Futbolun Kimyasını Bozduk (4)

0
46

Değerli Okurlarım, sporla aynı güzergâhta olmasına rağmen, yine de değişik bulacağınıza inandığım bir paragraf sunmak istiyorum. Nereden aklıma geldi bilmiyorum.

Günümüzde devletler, fiziksel ya da kurumsal sınırlara dâhil olmak zorunda değil. Son zamanlarda teknolojik politikalar ve kamu, futbol federasyonları yönetimindeki eşgüdümün de arttığı da görülüyor. Şimdilerde devletler, hükümetler vatandaşlarıyla cep telefonu, dijital televizyon internet aracılığıyla bağlantı kurabiliyor.

Ancak, ülkemizde böyle yaklaşımlar söz konusu bile değil. Aksine alınacak önemli kararlar insanlardan saklanıyor ve geç duyuruluyor. Sadece zamlar gece yarası (Gece saat 02-03 gibi) hem kanunlaşıyor ve de uygulama safhasına geçiliyor.

Örnek mi istiyorsunuz? Benzin zamlarının dobra-dobra yapıldığına hiç tanık olmadım uzun zamandan beri. Bunun nedeni belli, düşünenler çok haklı. Gece sabaha karşı yapılan zamdan basının haberi olmadığından ertesi günü haberde yapılamıyor. Daha sonra da haber de bayatlıyor. Anlatmak istediğim çok olumlu ve mutedil bir politika. Gece yarısı zamlarının mucidi de Turgut Özal’dır bildiğiniz gibi.

Makalemin başında, ülkemizi tanıyalım, insanlarımızın nelere temayülü olduğunu bilelim demiştim hatırlayacaksınız. Bunu boşuna söylemedim. Seçtiğimiz insanlarda, seçmenlerini çok iyi tanıyorlar. Bunu inkâr edemeyiz. Çünkü muhtelif yerlerde farklı elbiseler giymiş yüzlerce insan görebilmemiz mümkündür. Gördüğümüz bu elbiselerin kumaş, renk, model, biçim ve hatta düğmeleri de farklıdır.

Ancak, çoğu zaman biz sadece o insanların sırtında bir elbise olduğunu görüp, öyle algılarız. Yani dikkatle incelemeyiz, lüzum görmeyiz. Bir elbise almak amacıyla evimizden çıktığımızda işin rengi tamamen değişir. Gördüğümüz insanların sırtlarında ki elbiselere de, vitrindeki mankenlerin üzerindeki giysilere de azami dikkati sarf ederiz. Yakalarını da unutmayız, geniş yakamı dar yaka mı? Yırtmaçlı mı? Yırtmaçsız mı?

Futbolun kimyasını bozanlar bile, bu makalemi okuduklarında bir şey anlamayabilirler, ne alaka da diyebilirler.

Oysa şimdi yazacaklarımı dikkatle okuyun lütfen… Seçim yaklaşsın bakalım, seçmenin itibarı bin beş yüz. Ta ki oyunu kullanana kadar… Daha önceleri nohutlar, kömürler gırla gider. Elektriği suyu olmayan yerlere gönderilir. Federasyonda koltuğa oturanlar, bu işi namusu veçhiyle yapacaklarına yemin dahi ederler. Birkaç gün sonra değiştirilemeyecek maddeleri derhal değiştirirler. Kasımpaşalı ile aynı fikirdeyiz ve Etik Kurulda bizim gibi düşünüyor diyerek sütten çıkmış ak kaşık gibi olurlar.

Başka bir gecede temize çıkarlar ya da ibra edilirler.

Futbolumuzun kimyasını bozanlar daha önce de söylediğim gibi, kimyagerler değildir. Rant peşinde olanlar ve bir tarafa yaranmak içindir. Bu işlerle iştigal edenlere bir isim bulmak lazım ama bir türlü o ismi bulamıyorum, şu anda aklıma da gelmiyor. Yarında, bu olaylara gözleriyle bakanlardan söz edeceğim. Yarına…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here