Futbol İçin Ayak Yeter mi? (3)

0
69

Değerli okullarım, gerek tesis yetersizliğinden, gerek ekonominin yetersizliğinden, bir takım küme düşse, borç batağı içinde boğulsa; kulüp başkanlarına hiçbir şey olmuyor.  Yani, ayaklar gibi yüreği yanmıyor, üzülmüyor, kahrolmuyor. Kendilerine en büyük başkan bizim başkan dedirtiyorlar ya, belki de ondandır.

Şimdi, canlı bir örnek sunmak istiyorum. Bir büyük kulübümüzün başkanı, kulübünden 110 milyar dolar alacağı olduğunu söyledi. Elle tutulacak, gözle görülecek hiçbir başarı yok. Yani, kulübünü belli aşamada 110 milyon dolar borca sokan bu insan hangi başarısından dolayı, Türk futboluna hangi katkısından dolayı Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı yapıldı.

“Neden böyle oldu, suçludur” diye kimse hesap sordu mu? Ben öyle bir şey duymadım. O, 110 milyon dolar birileri tarafından hesabına yatırılmıştır, bunu da benden duymuş olun. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, ne kadar zengin bir ülkedeyiz ki, 110 milyon doları tek kalemde bir babayiğit hibe edebiliyor.

Bu anlattığım, ayakların üstünde Baş’ım diyenlerin günahı. Hesap sorulamıyor. Neden sorulamıyor? “Namaz kılda, daha sonra ne yaparsan yap” zihniyeti sporumuzu da kolları arasına aldı, hararetle sıkıştırmaya devam ediyor. Özerk bir koruma siyaset müdahale etmeyecekti, öyle deniliyordu.

Hükümet üyelerinin yurtdışı seyahatleri gibi, futbolumuzu da yanlış ve hatalı transferler batırıyor. Ülkemiz böylece soyuluyor hem de soğan gibi! Gerek­siz işler yapıldığında, ayaklar ne kadar zor durumda kalıyor göreceksiniz.

Liglerimizde top koşturan kulüplerin başkanları o ka­dar uyanıklar ki, zaten yüzde 98’i aynı kategoride. Bunlar tüccar, esnaf, işadamı. Bir çıkarları olmasa, işlerini bırakıp kulüp başkanlığı yaparlar mı ya da bu işe soyunurlar mı? Hep beraber düşünelim! Sözünü ettiğim bu kulüp başkanları yabancı futbolcu transferine balıklama atlayarak, kulüplerine “Şampiyon Yapmak” suretiyle katkıda bulunmak, kendileri de prestij kazanıp “Büyük Başkan” kalmak istiyorlar. Yemezler.

Oysa düşünmüyorlar ki, isabetsiz transferlerle sokağa atılan o paralar, sıcak-soğuk, yağmur-ça­mur demeden, ekmek paralarını maç biletine yatıran o vefakâr insanlara, yani sporumuzun, futbolumuzun ayağına ait. Gereksiz işlerle onları üzmek yerine, alt yapıdan pırıl-pırıl ve kabili­yetli gençleri, onların çocuklarına itibar etseler olmaz mı? Bizim Avrupa’da oynayan kaç futbolcumuz var? Bir elin parmakları kadar! Dünya ülkelerinin bizde yüzlerce futbolcusu bulunmakta ve de el üstünde tutulmaktadır. 80 milyonluk Türkiye, sağlam bir milli takım çıkaramıyor. Gözümüz Avrupa doğumlu ve orada yetişmiş gurbetçilerde.

Alt yapıdan futbolcu gelmiyor, hele yıldız futbolcu hiç yetişmiyor. Türk Futbolu balon gibi şişirilmiş vaziyette, ihaleleri de ilâve edersek, bu işin altından kalkamayız. Zaman-zaman saman alevi gibi parlamalar oluyor ama yetmez, önce alt yapıya yönelip istikrarı yakalamak lazım. Yabancı futbolcu transferi bir yıkım!

Hepinizin bildiği gibi, sporumuzun bakanlığı da var. 10-15 yıldır istenilen düzeyde bir katkı sağlanmadığı gibi, spor bakanı ise Ankara’nın tarihi mahallelerinden, partisini ve bakanlığını kullanarak ucuza ev kapatıp gazetelere manşet oluyor. Görevden uzaklaştırılır diye düşündüm ama kendisine teşekkür etmişler.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here