Futbolda Ahlak Erozyonu (1)

0
55

Değerli okurlarım, insanlar evlerini iyi tanımalı, en ücra yerinde bile ne var, ne yok iyi bilmeli. Aksi halde o evde kiracı gibi oluruz. Birileri bize ters baktığında her halde evi tahliye ederiz. Dağlarımızı, tepelerimizi, ovalarımızı iyi tanıyamazsak, korumamız da olanaksızlaşır, belki de mümkün olmaz.

Sporda ahlak erozyonu diye başlık attık ya, bunun altında çok şeyler yatmaktadır. Bazı üst akıllar bunu bilerek ve isteyerek yapmaktadır. Nasıl mı? Yaratıcılıkta da yok, doğru sözlere itibar da hak getire. Lügatimize yeni terimler giriyor. Kelle sayısı (Şehitlerimiz için söyleniyor) çiçeği burnunda olanı “At izi, it izi” ifadeler.

Böyle ipe sapa gelmez sözlerle bir yere varmanın mümkün olamayacağını artık anlamamız gerekli. Öncelikle makul ve yaratıcı olmanın olgunluğunu yaşamamız ve topluma anlatmamız gerekli olduğunu düşünüyorum. Yaratıcı düşünce, herkesin normal karşılayacağı, basit ve kolay bir şeyler yapmak için yeni ve gelişmiş yollar bulmaktır.

Her türlü başarının sırrı ve de ödülü, evimiz dâhil her tarafta icraatları daha iyi yapmak üzere yeni yol ve yöntem bulmakta saklıdır. Yaratıcı düşünce kabiliyetimizi geliştirip güçlendirmek için neler yapmalıyız sorusuna yanıt aramaktır. İlk aşamada yapılacak işlere inanmakla başlar o zaman aklımız o şeyi yapmak üzere harekete geçer.

Aslına bakarsanız, kalıcı dünya barışının sağlanabileceği içtenlikle inanmayan politik liderler dünya barışını sağlamada başarılı olamazlar. Çünkü zihinleri barışı ve refahı getirecek yaratıcı çözümlere kapalıdır. Örneğin, birinden hoşlanabileceğinize, onunla anlaşabileceğinize inanırsanız onun hakkında güzel düşünebilirisiniz. Buna inanırsanız, inanmak isterseniz. Nohutla, kömürle, sadık düşüncesiyle yaratıcı olmak mümkün değildir.

Efendim, bu ulvi meslekte yarım asrı mütecaviz bir beraberliğim var. Biraz düşünüp de geriye baktığım zaman “o uzun yıllar ne kadar çabuk geçmiş” diyorum ve hüzünlenmediğimi söyleyemem. Değişim, çözüm ayaklarıyla, eşkıyayı şehre indirirsen olacağı bu. Şehre inen, tünel de kazar, evleri de deler, ikamet edenleri de göçe zorlar. Aziz vatanın her karış toprağı atalarımızın kanıyla sulanmıştır. Şimdi de evlatlarımızın kanıyla yeniden sulanıyor.

Ülkemin binlerce ocağında feryadı figan yükseliyor. Gözü yaşlı analar, genç yaşta dul kalanlar, ana rahminde olanlar, babalarını doğru dürüst tanıyamayanlar, babasız büyümeye mahkûm olan yavrular. Her şey engelleniyor da, ahlak erozyonu engellenmiyor. Demek ki ahlak denen hadisenin mektebi de yok, marketlerde de satılmıyor. Keşke öyle olsaydı da ihtiyacı olanlar satın alsaydı.

Futbolda, siyasette nerde olursa olsun, ahlak “erozyona” uğramışsa tuttuğun elinde kalır. Yine tekrar ediyorum ki, bu milletin kaderiyle, yarınlarıyla oynayanlar mutlaka perişan olacaklardır. Samsun’dan birisi yola çıktı.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here