İftar Sofrası ve Turşu!

1
636

Bu akşam ilk iftarı açıyoruz. Ramazan sofralarının vazgeçilmez iştah açıcı yardımcı yemeği bildiğiniz gibi turşudur. Oysa Ramazanda iştahı beslemek değil durdurmak gerektiğini söylemeye bile gerek yok. Peki, orucun anlamı ne? Ramazanda gün boyu yeme içmede dahil nefsi iştahı frenlemek.

Hem iştahı frenlemek için oruç tutacaksın hem de akşam iftar sofrasında iştahı beslemek için turşuya yer vereceksin! İşte böyle durumlarda atalarımızın enfes sözleri yerini bulur: “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!”

Bu yazıda turşu üzerinden kavram tanımlamaları ile birlikte “hali başka dili başka” olanlara “tuzlu sular” içerisinde kavram turşusu yapmak istiyorum. Belki nefsi iştahınızı frenleyebilir. Fakat nefhasal iştahınızın besleneceğinden kuşkum yok.

Dücane Cündioğlu, “Orucunu açarken tutabilir misin?” adlı makalesinde, “Tüketim toplumunda açlığın faziletlerinden konuşulabilir mi?” diye soruyor ve yanıtlıyor: “Ey talib, sorduğun için söylüyorum: Orucu ne kadar ve nasıl tuttuğun çok önemli değil, asıl önemli olan, orucu nasıl açtığın. Sen, Muhammed’in yetimlerinden ol, orucunu, asıl açarken tut!” (6 Eylül 2008, Yeni Şafak)

“Doymayan nefs, gözünü kara toprak doyursun! Soframıza açlığı besleyenler buyursun!” Bu cümleler de, Necip Fazıl’ın “Sofra” adlı iki dizelik şiirinden..

Kelimelerin kavramsal anlamını; hem belirgin özelliklerin toplamını oluşturan içeriğine, hem de içeriğe ilişkin niteliklerin kapsamını; mecazi vurgular yaparak tanımlayacağım.

Kaldı ki turşu da dahil her kavramın tanımı, eskimeyen eskilerin tabiriyle efradını cami, ağyarına mani olmalıdır.. Zira ferdi anlamda tüm çağrışımlarını toplayan ve gayrisine mani olan tanımlamalarda kavram kargaşası olmaz..

Kavram kargaşasını izah eden Ahmet Selim; “İzah ihtiyacı anlama ihtiyacından doğar. Yeni izahlar daha üstün izahlar değildir. Anlama zaafa uğrayınca izahlar uzamaya başlar. Vaktiyle bir sayfalık söz ile anlaşılan mana için, gün gelir ciltlerce şerh yazılır. Kaynaktan uzaklaştıkça izah ihtiyacı çoğalır.” demektedir.

Gelelim turşu kavramını tanımlamaya.. Tuzlu suda, sirke içinde bırakılarak özel bir kıvama getirilen meyve ve sebzelerin damaklarımıza bıraktığı tat.. Lahana, salatalık, fasulye, biber vd.. Türlü çeşit turşulardan duyumsadığımız lezzetle yalnız iftarımızı değil aynı anda iştahımızı da açarız.. Ki hekimlerimiz, sağlıklı bir beslenme düzeni amacıyla perhiz önerdiklerinde, yasaklar listesinin başına turşuyu da sanırım bu nedenle koyarlar..

Fakat perhiz başka, Ramazana özgü oruç başka.. Tanrı’ya imanın ifadesi bağlamında oruç, yeme içme de dahil helal olan nimetleri nefsine haram kılıp; iftara dek elini, dilini, belini tutmak anlamında tanımlanır.. Perhiz ise Türk Dil Kurumu sözlüğünde; sağlığı korumak, düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni anlamıyla tanımlanıyor ve özdeş sözcükler şöyle sıralanıyor; imsak, riyazet, diyet, rejim..

İmsak; kendini tutma, bir şeyden el çekme, oruca başlama zamanı. Riyazet; dünya lezzetlerinden sakınma, nefsi kırma, perhizle yaşama.. Diyetin anlamı da perhiz, rejim.. Peki, Arapçadaki diyetin anlamı ne? Ödemek zorunda olunan bedel.. Rejimin hastaya uygulanan  beslenme düzeni perhiz anlamının yanında “yönetme, düzenleme biçimi, düzen” tanımlı ikinci bir anlamı daha var..

Alan Durning’in Tüketim Toplumu adlı kitabının önsözünde rejimin iki anlamını da içeren şu soru yer almaktadır: “Dünyada kişi başına düşen gıda tüketiminin en yüksek olduğu ABD’de insanlar zayıflama rejimleri için yılda 35 milyar dolar harcıyorlar. Böyle bir düzende yanlış bir şeyler olmadığını kim iddia edebilir?”

Yani “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!”

Dolayısıyla insanlığın ödeyeceği diyet umursanmadan “bırakınız yesinler” önerili rejimlerde obez hastalığına tutulmuş tüm bireylerin gözlerinin turşuda olduğu söylenebilir..

İnsanlığımıza serilmiş, Tanrısal bir büyük sofra olan dünyamızı obezce tüketen kapitalist rejimlerin insanlığımıza ödeteceği diyetin “hissesi” ile birlikte Ramazan ayınızı kutluyor hayırlı iftarlar diliyorum..

Selam ve saygılar… ozdemirgurcan23@gmail.com

1 YORUM

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here