Futbol Bir İbadettir (5)

0
72

Değerli okurlarım, sporla ilgili bir şeyler yazarken, yoğun isteklerin dışında futbol zorluyor, öncelikliyim diyor. Öylesine zarif, öylesine munis ki, olumsuz düşünmek mümkün değil. Her şeyin bir nedeni vardır diye düşünenlerdenim. Futbol sert bir spordur ama daha sert sporlar da bulunmakta. Şu Amerikan Futbolu, Boğa Güreşi. Sakatlanma, ölüm oranı yüksek sözde sporlardır.

Bu iki sporun da, hayret dersiniz binlerce taraftarı ve izleyenleri var. Yüz bin kişilik statları da bulunmakta. Bildiğim kadarıyla bu iki sporu yapan ülkelerin statları sayılacak kadar az. En fazla sekiz, on! Amerikan futbolu ve Buz Hokeyi, yatırımları sağlam olduğundan filmlere bile konu oluyor. Bunun en büyük nedeni oyuncularının gündemde olması. Yine de tribünlerin dolu olması bana çok ilginç geliyor. Bu anlatacaklarımın hepsi ekranlarda gördüklerim.

Sadece, Buz Hokeyi sporu buz üstünde oynanmasına rağmen, daha sıcakkanlı spor! Buz üzerinde zorla yürürken, onlar zemine çizgi halinde temas eden patenle gösterilerde bulunuyorlar. O sporu yapanlara imreniyorum ve hatta biraz da saygı duyuyorum. Günümüzde, Buz Hokeyi sporu oldukça yaygınlaştı ve hatta biz de bile belli bir noktaya geldi. Tabi ki hiç birisi futbolla mukayese edilemez.

İspanya’da, Meksika’da boğa güreşine spor diyorlar. Haksız da değiller, en büyük statlar ki; bu mekanlara arena diyorlar. “GOL” yerine “OLEY” diyorlar. Gördükleri haz limit seviyede!

Konumuz olmasa bile, mademki gündeminize getirdim ve bu nedenle bilinen bazı şeyleri anlatmak istiyorum. Cinayetle eşdeğerde olan bu sözde sporu, spor olarak kabul edenler de, işlenen cinayete tamamen ortaklar.

Efendim, belli ülkelerde müdafaasız bir boğanın öldürülmesini izlemek insanlara neden bu kadar zevk veriyor. Üstelik o kadar izleyen “OLEY” diyerek ayakta alkışlıyor o zavallı hayvanı. Zaten, her şeyi matadordan yana ve buna paralel olarak, bu siyah giysili caniler ülkelerinin en itibarlı insanları. Bir çaresiz hayvanı öldürdüğü için.

Boğa arenaya çıkarken, atlı korumalar tarafından sırtından zıpkınlanıyor. Matadora sadece kırmızı pelerinle hayvanı yormak, gücünü azaltmak ve daha sonra da zıpkınlamak, en sonunda da elinde ki kılıcı, binlerce cinayet tanığına göstererek zavallı boğanın böğrüne saplamak kalıyor. Bu arada oley ile birlikte ayılanlar bayılanlar da var. Zannedersiniz ki, bir final maçında kırk metreden çektiği şutla doksandan örümcekleri almış ve kupayı kazanmış.

O ülkeler sık-sık cinayet işlenen yerler olduğundan, hayvanların sözü bile edilmiyor. Bir boğa, on boğanın öldürülmesiyle nesli tükenir mi? Eminim öyle düşünüyorlardır. Öylelerde hayvan severlik de sökmez. Her halde onları bile öldürürler. Adamların gözünü kan bürümüş. Boğalar bizim epey vaktimizi aldı, konumuzu bile değiştirir. Futbola devam, boğalara selam!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here