İhanetler Zinciri Hiç Durmadan Devam Ediyor!

0
120

Kutsal vatanımızı parçalamaya kalkışanlar, hiç durmadan “ihanetlerine” devam ediyor. Her gün her saniye sinsi planlarıyla yurdumuzun gündemindeler. Bu nasıl cesaret anlamış değilim! Onlar ve onların çocukları bu vatanda görev yapmadı mı? Bu vatanın suyunu içip, ekmeğini yemedi mi? Aynı nefesi aldığımız bu insanlar kim?

Geçtiğimiz ay “olası bir darbede” çok büyük bir sarsıntıdan köşeden döndük. Elazığ, Van, Diyarbakır ve benzer yerler ateşten gömlek gibi… Orada yaşayan vatandaşlar çok huzursuz. Yalnız vatandaşlar mı? Güvenlik güçlerimiz de tedirgin.

Bunlar nerden geliyor, nereye gidiyor. Ne yapmak istediklerinin açık beyan ortada olduğu belli değil mi? Vatanımı, Suriye ve Irak gibi yapmak istedikleri bir görünen gerçek! Vur kaç taktiğiyle zavallı insanlarımızı can evinden vuruyorlar. Bitmiyor tükenmiyorlar! Hâlbuki devletin gözünden hiç bir şey kaçmaz. Suç işleyen kim olursa olsun anında bulunur ve adalet önünde kesinlikle hesap verir. Ama bu dediğim yerlerde böyle olmuyor. Suç oranı artıkça artıyor. Beni yok etmek isteyenler ellerini kollarını sallayarak kendi içimde rahatlıkla dolaşıyor.

Özellikle Güney ve Doğu Anadolu, yaşamın zor günlerinde! Normal vatandaşlarımızı korku seline mahkûm edenlerin esas amaçları ortada! Türk ırkını yok sayıp kendi ırklarını ortaya çıkartmak! Vatanımda her kimlikle yaşayan insanlarımızı içine sindiremeyen, dost görünüp düşman olanların yaptıkları terör hareketleri her şeyi gözler önüne seriyor!

Değişik hırs ve kinlerini değişik kimliklerle ülkemiz genelinde göstermeye başlayanları geçtiğimiz ay gördük. Dini alet ederek yeni oluşan FETÖ bunların gerçek uzantıları… Sinsi görünüp bizi darmadağın edenler ortaya çıkartıldıkça hayretler içerisinde kalıyoruz. Bunlar kendi kurguladıkları tarikatlarla mezhep savaşını sahneye koymaya çalıştılar ama bu tehlike bence henüz geçmiş değil. Başka kimliklerle zehirlerini kusmaya çalışacaklar. Ne olursa olsun, hangi kimliklerle oluşurlarsa oluşsunlar, asla hedefledikleri planları başaramayacaklar. Askerliğimizi beraber yaptığımız, kız alıp verdiğimiz bu insanlar nasıl ve ne şekilde öz yurduna karşı böylesine kin ve nefret dolu şekilde düşman olur? Onlar, bunlar değil. Bunlar çok ayrı şekilde beyinleri çalınmış insanlar. En korkuncu da bu!

Düşmanın ve dostun hangisi olduğu belli değil. Gündüz başka, gece başka bunlar. Tıpkı mitolojide bahsi geçen kurt adam gibi bunlar. Mecliste varlar ses soluk çıkmaz. Evimin içine kadar girdiler ses soluk çıkmaz. Neden ses soluk çıkmaz? Çünkü demokrasi var.

terör saldırısı1

Geçtiğimiz günlerde yazdığım bir makalemin ardından beni eleştiren, dost gördüğüm bir kişinin sözleri beni kahretti. Bu arkadaş ilim irfan yurdunda öğretici pozisyonunda… Neymiş efendim “Türkiye’de olan sinsi olaylarda güvenlik güçleri öldüyse, onları öldürenler de öldüğünde benim şehidim kadar şehitmiş…” Yani anlayacağınız bu mikrop bir kere içimize girmiş, tıpkı kan misali her yerimizi sarmış sarmalamış durumda. Kanımızın aktığı her noktada kanser gibiler. Nasıl bunlarla baş ederiz bir türlü aklım almıyor. Beni tanımayan bu insanların fazlalığı beni korkutur oldu.

Gelişen bu acayip akıma karşı “Yazıklar olsun” demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Ellerimiz ve kollarımız bağlı, sağır ve kör olduk. Ellerimizin ayaklarımızın dermanı kesildi sanki. Ne olursa olsun ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Eninde sonunda nerede yaşadıklarının farkına varacaklar. Tüm amaç ve gayeleri vatan ve millet aşkına görev yapmakta olan güvenlik güçlerimizin “Dur” çağrılarına karşı uzun menzilli silahlarla ve bomba yüklü araçlarla karşılık veren bu acımasızlar, genç fidanlarımızı kurdukları kalleş pusularla acımasızca öldürüyor. Merhametten zerre kadar bir haber olan bu caniler neden ve niçin öldürdüklerini biliyorlar mı acaba? Bence bu kana bulaşan mikrop beyinlerini etkisi altına almış ve ne yaptıklarını bilmeden yapıyorlar. Arkalarında Asala Ermeni Örgütü ve FETÖ olduğu artık bilinen bir gerçek. Yoksa ülkemde benim gibi hak ve hukuka sahip bu azınlık neden bana kurşun sıksın?..!!

Düzenlenen devlet törenlerinde, teröristlere karşı nefretlerini attıkları sloganlarla sürdüren vatandaşlar, “bu işin sonu nereye kadar varacak?” diye Hükümet’in üst düzey yetkililerine karşı avazları çıktığınca bağırıyorlar. Bıçak kemiğe dayandı diye demeçler verenlere sözüm şu “Bıçak kemiğe dayanmadı kemiği kesiyor artık!..’’ Devlet düzenine karşı gelenlerin yaptıkları şuursuz eylemler bölgemizde ve yurdumuzda yoğunlaştı. Yaz, kış demeden vatandaşların namusunu ve hakkını koruyan güvenlik güçlerimizin, acımasız insanlar karşısında acımasız olmaları gerektiğinin zamanı gelmedi mi? Önlemler almak için yeni kanunlar ne zaman çıkartılacak?.! Avrupa birliği hülyası ile kendi öz benliklerimizi kaybetmek üzereyiz!

Memleket elden giderken; insan hakları, hukukları diye yaygara çıkartanlara çanak tutmak da neyin nesi? Suçlu hakları, vatandaş haklarından önde giderse polis veya güvenlik güçleri ne yapsın? Her önüne gelen eline silahı alacak ve vicdansızca çekip acımasızca insan öldürecek ve arkasından da “insan hakları” diye yaygara basacaklar. Yok, kardeşim. Burası Türkiye ve öz vatan topraklarımız. Burada yaşayan her kim olursa olsun, Türk kanun ve nizamlarına uymak zorundadır. Şayet belirlenen kanun nizamlarına uyulmuyorsa, ona göre önlemler alınmalı ve uygulanmalıdır.

Kutsal vatan topraklarımızda bu vatan uğruna kalleşçe yapılan saldırılarda aramızdan ayrılan tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize de uzun ömürler diliyorum. Yeter artık, bitsin bu hayasızca akın..!!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here