Cumhuriyet Haftası

0
88

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Cumhuriyet bayramına günler kala kalbim boğazımda atmaya başladı bile. Cumhuriyet çocuğu olarak doğmak, cumhuriyet sevinciyle büyümek, cumhuriyetin hangi şartlar altında kurulduğunun, Atatürk ilke ve inkılâplarının gün be gün ayrımına vararak yaşa ermek çok önemli ve heyecan verici bir şey tabi.

Her ne kadar, uzun zamandan beri huzurumuz, özgürlüğümüz, birlik ve beraberliğimiz tehdit altında, sağdan soldan ateş altında olsak ta, askerimiz bir taraftan hainlerle, bir taraftan sınır ötesinde savaşırken, her gün şehit haberleri ile nevrimiz şaşıyor, acıdan kaskatı kesiliyorsak ta. Cumhuriyet bayramını kutlamaya hazırlanıyor olmak bir başka heyecan ve sevinç çünkü kutladığımız bayram Cumhuriyet bayramı… Yani özgürlüğümüzün ve o özgürlüğü nasıl kazandığımızın adıdır Cumhuriyet. Onun bilincinde olmak varlığında ve yokluğunda neler olabileceğini şimdilerde çok daha iyi bilmek ve bu bilinçle Onu korumak ve kollamak bizim en temel görevlerimizden biridir.

Cumhuriyet candan can çıkarak kuruldu. Toprağa düşen kan bayrağa rengini verdi, bu anlatılır bir şey değil. Derin derin düşündürür, gözünüzün önüne getirirseniz eğer Mehmetçikler gelir önce gözünüzün önüne, giyilmekten hırpalanmış, eskimiş giysileri, delik botları ile ellerinde kendilerinden büyük silahları, o ağır hımbıl silahları sanki kristal bir vazo tutar gibi tutarlar, yokluktan, yoksulluktan şeffaflaşmış elleri ile. Çünkü onlar vatanı da böyle zarif bellemişler ve onu korumak şerefi onlara verilmiş, onlar o kadar büyümüşler ki minnacık olmuşlar tevazudan, güç gelmiş kollarına, onlardan habersiz, onlar mı? Onlar analarının kınalı kuzuları, onların bir misyonu var. Vatan için savaşmak, kurtuluş ve dolayısı ile özgürlük için ölüme gitmek?

Ve o Mehmetçiklerin bir komutanları var, dünyada kimsenin sahip olamayacağı bir lider, bir diğer mucize! Gerçekten şimdi düşünüyorum da Atatürk bir mucize ya! Gerçek bir mucize, bir ülkeyi yok olmaktan kurtarmak için özel olarak yollanan! Ne kadar şanslıyız ya? Ve işte o kurtuluş destanı ve doğuş destanı bendenize müthiş bir heyecan, bir enerji veriyor. Öyle bir enerji ile doluyorum ki bu günlerde, ayrılıkları can yakan, şehitlerimize bile kendimce can verdiğimi düşünüyorum. Ve kendimi bedeninden sıyrılmış ağırlık taşımayan bir sevgi yumağına benzetiyorum.

yase-ataturk2

Sevgi ışınlarını yayan her tarafa eşit mesafede, Cudi dağında, Ömerli’de, Çukurca’da, Musul’da, Kobani’de, Kerkük’te. Ve Mehmetçiğin olduğu her yerde…

Ülkece zor bir dönemden geçerken, bize lazım olan, birlik, beraberlik, sağduyu ve her şeye rağmen “biz” olmak…

Sevgili okuyucularım kendimi çok tutuk algılıyorum, istediğim gibi dökülmüyor yazılar parmaklarımdan ama şunu söyleyebilirim bizde bu inanç, bu birlik ve beraberlik, Cumhuriyet aşkı, Vatan aşkı varken biz her zaman zafer içindeyiz. Ve bizi kimse yıkamaz sevgili okuyucularım. Sevgiyle, sağlıkla kalalım ayrımsız gayrımsız… Yase  

Günün Şiiri

Onuncu Yıl Marşı

Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,

On yılda, on beş milyon genç yarattık her yaştan.

Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;

Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.

Türk’üz, Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi

Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri!

Bir hızla kötülüğü, geriliği boğarız,

Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız.

Türk’üz, bütün başlardan üstün olan başlarız,

Tarihten önce vardık, tarihden sonra varız.

Türk’üz, Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi,

Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!

Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını,

Dindirdik memleketin yıllar süren yasını.

Bütünledik her yönden İstiklâl kavgasını,

Bütün dünya öğrendi Türklüğü saymasını.

Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi,

Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri!

Örnektir milletlere açtığımız yeni iz,

İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış kitleyiz.

Uyduk görüşte bilgiye, gidişte ülküye, biz,

Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz.

Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi,

Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri!

Behçet Kemal ÇAĞLAR – Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Ellinci Yıl Marşı

Müjdeler var yurdumun toprağına, taşına;

Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına!

Bu rüzgârla şahlanmış dalga dalga bayrağım;

Başka bir tuğ yaraşmaz Türk’ün özgür başına.

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

Yılları bir çığ gibi aşarak hafta hafta,

Koşuyoruz durmadan kadın erkek bir safta..

Elimizde meşale; ilke ilke Atatürk,

Işıklarla donattık ülkeyi her hafta.

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

Aynı kandan feyz alır bunca toprak, bunca taş,

Kılıç tutan bilekler, verdi sabanla savaş.

Tekniğin dev nabzında her adım, her dakika,

Çarklarda aynı tempo, yüreklerde aynı marş.

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

Biz yürekten bağlıyız elli yıldır bu yola;

“Yurtta barış” ilk hedef, “Cihanda sulh” parola.

Koparamaz hiçbir güç bizi millî birlikten;

Atamızın izinde koşuyoruz kol kola.

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

Yaşasın hür ulusum! Soylu gencim, benliğim!

Yaşasın şanlı ordum, sarsılmaz güvenliğim!

Ersin elli yıllarım nice mutlu çağlara;

Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim!

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…

Bekir Sıtkı ERDOĞAN-Beste: Necil Kâzım AKSES

Günün Fıkrası

Cumhuriyet Bayramı

Sabah kahvaltıda kadın; “Eminimsen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile” dedi… “Tabii, hatırlıyorum” dedi adam… Çıktı, gitti. Öğleye doğru kapı çalındı.. Çiçekçi çocuk harika bir kırmızı gül buketi bıraktı… Az sonra kapı tekrar çalındı, bu defa köşedeki pastanenin çırağıydı gelen… Kocaman bir çikolata kutusu bıraktı gitti. Öğleden sonra gelen kutudan da, olağanüstü güzel bir elbise çıktı… Kadın kocasının dönmesini zor bekledi ve daha kapıda boynuna sarıldı… “Önce çiçekler, sonra çikolata ve sonra da elbise.. Seni çok seviyorum hayatım, bu hayatımdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı…” Adam; “Hadi beeeeee!”

Günün Sözü

Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taş ve tahtlar batar, yok olur.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Cumhuriyet erdemli insanların rejimidir.

MONTESQUIEU

Cumhuriyet fikren, ilmen, bedenen kuvvetli, ahlaklı ve seciyeli muhafızlar ister.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Okulları olan bir milletin istikbali emniyettedir.

Otto von BISMARCK

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here