Hatay iline olduğu gibi şehrimizde de kalıcı yatırımlara imza atmış bir insan. Hatay Milletvekilliğini başarılı bir şekilde yaptı. Arkasında üzücü hiç bir dedikodu duyulmadı. Şu an demokrasimiz gereği istediği birçok yere aday olabilir. Onun bu tabi hakkı. Buraya kadar her şey normal!
Fakat anlamadığım bir konu; Mehmet Soydan aday olacağı yerden ses getirmeye başlar başlamaz.. Onun güzel sesini bir anda susturmaya kalkışan gizli bir güç var. Neymiş efendim, zamanında Abdullatif Şener ile ilgili çalışmalarda bulunmuş. Olabilir herkes zamanla birçok kişiyle dost olur bu doğal bir şey ama saman altından su yürütecekler ya her şeyi ihanet derecesinde konuşurlar.
İskenderun Ak Parti İlçe Başkanlığı döneminden milletvekilliğine kadar onun hakkında ne duyulmuş? FETÖ ile adı çıkmış mı? Devlete isyan etmiş mi? Kendi vatandaşına kurşun sıkanlarla bir olmuş mu? Görevini kötüye kullanmış mı? Bembeyaz bir sayfa ile geldi bembeyaz sayfa ile gitti.
Şu an özellikle Ak Parti’de görev almış çoğu kişilerin şecerelerinde “ihanet” denilen şeyler var. Türkiye genelinde çoğu Belediye Başkanlarının istifaları isteniliyor! Hala bu istifaların arkası çorap söküğü gibi gelmeye devam ediyor. Sıra Milletvekillerinde, onlar da seçim öncesi bulgur kalburundan geçirilecek. Şu an milletvekillerinin istifaları istense, hükümet kanadının kolları kırılır.
Bölgemizin en kibar ve cana yakın bir isim olan Mehmet Soydan’ın arkasında onu seven kitleler var. Mehmet Soydan için son günlerde yapılan olumlu dedikodular bence onu daha çok kamçılayacak. O kafasına taktığı bir şeyi sonuna kadar takip eder. Takip ettiği şeyler olumlu şekilde sonuçlanınca derin bir oh çeker. Mehmet Soydan sorumluluğunu bilen bir kişidir. İskenderun Ak Parti ilçe başkanlığı yaptığı dönemlerden başlayan, milletvekilliği ve daha sonrasında da memleket sorumluluğu onun kanındadır. Ama gel gelelim bir insan olumlu ne yaparsa yapsın yine bazı kişilere yaranamaz. Beyefendi yapısıyla karıncayı incitmeyi dahi bilmeyen bir insanın arkasından çoğu kişiler konuştu. O ne yaptı sustu ve bekledi. Aday olmak istediği şehrin son hali işte ortada! Ak Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan bu gelişmeleri duysa, derhal Mehmet Soydan lehine olumlu tezler öne sürer. Çünkü o mağdurlaşan insanlara çok değişik şans tanır.
Sanmayın Mehmet Soydan bu kulvardan kaçıp gidecek. Daha çok o kulvarın sahibi olacak! Şu yaşa kadar yüzlerce politikacı tanıdım. Çoğu ilk önceleri bir başkaydı daha sonra bambaşka oldular. Şöyle gerçek bir politikacı hafızalarımda yer tutmadı. Her güvendiğim kişi göreve başlamasının ardından dağları, ovaları ben yarattım edasıyla seçmenle kendi arasında fark yarattı. Görevleri bitti bir an unutuldu gittiler. Arada bir etrafta onları gördüğümde sessiz ve sakin yürüyüş modunda gezinip duruyorlar. Zaten çoğu ya öbür tarafta ya da şehir dışında! Aralarında bir kaç kişi dışında hangisinin İskenderun’a zerre kadar faydası olmuş.
Anavatan Partisi zamanında başlatılan ve daha sonra Mehmet Soydan tarafından kalıcı çözümlere ulaştırılan Arsuz yolunu bitirme şansı Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’a nasip oldu. İskenderun için hiç kimse elini taşın altına koymadı. Koyanlar da hep göstermelik.
Soruyorum size ne yaptınız İskenderun’a? Her dönem kaldırım sök, kaldırım yap. Memleket perişan halde! Trafik Arap saçına döndü. Bir tarafta alt geçiş yapımı bir tarafta kaldırım yapımı! Bu haftadan sonra yağmurlar geliyor. Etraf kıştan kıyamete dönüşecek. Allah’ım bu eziyet bu insanlara layık mı?
Bir belediye başkanı her yönüyle konusunun uzmanı olmalı. Yoldan, sudan, inşattan, imardan anlayacak ki yapılan işi gerçeğiyle denetleyebilsin. Bazen insanın hayallerinden geçen çoğu özlemler gerçekleşemiyor. Her gelen ilk önceleri memleketimiz için ümit dolu olsa da zaman geçtikçe ümitler ümitsizleşiyor. Vaatler o kadar çoktu ki onlarla neşe buluyor, memleket sahipleniliyor diye çocuklar gibi şenleniyordunuz. Politika denilen hınzıra kapıldığınız an vaat edilen görevlerin çoğu buzdolabında çürümeye yüz tutuyor.
Mehmet Soydan’ın en sevdiğim yönlerinden birisi görevini hakkaniyetle yerine getirmesiydi. Her şeyden evvel yalanı yoktu. “Yapacağım” dediği şeyi ne pahasına olursa olsun yapar, sözünü yerine getirirdi. Siyasiler günlük tutmuş, nerde bir hasta var yaralanan var onları ziyaretlerle geçiriyorlar. Sosyal medya onların görüntüleri ile süslenip duruyor. Ziyaretler vatandaşlarımız açısından tabi ki olumlu ama ziyaretlerin ardından bu memlekete kalıcı işlerinde sosyal ve yazılı medyada yayınlanması gerek. Bizlerde kimlerin ne yaptığını ve ne yapacağını bilelim. Bu bizlerin en tabi bir hakkı!
