CHP Hatay Milletvekili Dr. Birol Ertem, 15 Temmuz Sonrasını Değerlendirdi…
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Dr. Birol Ertem, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden bu yana yaşananları değerlendirdi.
İlk olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak her türlü darbeye ve diktaya karşı çıkmaya devam edeceklerini yineleyen Ertem, darbe girişiminden sonra laikliğin öneminin ortaya çıktığını vurguladı. Cumhuriyet fazilet olduğunu ifade eden Milletvekili Ertem; “Türkiye Cumhuriyeti’nin özgür bireyleri olarak bizler kimsenin kölesi ve kulu değiliz. Bugün Hükümette olanlar unutmasınlar ki onları o makamlara getiren Mustafa Kemal Cumhuriyetidir. Cumhuriyetin kurucu değerleriyle, kuruluş amaçlarıyla oynamak yerine, takip etmek ve güçlendirmek zorundayız. Laiklik din ve vicdan özgürlüğüdür. Darbe girişiminden sonra Laikliğin önemi ortaya çıktı. Laiklikle oynamak kabul edilecek bir şey değildir. Kışlaya, adliyeye, camiye siyaset giremez. Buraların işlevi adalet dağıtmasıdır. İnsanlarımız huzur içinde buralarda kendi inançlarını yerine getireceklerdir” dedi.
“Ne Darbe Ne Dikta Tam Demokrasi Diyoruz”
Körü körüne sadakatin darbeye zemin hazırladığını da ifade eden Ertem; “Devlette yükselmenin yolu bir cemaate, bir partiye üye olmaktan, birilerinin akrabası, oğlu, kızı olmaktan geçmemelidir. İşinde başarılı olanlar devlet yönetiminde yer almalıdır. Medya özgürlüğünün de ne kadar önemli olduğunu bu darbe girişimi sırasında açıkça gördük. Özgür medya sayesinde halkımız haber aldı tankların üzerine çıktı ve girişimi önledi.
Diğer önemli bir konu da şudur ki; FETÖ Devlete sızmadı. Adım adım planlı bir şekilde devlete yerleştirildiler. Bu gerçeği bilmemiz lazım. Siyaset kurumu özeleştiri yapmadığı sürece halka doğruları söylemiş olamaz. Devletin üniversitesine, yargısına, yargıtayına, danıştayına, kürsü hakimliğine, polise, askere FETÖ’yü kim yerleştirdi? Hükümettekilerin önce bu soruyu kendi vicdanlarına sormaları gerekir.
Devlet hukukun üstünlüğü ile yönetilir, Kinle öfke ile değil. Devletin inşa yeri de TBMM’dir. OHAL ile Kanun Hükmünde Kararnameler ile devleti inşa etme yanlışlığına kimse düşmemeli. Bu devlet hepimizin devleti ise hepimizin seçtiği milletvekilleri kurumları inşa etme kapasitesine sahiptir. Demokrasi 4 yılda bir sandığa gidip oy kullanılan rejimin adı değil, hukukun üstünlüğü, medya üstünlüğü, insana saygı demektir.
Ne darbe ne dikta tam demokrasi diyoruz. Bu ülke bizim ülkemiz. Bu ülkede gülerek gezmeliyiz. Tasada kıvançta birlikte olmalıyız. Bu güzel ülke hepimize yeter. Kardeşçe barış içinde yaşamalıyız. Bu ülkenin siyasetçileri bu darbe girişiminden gerekli dersi çıkarmak zorundadırlar. Dersi çıkardıklarında göreceksiniz ki tarih tekerrür etmeyecektir” diye konuştu.
