Kılınç; “Afetlere Dayanıklı Kentleşme Modelleri Hayata Geçirilmelidir”

0
17

İHD Eşbaşkanı Kılınç; “Afetlere Dayanıklı Kentleşme Modelleri Hayata Geçirilmelidir”

Büyük felaketin yıldönümünde bir araya gelen İnsan Hakları Derneği İskenderun Şubesi üyeleri, depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen temel ihtiyaçların hala karşılanamadığını ifade ettiler.

Üyeler adına konuşan İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Eşbaşkanı Ayten Kılınç, aşanan felakette yıkılanın, hasar görenin sadece binalar olmadığını ifade ederek; “Kentlerin tarihi, kültürü de büyük bir yıkıma uğradı” dedi.

Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, milyonlarca insanın hâlâ temel ihtiyaçlarını karşılamakta, barınmakta güçlük çektiğini ifade eden Kılınç; “Asgari yaşam şartlarından uzak, hijyenin sağlanamadığı, altyapısı yetersiz konteyner kentlerde, depremzedeler her gün yeniden mağdur oluyor. Yapımı planlanan kalıcı konut projelerinin büyük bir kısmı tamamlanmadı. Teslim edilen konutlar ise uluslararası standartlara uygun değil. Ayrıca kira yardımları yetersiz. Birçok aile, geçim sıkıntısı içinde. Depremden etkilenen bölgelerde sağlık ve eğitim hizmetlerindeki eksiklikler hala sürüyor. Sağlık tesislerinin büyük bir kısmı ya kullanılamaz hâlde ya da yetersiz. Büyük bir travma yaşanan bölge halkının psikolojik destek ihtiyacının karşılanmaması özellikle çocukları ve hassas grupları ciddi şekilde etkiledi. Deprem, toplumsal eşitsizlikleri ve hak ihlallerini daha da belirgin hâle getirdi.

6 Şubat Depreminin ardından yaşanan hak ihlalleri ve yetersizliklerin önemli bir boyutu da cezasızlık sorunudur. Deprem öncesi yapısal denetimlerin eksikliği, mevzuata aykırı yapılaşma ve ruhsatsız binaların varlığı, bu felaketin boyutlarını arttırmıştır. Ancak aradan geçen iki yıla rağmen, bu sorunlara yol açan kişiler, kurumlar ve kamu görevlileri hakkında etkin ve kapsamlı bir soruşturma yürütülmemiştir. Cezasızlıkla mücadele, yalnızca mağduriyetlerin giderilmesi açısından değil, gelecekte benzer felaketlerin önlenmesi için de kritik bir öneme sahiptir” şeklinde konuştu.

İHD olarak talep ve önerilerini de sıralayan Kılınç; “İhmali bulunan kamu görevlileri, müteahhitler ve denetim sorumluları hakkında şeffaf, etkin ve bağımsız yargı süreçleri işletilmeli; adaletin sağlanması için cezai yaptırımlar gecikmeksizin uygulanmalı. Karar alma, kaynakların dağıtımı ve yeniden inşa süreçleri halkın, sivil toplumun ve uzmanların katılımına ve denetimine açık hale getirilmeli. Depremzedelerin güvenli, erişilebilir ve insan onuruna uygun barınma koşullarına erişimi sağlanmalı, geçici konutlar yerine kalıcı çözümler bir an önce hayata geçirilmeli. Enkaz kaldırma çalışmalarında, başta asbest olmak üzere zararlı maddelerin çevreye ve halk sağlığına etkilerini önleyecek uluslararası standartlar uygulanmalıdır. Yeniden inşa süreçlerinde tarım alanları, meralar ve ormanlar imara açılmamalı; doğayı koruyan, sürdürülebilir ve çevre dostu planlama esas alınmalıdır.

Afet eğitimi ve risk azaltma programları yaygınlaştırılmalı, özellikle yerel yönetimlerin kapasitesi güçlendirilmeli. Yaşanan travmayla baş edebilmek adına ücretsiz ve erişilebilir psikososyal destek hizmetleri sağlanmalı. Afet sonrası süreçlerde kadınlar, çocuklar, engelliler ve diğer kırılgan grupların özel ihtiyaçları gözetilmeli; toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan politikalar uygulanmalıdır. İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için afet risk yönetimi politikaları geliştirilerek uzun vadeli çevresel planlar yapılmalı; afetlere dayanıklı kentleşme modelleri hayata geçirilmelidir.

İnsan Hakları Derneği olarak, depremin ikinci yılında, benzer acıların yaşanmaması, bölgede artarak süren hak ihlallerinin son bulması ve cezasızlığın son bulup adaletin sağlanması için mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha hatırlatıyor, bu vesileyle 6 Şubat depremlerinde yaşamlarını yitirenleri saygıyla anıyoruz” diye konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here