Futbolun Altında Yatanlar (5)

0
63

Değerli okurlarım, dünkü yazımızın sonunda, Ülke puanı ve takımların puanlarının sıfırlanması ve bu işe baştan başlanmasının ne dereceye kadar iyi olabileceğini irdelemiştik. Şimdi yine yavaş-yavaş konumuza devam edelim dilerseniz…

“Bir Hilal Uğruna Ya Rab, Ne Güneşler Batıyor…” Bu güzel sözde anlatıldığı üzere, vatana sahip olabilmek, borçsuz, şaibesiz ve sağlam bir miras bırakmak isteyen atalarımızın kutsal topraklarımızı kanlarıyla sulamışlar ama şimdikiler, onurumuz, gururumuz için kangren olmuş bir parmağı bile kesmekten acizler.

Unutmayalım ki; birileri sağlam kolumuzu bile keser, bazı kulüpleri kurtarmak için işbirliği yapanlar gık bile diyemezler. Federasyon Başkanı ve yönetimi bütün futbol takımlarını disiplin kuruluna sevk etmişti ve akabinde suçsuz bulup bir işlem yapmamıştı ya. Anlatmaya çalıştığım; bu aklama politikası kesinlikle Yıldırım Demirören’in fikri değildir. Kendisi zaten birileri tarafından oraya gönderildi. İşte bu sözde politika birilerinin fikridir, başka türlü de düşünülemez.

Şampiyonluk kupasını kazanan takıma, kupasını sahada verme yürekliliğini göstermeyip, başbakandan izin alan kişiler, o koltuğa boşuna işgal etmesinler. Derhal istifa etsinler! Fakat istifa söz konusu olmaz, çünkü büyük bir servet gözden çıkarılmış ve icazet alınarak o makam gelinmiştir. Neden istifadan söz ediyoruz ki…

Birde 2020 yılında Avrupa Şampiyonasına talibiz. Hepinizin kızgınlıktan acı-acı güldüğünüzü tahmin edebiliyorum. Ben de çok üzülüyorum. Futbolumuzun altında neler yatmıyor ki? Futbolun üstünden hangi dümenler dönmüyor ki? Bereket versin futboldan gelmiş bir başbakana sahibiz ve bu sayede birçok olumsuzlukların üstesinden gelebiliyoruz. Örneğin, futbolda yenilmekten, önemli bir reformdan söz etme yürekliliğini gösterebiliyor. Bu parlak fikirlere son kez bir göz atalım… Ne diyor hazret;

“Memurların istediği zamları verecek olursak, en kısa zamanda Yunanistan gibi oluruz! Arabalar daha da artar, kırmızı ışıkta geçenler çoğalır, para çok olduğundan sarkıntılık yapanlar da çoğalır. Zaten dünyanın en pahalı benzinini kullanıyorlar, ben milletime kıyamam. Bir çay, bir simit zammı yaparız onu ikiye bölerler, nasıl olsa üç çocukları da var, beraberce karınlarını doyururlar…”

Neyse bunları bir kenara bırakalım ve UEFA’nın bizim durumumuz hakkında neler düşündüğüne bir bakalım. Ancak bu konuya da yarın gireceğiz. Çünkü bugünlük yerimiz doldu…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here