İskenderun Çevre Koruma Derneği üyeleri, dernek binasında İskenderun, turizm ve termik santraller konusunda bir basın toplantısı düzenledi.
Dernek adına konuşan İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Eczacı Barış Sönmez, içerisinde bulunduğumuz turizm haftasında turizm ile çevre arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekmek istediklerini ifade etti.
Turizmin gelişmesini sağlamanın gerçekçi ve dengeli uygulamalarla olanaklı olabileceğini hatırlatan Sönmez; “Turistin denize rahatça girebileceği plajlarımız, günübirlik konaklama alanlarımız, ucuz ve temiz konaklama tesislerimiz, deniz kenarı lokantalarımız yok veya yok denecek kadar az. Yaylalarımız da keza böyle. Koskoca Soğukoluk’ta temiz kaç lokanta sayabiliriz? Sarımazı ve Belen artık yayla kenti olmaktan çıktılar ve apartmanlaştılar. Denizle iç içe yaşıyor gibi görünen bu kentin tüm kıyılarını ikinci konutlarla doldurduk, denizi de adeta parselledik.
Turizmden çok kirli sanayi yatırımlarının, Amanosları delik deşik eden taşocaklarının, özellikle Termik Santrallerin kirleteceği İskenderun Körfezi ve hükümetin yanlış Suriye politikası ile her gün sınırımızın az ötesinde insanların öldüğü, memleketimizde bombaların patlayıp vatandaşlarımızın hayatını kaybettiği bir ortam turizm için özendirici olmanın çok uzağında” dedi.
Gelişmiş Ülkelerin Çöplüğü Olmak İstemiyoruz…
İskenderun Körfezinde, gemi sökümünü de kapsayan 3 tersane yapımının planlandığı ve yer tespiti çalışmalarına başlandığı duyumları aldıklarını kaydeden Sönmez; “Suriye savaşı nedeniyle Arap ülkelerinden ülkemize gelen turist sayısında ve potansiyel güvenlik sorunu nedeniyle de Avrupa ülkelerinden ilimize gelen turist sayısında çok büyük düşüşler yaşanmıştır. Bölgemizin bu tür büyük yatırımlardan önce komşu ülkelerle barış ve huzur ortamına bir an önce dönmesine ihtiyaç vardır ki var olan hükümetin Suriye politikası, güvenli bir barış ortamı sağlamaktan çok uzaktadır. Bunun yanında beldelerimizde doğal yapıya uygun olmayan hızlı ve çarpık yapılaşma, gürültü, orman alanlarının kaybı, katı atıkların depolanması, taşınması, bertaraf edilmesindeki aksaklıklar ve atık sularını arıtmadan deşarj eden turistik işletmeler çevre kirliliğine neden olmakta, bu da turizm faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir.
Özetle; sanayileşme, nüfus artışı, doğal kaynakların tüketimi, doğanın etkilenmesi, altyapı sorunlarının ortaya çıkması, artan turizm faaliyetleri sonucu ortaya çıkan kirlilik ve atıklar, bunların arıtımı ve yok edilmesi için fiziksel altyapı ve kapasite yetersizlikleri, tatlı su kaynaklarının aşırı kullanımı, ormanların yok edilmesi, kıyı ve plajların zarar görmesi, toprak erozyonu, biyolojik çeşitliliğin tahribi, kültürel mirasın zarar görmesi, hava ulaşımının ve kalabalığın yarattığı ses kirliliği, turizm sektörünün yarattığı başlıca olumsuz çevresel etkilerdir. Doğal, çevresel, biyolojik ve sosyokültürel kaynakların korunmasına ve kayıpların en aza indirilmesinde, turizm alanındaki faaliyetlerin ve getirilerinin gelecekte de arttırılarak, devamını mümkün kılacak tek yol sürdürülebilir turizmdir. Bunun en iyi şekli de “eko turizm” olarak kabul görmektedir” diye konuştu.
Çevre Koruma Derneği ile ilgili haberinizde, Barış Sönmez’in yanı sıra diğer dernek yöneticilerinin de isimlerini yazsaydınız daha iyi olurdu.