İzlediğim İlk Futbol Maçları (4)

0
50

Değerli okurlarım, hayatımızdaki ilkler çok önemlidir, malumunuz. Özlediğim futbol maçları ve milli maç benim ilk göz ağrımdır. Unutmam da mümkün değil. Ali Sami Yen’in yıkılışını görmek de benim için acı bir ilk olmuştur. İnanın, kanım dondu sandım, gözyaşlarıma engel olamadım. Modern bir stat haline gelip bir milli maça ev sahipliği yaptığına tanık oluyorum. Kolay bir hadise değil. Beni anlamanızı rica ediyorum.

Yıllardır şunu merak etmişimdir. Düşünün ki, bir futbol kulübü şampiyon oluyor. Aklınıza ne gelirse, bayraktan, flamadan tutun da önlük, forma, çorap kravat, yatak yorgan, çarşaf… Evet, bunların hepsini yapıp ülke genelinde satmaya özen gösteriyor da, stadın çimlerini neden taraftarlarına satmıyor?

İleri zekâlı Galatasaray yönetiminin aklına neden gelmiyor ki? Oysa işlem çok basit ve kolay… Yukarıdaki ifadem tüm takım yöneticileri için geçerlidir, sadece Galatasaray yöneticileri için değildir. İşlem gayet basit demiştim, yukarı paragrafta… Şampiyonluk için gaza gelmişken, özellikle matematiksel olarak sorun kalmamışken, üzerinde takım amblemi, şampiyon olunan sezon vs. yazılı olacak.

Ligin son haftasında, stadın önünde veya şehrin muhtelif ve etkili noktalarında, internet yoluyla ve hatta telefon mesajlarıyla paraya düdüğü çalar örneğinde olduğu gibi, herkes kuyruğa girer. Bildiğiniz gibi, stat çimleri özel yetiştirilir, halı ve yolluklar rulo halinde getirilir ve halı serer gibi statlara serilir, temiz ve de rahattır.

Bu çimler neden önemlidir? Bir sezon boyunca, şampiyon takımın futbolcuları ter dökmüşler, bazıları kanlarını akıtmışlar, büyük mücadele vermişler ve de mutlu sona ulaşarak taraftarlarını sevince boğmuşlar. O çimler hiç değersiz olur mu?

Eminim sizler de beğenmişsinizdir. Bu organizasyon bir tutsun, görün paralar nasıl oluk gibi kulübün kasasına akıyor ve her taraf güllük gülistanlık oluyor. O çimlere tabi ki gereği gibi bakılacak.

İşyerimizde, evlerimizde en gözüken yere konulacak ve buna özen gösterilecek. “Bu Bizim Stadın Çimi Denilecek…” Sözü nereye getirdiğimi anladığınızı umuyorum. Evet, sözü çok önemli bir yere getirdim ve orada duruyorum. Yarınki sayımızda ayrıntılı anlatacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here