İskenderun Kaymakamı Sn. Hacı Hasan Özyiğit; İskenderunspor, Devletimize Emanet Olmalı!

0
197

İskenderunspor’un kurulduğu günü dün gibi hatırlarım. O gün kendi memleketimizin ismiyle kurulur kurulmaz, İskenderun onun yanında mıh gibi kenetlendi. Zengini garibanı bir birlik içerisinde! Takımın yukarılara doğru yükselmesinde az ter dökülmedi. İskenderunspor, yurt genelinde kısa sürede tanındı ve gönlümüze taht kurdu.

Faruk diye ilk defa profesyonel bir futbolcu takıma  alındığında ona hayranlıkla bakardık. Çünkü o futbolcu İskenderunspor’un ilk transferiydi. Yerli sporcuların arasında nazar boncuğu gibiydi. Fiyatını duyunca şehir az titremedi. Ayakları çarpık sarışın bir futbolcuydu.

Gelelim güzide takımımızın kurulduğu yıllara… 1967 senesinde Gençlerbirliği, Yolspor ve Çayspor kulüplerinin birleşmesiyle kurulan İskenderunspor, o yıllar bölgemizin Türk futbol liginde mücadele eden spordaki sesimiz ve gururumuzdu. Unutulmayan mücadelelere örnek teşkil eden bölgemiz futbol takımı, yıllar boyu halkımızın sevgisi ile barışık sevgi yumağımızdı.

Rahmetli Kaptan Cemil Soley’in kornerden attığı o golü hala unutamam. Dünya futbol ahengiyle inlerken, kornerden falsolu gol atan böyle futbolcu daha görmedim.

Kulüp, Makzume’den sonra, memleketimizde isim yapmaya çalışan birkaç iş adamlarının, İskenderun Belediye Başkanlığına yükselme basamağı haline geldi. Kitleyi harekete geçiren lider, şehirde el üstünde tutulur ve onun dediği her öneri alaka görürdü.

Zamanla gittikçe posası çıkartılan ve yüklü borç batağına saplandırılan kulüp için artık her şey için çok geç kalınmaya başlandı. Siyasiler takımımızla oyun oynamaktan vazgeçti. İskenderunspor için vatandaşa verilen sözlerle belediye başkanlığını kazanan çoğu belediye başkanı ilk yıllarda takımı bir yerlere getirmek için sözde çalışmalar yaptı ve daha sonra takımı kendi haline bıraktı.

İskenderunspor ismiyle, saf seçmenin oylarını alanlar, İskenderunspor’suz bu şehri yönetmeye başladılar. İskenderunspor için bilir bilmez ahkam kestiler. Başkanlar artık her şeyi vatandaştan iyi bilmeye başladıklarından dolayı kendi isimlerinin haricinde sivrilen yeni isimlerin önlerini kapattılar. Makamlarında İskenderunspor konuşulmaz oldu. Ta ki yeni seçim baharına girene dek! Seçim ayları, seçim arabalarının arkasında yazılan şu yazıyı hiç unutmam! ”İskenderunspor bizim namusumuzdur!” Hadi ordan..!!

Toplum sevgisinin varlığı hala devamlılık gösterse de bu işi göğüsleyecek birileri bir daha ortaya çıkmadı. Tek tük çıkanlar ise hemen üst düzey ‘ben bilirim’ciler sayesinde sesleri susturuldu. Üst düzey sahipsizleşme süreci anlayacağınız tamamen durdu. İskenderun’da özel yatırımlarıyla gündem olan bir iş adamı bu takımı sahiplenmeye kalktı ama maalesef “o kadar borç ödedim, ben bunca parayı ödüyorum kimse kılını kıpırdatmıyor” dedi ve takımı oda bıraktı. O günler bir isim oluşması gerekliydi ve bu takım o ismi oluşturdu. Yani bu takımın ölüsü dahi ölmüş isimlere hayat vermeye devam ediyor.

Son günlerde bu takıma çocukluklarında aşina olan insanlar ortaya çıkıyor ve onları bir tepsi baklava ile gönül alma işinde görüyorum. Yokluklar içerisinde bir şeyler yapabilme mücadelesinde olan yeni yönetimin bu hırsı, takımdan vazgeçmeme sevdasını gönülden tebrik ediyorum. Reklamsız şekilde sessizce yollarına giden bu koskoca İskenderunspor’u dönüp de şöyle bir göz altından onlara bakma şerefini hangimiz kendimizde hissediyoruz acaba?

Zavallı duruma soktukları İskenderunspor’u, İsdemir takımına peşkeş çektiler. Cengiz Gül ile görüşmeler yapıldı ve bunları kamuoyuna zevkle anlattılar. Sonu reklâm ve fos… Allah kahretsin! Bu memleket nasıl bu duruma geldi anlamış değilim. Bu kadar mı sahipsiziz. Bu kadar mı vurdumduymazız..!

gün ışığı14

Dikkat ediyorum da bir memlekete mal olmuş bir spor takımının bu kadar aciz duruma düşürülmesini seyreden insanlar topluluğuyla beraberiz. Spor denince ruhları sönmüş bu insanlar, İskenderunspor ile birlikte o taraftarlık ruhunu nasıl bir daha yakalar bilmiyorum. Rize Süper Ligde… Onun gibi nice takımları dize getiren İskenderunspor şimdi hasta ama muhakkak bu ölümcül olmayan hastalıktan kurtulacak.

En son yakarışım devletimize! Devletimizi temsil eden İskenderun Kaymakamımız Sn. Hacı Hasan Özyiğit kardeşime çağrım:

“…Siz bu memleketin en üst düzey temsil etme hakkını elinde bulunduran kaymakamımızsınız. Sporsuz bir memlekette sorunlar beraberinde gelir. Bunca tesisleri yapan devletimiz ne yazıktır ki olimpiyatlarda ve uluslar arası spor karşılaşmalarında gözle görülür başarıları yakalayamıyor. Sporun her branşı aynı sancıları yaşıyor! Uzağa gitmeyelim, taban çalışmalarında kendi yağıyla kavrulan Boks dahi çalışma yeri bulamıyor. Varsa dahi klimasız ve malzemesiz bir ortamda can çekişiyor. Bende çok yoruldum artık. Hiç olmaz ise İskenderunspor yeniden hayat bulursa şayet onların himayesinde özlenen günleri yakalarız.

Vatandaşlarımız körelmiş, kendi takımını zevkle izlemiyor. Stadyumumuz İDÇ bayraklı kırmızı-lacivert! Kendi takımızın mavi-turuncu renklerini özledik. Yapacağınız yeni derin çalışmayla bu birlik ve beraberlik yeniden hayat bulur kanaatindeyim. Siz bu işe el attığınız anda akan sular durur. Mavi-Turuncu renk aşinalığı bedenimizi ve ruhumuzu süslemeye devletimizle devam etmeli!

Halkımızın bir türlü unutamadığı efsane İskenderunspor’u canlandırmak için her türlü güce ve öz verilere sahipsiniz. Bu dünya misafirliğini bıraktırmak isteyen Azrail bir nefes kadar bize yakın. Hemen yanı başımızda ensemizde duruyor. Hayırsever yaklaşımlarınızla şuan tek çaremizsiniz. Bu şehre yapacağınız en güzel anı ve hatıra dünya var oldukça asla unutulmaz ve unutulmayacak…”

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here