Değerli okurlarım, insanların kültür seviyeleri arttıkça çok şeyler kazanıyor ve bazı şeylere de itibar etmiyor. Yağdanlık olma, riyakarlık, el etek öpme, yağcılık, gelişmekte olan ülkelerde ve İslam ülkelerinde kol geziyor. Üçüncü dünya ülkelerinde yok mu? Aslına bakarsanız o ülkelerde daha fazla olması gerekiyor ama onlar yağcılığı, yağdanlığı, riyakarlığın ne olduğunu henüz bilmiyorlar. Hele bir öğrensinler, sudan dikine çıkarlar.
Sudan dikine çıkarlar dedim ya ben de bugün, şike, doping, teşvik primi konularına dikine değil de, elimden geldiğince yatay gireceğim. Bunların her birisi benim için önemli konular. Yine bunlarla ilgili doğrudan duyduklarım, dolaylı anlatımlar, kendi içimizden geçenler gibi, kısa-kısa anılarımız da var. Onlarla da tekrar yüz yüze gelmek istiyorum.
Şimdi sadede gelelim. Ülkemizde ulusal basın adı altında yüksek tirajlı gazeteler var ya onların hepsi de bir tarafın yağdanlığı! Cahil kadın diyor ki; “Başbakanın g…nün kılıyım!” Yağdanlık gazeteci hemen mikrofonu kadının ağzına sokuyor ve tekrarlattırıyor, sanki önemli bir vecizeyi duymak ister gibi. Neyse şimdi, herkes dilinden çeker, çekecek.
Bildiğiniz gibi, iki yıldır şike olayı gündemde ya TFF bütün şartları zorladı yine de “Şike” olayını ortadan kaldıramadı. UEFA’da yemedi! Cezalar gelmeye başlayınca yağdanlık basın bakın neler yazıyor: “UEFA Türkiye’ye Pusu Kuruyor!” “Platini Türkiye’ye Düşman!” “UEFA Müfettişi Çaylak” “UEFA Yönetimi Kötü Niyetli!” Bu sözleri söyleyenler, yazarlar, çizerlerin hepsi de şikeden yargılanan o iki kulübümüzün dostu olduğunu düşünmek çok zor.
Neden zor olduğunu da söyleyeyim isterseniz. Biz millet olarak, ya çok haksızken ya da çok haklıyken dengesizleşiriz, ağzımızdan çıkanı kulağımız duymaz! Hele stratejimiz hiç yoktur. Şimdi, UEFA’yı, başkanını, müfettişini (çaylak-maylak diye) yerden yere vur onsan sonra da yumuşak mindere bağdaş kur ve UEFA’dan lehte karar bekle. Sizce bu nasıl bir strateji? Böyle bir strateji nasıl ve nerede geçerli olabilir ki?
Şu çarşı Grubu var ya, onları her düşündüğümde yüreğim yanıyor. Adamlar başkanlarını kendilerinden zannediyorlardı, değilmiş! O kadar borç-harç, başarısız ve isabetsiz transferler boşuna gitti. 103 milyon dolar alacağını silmiş, buna yürek dayanmaz. Kasımpaşalı derhal yatırır, devam edeceğiz. Bitirinceye kadar.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
