Ünsal; “Hak Gasplarına Karşı Hep Birlikte Mücadele Etmek Zorundayız”
İskenderun 1 Mayıs Tertip Komitesi, gerçekleştirdikleri yürüyüş sonrası toplandıkları Atatürk Anıt Alanında ortak bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Tertip Komitesi Başkanı Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Ünsal yaptı. “1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü hepimize kutlu olsun!” diyerek sözlerine başlayan Ünsal, geçtiğimiz günlerde Suriye’nin İştebrak köyünde yaşanan katliama değindi. İştebrak’ta yaşananların, cihatçıların yeni Alevi katliamları yapacaklarının da habercisi olduğunu kaydeden Ünsal; “Biz emekçiler bundan önce olduğu bu günden sonra da mazlum Suriye halklarının yanında olmaya ve Dünyanın neresinde olursa olsun savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğiz” dedi.
1 Mayıs’ın emek özgürleşene kadar kutlanmaya devam edeceğini ifade eden Ünsal; “Küresel emperyalizmin tüm dünyayı kasıp kavurduğu, Devletleri birbirine kırdırdığı, halkları ölüme, yoksulluğa ve açlığa sürüklediği bir süreçten geçiyoruz. Başta ABD emperyalizmi olmak üzere AB ve diğer emperyalist güçler özellikle Ortadoğu coğrafyasında sıcak petrol yataklarının hâkimiyeti ve kontrolü için gözlerini kırpmadan binlerce insanın hayatını kaybedeceği çatışmalar çıkarıyorlar. Irak, Libya, Mısır, Suriye ve şimdi de Yemen.
Küresel Emperyalizmin her söylediğini koşulsuz yerine getiren dün kardeşim dediğine bu gün terörist diyen yeni Osmanlıcılık hayalleri ile bölgedeki tüm devletlerin iç işlerine karışan ve karıştıran AKP iktidarı nerdeyse komşularının tamamıyla husumet yaşar duruma gelmiştir” diye konuştu.
AKP Kadrolu Çalışanları Güvencesizliğe İtecek Yasaları Hazırlamaya Devam Etmektedir
Siyasi iktidarın, işçiler, kamu emekçileri, emekliler, toplumun ezilen, dışlanan, yok sayılan, ötekileştirilen tüm kesimlerinin giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunlarını geri plana iterken, karşısına çıkan her fırsatta toplumu ayrıştırma ve kutuplaştırma politikasını sürdürdüğünü iddia eden Ünsal; “İşçi ve emekçiler yapay ayrımlar üzerinden birbirine karşı kışkırtılıp düzen güçlerinin etkisine girmeleri hedeflenirken, onların kendi sınıf çıkarları etrafında birleşmeleri ve birlikte mücadele etmeleri fiilen engelleniyor.
Kamuda esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma uygulamalarının yaygınlaşması, iş güvencemiz başta olmak üzere, en temel özlük haklarımızın elimizden alınmak istenmesi, zorunlu rotasyon başta olmak üzere çalışma ve yaşam koşullarımızı zorlaştıran uygulamalar karşısında susmamız, geleceğimizi ipotek altına alan yasal düzenlemelere ve fiili uygulamalara daha fazla seyirci kalmamız mümkün değildir. Ataması yapılmayan onlarca öğretmen ve Üniversite mezunu işsiz atama beklerken AKP kadrolu çalışanları güvencesizliğe itecek yasaları hazırlamaya hızla devam etmektedir.
Kamu emekçilerine yönelik olarak başlatılan soruşturma, sürgün ve performans değerlendirme uygulamaları ile angaryaya ve köleci çalışma koşullarına karşı tüm kamu emekçileri olarak ortak talepler etrafında birleşmek ve hak gasplarına karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız” şeklinde konuştu.
Özel sektörde yaşanan kölece, güvencesiz çalışma koşullarının geçen yıl yüzlerce işçinin canına mal olduğunu hatırlatan Ünsal; “Başta Soma Ermenek olmak üzere ismini sayamayacağımız onlarca madende, inşaatta, tersanede gözünü kar hırsı bürümüş sermaye sahiplerince hiçbir tedbir alınmadan çalıştırılan işçiler hayatlarını kaybetmişlerdir. Siyasi iktidar tarafından sürekli korunan para babaları göstermelik cezalarla yollarına devam ederken arkalarında onlarca gözü yaşlı eş ve çocuk bırakmışlar, siyasi iktidarsa hayatını kaybeden işçi aileleri ile fotoğraf çektirmekten ileri gitmemiştir. Soma faciasından sonra hayatını kaybeden ve yaralı kurtulan işçilerin ve ailelerinin durumu içler acısıdır. Şu anda devam eden Soma davası yaşanan trajediyi tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur” dedi.
Sıkıyönetim Uygulamalarını Olağan Hale Getirmeyi Hedeflediler
Konuşmasında iç güvenlik yasasına da değinen Ünsal; “Siyasi iktidar, son dönemde giderek arttırdığı baskı ve şiddet politikalarını güvence altına almak, kendisini korumak için iç güvenlik yasası çıkardı. Zaten sınırlı olan özgürlükleri kısıtlamayı hedefleyen iç güvenlik yasası ile devlet şiddetine yasal kılıf hazırlamayı, sıkıyönetim uygulamalarını olağan hale getirmeyi hedeflediler. Mecliste sokakta yapılan bütün eleştiri ve direnişlere rağmen çıkarılan iç güvenlik yasasıyla toplumsal muhalefeti sindirmek itaatkar bir toplum yaratma amaçlarını gerçekleştirdiklerini düşünüyorlar.
Bugüne kadar attığı her adımda, sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, en demokratik talepleri bile baskı ve şiddet uygulayarak bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat, sahte özgürlükçü yüzü toplumun geniş kesimleri tarafından görülmeye başlandığı bir dönemde 1 Mayıs’ın güçlü bir şekilde kutlanması önemlidir” dedi.
