Değerli okurlarım, taraftar asaleti yaşayan takımlar, istedikleri yerde olamamışlardır. Futbolla iç içe olmak tabi ki güzel ama taraftarlarla da iç içe olmak gerekmektedir. Taraftarıyla barışık olmayan, sağlam bir taraftara sahip olmayan takımlar iyi sonuçlar alamazlar. Hatırlarsanız iyi bir altyapıya sahip olan, ekonomik problemi bulunmayan İDÇspor, derme çatma birçok takıma kendi saha ve seyircisi önünde yenilmişti.
Demek ki sık-sık hoca değiştirmekle, her sezon 7-8 futbolcu transfer etmekle bu işler olmaz. Kaldı ki, transfer edilen oyuncular bedavaya gelmiyor. Kim bilir kulübün bütçesinden neler götürüyorlardır. Sonuç olarak (Kısa kesiyorum.) Alt yapısı göstermelik olarak ilgi gösterirsen, takımdaki dengeleri bozup üç dört genci monte edememiş olursun, sağlıklı bir taraftarın olmayacağı gibi, kendi sahanda saç baş yoldurursun. Alt yapı çok önemlidir.
Tekrar futbolla iç içe olmaya çalışalım. Futbolu Futbol yapanların şu anda kemikleri bile yok ve onların tümünü şükranla anıyoruz. Minnet ve şükran sunmakla da hiçbir yere varabilmemiz de mümkün değil. Onları ve onlardan sonrakileri bile tanımasak da, bize bıraktıkları o muhteşem mirası evelallah elbirliği ile yok etmekte insanlardan ustası yok.
Bütün bunlara, yapılan tüm olumsuzluklara rağmen, yine de futboldan medet umuyoruz. Onunla mutlu olmak istiyoruz, onun kıçından ayrılmıyoruz daha önceki makalelerimden birinde; “FUTBOLDA ŞEYTAN TÜYÜ VAR” demiştim. Ancak, o şeytan tüyünü kim dikti ya da o tüy neresinde onu da bilen yok. Biliyorum diyenlerde gerçeği yansıtmamış olurlar. Nedense hem futbolu baltalamaya çalışıyoruz, hem de ondan medet umuyoruz. Anlamak mümkün değil.
Biz, şimdi anladıklarımızı gündeme getirelim. Bu sütunlarda hep gerçekler dile getirilmiştir. Bundan sonra da hep böyle olacak. Bir dostumuza haklı olarak gönderme de bulunmuştum. Makalemi okumuş ve bana sitem de bulunuyor. Oysa bana samimi olarak teşekkür etmesi gerekiyordu. Bunu nedense bir türlü beceremedi. Konuyu kendisine ayrıntılı olarak anlatmıştım.
Müsabakalarda bir iki resim çekmekle spor yazarı olunmaz. Bunun için, öncelikle sporu sevmek gerek, birikimli olmak şart! İnceleyici ve gözlemci olmak gerekiyor. Kentin sorunlarına, özellikle spor sorunlarına ısrarla eğilmesi gerekiyor. Bu saydıklarımdan nasibini alanlar spor makalesi yazmakta zorlanmaz.
Sporla iç içe olabilmek ve onun inceliklerini spor kamuoyuna yansıtmak, eğer bu konuda birikiminiz yoksa yarı yolda kalırsınız. Sonuçta, bu konuyu uzatmaya gerek yok. Yardım isteyen olursa, sonuna kadar yardımcı oluruz. Hem de gözümüzü kırpmadan.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
