Çınar; “Hayatlarımızı Belirleyecek Yasaların Bize Sorulmadan Yapılmasına İtirazımız Var!”

0
160

İskenderun Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Çınar; “Hayatlarımızı Belirleyecek Yasaların Bize Sorulmadan Yapılmasına İtirazımız Var!”

Bir yılı aşkın bir süredir olağanüstü halin devam etmesiyle kadın haklarının iyice gerilediğini savunan İskenderun Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Çınar; “OHAL koşulları kadınların yıllarca verdikleri mücadele ile kazandıkları hakları ellerinden alan, kadınları sosyal, siyasal, kültürel, haklar ve şiddetle mücadele bakımından gerileten bir boyuta ulaşmıştır” dedi.

İskenderun Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Çınar, platform üyeleriyle bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptı. Ülkemizde kadınların yaşadığı sıkıntıları ve OHAL’in yaşattıklarını aktaran Çınar; “OHAL uygulamalarının artarak devam ettiği coğrafyamız: Demokratik siyaset alanını ortadan kaldırıp, bileşenlerini cezaevlerine doldurarak, özgür ve bilimsel düşünceyi ihraç ve sürgünlerle yıldırmaya çalışarak, halkı gerçeklerle buluşturan gazetecilerini tutuklayarak, demokratik muhalefeti cezaevlerinde işkencelerden geçirerek, kadınları şiddetle, vahşetle, tecritle ıslah edeceğini düşünen faşist, dinbaz bir iktidarın cenderesi altındadır” dedi.

Kadınlar Katlediliyor

Şiddet mağduru kadınların OHAL yoğunluğu bahane edilerek görmezden gelindiğini savunan Çınar; “15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’in bilançosu kadınlara ağır oldu. Şiddete maruz kalan kadınlar, devlet kurumları tarafından görmezden gelindi ve “Darbe oldu, polisin işi gücü var” denilerek “OHAL dönemi uygulamaları” ile gerekçelendirildi. Maruz kaldığı cinsel şiddetin hemen ertesinde şikayetçi olmak için karakola giden kadınla görüşen polis memurunun “Bakire değilsen tecavüz sayılmaz” demesi olayın ne boyutlarda olduğunu gözler önüne serdi. Kadınlar katlediliyor. Kadınlar her geçen gün daha vahşi bir şekilde erkekler ve devlet tarafından katlediliyor.

Kadınların “Hayır” demesine, erkek egemenliğine itaat etmeyip hayatlarına sahip çıkmasına tahammülleri yok. Kadınlar evde, sokakta, parkta, metroda, dolmuşta erkekler tarafından taciz ediliyor, şiddete uğruyor. Saldırganların suç ortağı olan, işkence ederek katlettiği kadınların bedenlerini teşhir eden, hapishanedeki kadınlara işkence eden devlet bir yandan da din, gelenek ve görenek diyerek kadınların şiddete uğramasına, katledilmesine göz yumuyor, iyi hal, haksız tahrik indirimleriyle kadın katillerini, taciz ve tecavüzcüleri cezasız bırakıyor veya ödül gibi cezalar veriyor. Kadınlar güvenceli istihdam alanlarından dışlanıyor, kadın emeği yarı zamanlı, güvencesiz işlere doğru zorlanıyor. KHK’larla bir gecede işsiz, geleceksiz bırakılıyor. Akademiden önce kadınlar atılıyor. Kadın işsizliği ve yoksulluğu her gün artıyor.

AKP hükümetinin kadın düşmanı yasalarına karşı tüm kadınlar ve LGBTİ+ ‘Eşit Ve Özgür Bir Hayat İçin; Bu Yasalar Böyle Geçmez” diyoruz. Bir araya geliyoruz! şeklinde konuştu.

Çocuk Yaşta Evlendirme Cinsel İstismardır

Müftülere nikah yetkisi verilmesinin eşitsizliğe neden olacağını kaydeden Çınar; “Tasarının yasalaşması durumunda evlendirme işlemi için müftülüklerin yetkilendirilmesiyle çoğu kadın evlenmek için olsun, ailede sorun yaşayınca olsun kadın-erkek eşitsizliğini doğal sayan, erkeklerin çıkarına olacak şekilde dini referansları temel alan, kadınların boşanmaması gerektiğini savunan bir kuruma başvuruyor olacak. Diyanet İşleri Başkanlığı sosyal politika alanından ve medeni haklarımızla ilgili konulardan çekilmeli, evlendirme işlemi ve psikolojik danışmanlık için yetkili kılınmamalıdır. Öte yandan, çocuk yaşta evlendirme cinsel istismardır; kesinlikle engellenmeli, açıkça suç olarak düzenlenmelidir” dedi.

“Bu Yasalar Böyle Geçmez”

Kadınlarla ilgili yasaların kadınlara sorulmadan geçirilmesine itiraz ettiklerini kaydeden Çınar; “İlgili hak örgütlerine danışılmadan hazırlanan Mağdur Hakları Yasa Tasarısı, içinde bulunduğumuz OHAL yönetiminde tüm hak mekanizmalarının işleyişi neredeyse tamamen durmuş ve yasalardaki muğlaklıklar uygulamada genellikle bize zarar olarak dönerken biz kadınlar aleyhine olacaktır, çünkü: Şiddetin kadın-erkek eşitsizliğinin bir sonucu olduğunu görmezden gelen bir Mağdur Hakları Yasası, şiddet karşısında kadınları güçlendiremez, şiddetin önünü alamaz. İçinde bulunduğumuz koşullarda kadınlara özel, güçlendirici ve koruyucu yasal düzenlemeler yapılmadan, bitmek bilmeyen kadın cinayetleri ve şiddet engellenemez. Bu da biz kadınlara, şiddet alanında ve kadınların hakları için yıllardır çalışan kadın örgütlerine sormadan gerektiği biçimde yapılamaz.

Bu yasal düzenlemeler kuşkusuz bazı ihtiyaçların varlığına da işaret ediyor. Ama bu haliyle tasarıların bizim ihtiyaçlarımıza karşılık gelmediği, hatta tam tersine bizleri daha eşitsiz ve güvensiz hale getirdikleri açık. Çünkü toplumun yarısı olan biz kadınları doğru ve eksiksiz bilgilendirerek, yararımız için çalışan kadın örgütlerini sürece katarak bizlerle birlikte tartışıp çalışarak hazırlamıyorlar. Bu yasaların toplumun sadece belli bir kesiminin –erkeklerin- yararına olacak şekilde aceleyle hayata geçirildiklerinde neler olabileceğini biliyoruz ve bunun sonuçlarına katlanacak olan yine – kim olursak olalım veya nasıl hayatlar yaşarsak yaşayalım – biz kadınlar olacağız. Hayatlarımızı belirleyecek yasaların bize sormadan yapılmasına itirazımız var! Eşit ve Özgür Bir Hayat İçin #BuYasalarBöyleGeçmez!

Bir talan, gasp ve kayyum iktidarı haline gelen AKP’nin “yeni devleti, yeni Türkiye’si” tüm ezilenler için ama en çok kadınlar için karanlık, gerici ve şiddet dolu bir gelecekten başka bir şey vaad etmiyor. AKP’nin IŞİD zihniyeti, kadınların toplumsal hayat içinde var oluşunu sınırlandırıyor, zihniyetinin belirlediği alanlara hapsetmek istiyor. Kadınları yalıtan pembe otobüsleri hayata geçiriyor. Başörtülü, şortlu, sigara içen-içmeyen, itaat eden-etmeyen diye kadınları ayrıştırmaya, bölmeye çalışıyor.

“Mutlaka Kazanacağız”

Kadın dayanışması ve birlikte mücadele ile Kadınların ücretli, güvenli emek alanından dışlanmasına, kölelik hayatının dayatılmasına; savaş ve katliam siyasetine, devlet/erkek şiddetine, bizi tıkmak istediğiniz dört duvarınıza da, pembe otobüslerinize de sığmayız, sokakları, parkları, alanları özgürleştiriyoruz. Kadın dayanışması ve birlikte mücadele ile yaşamımıza el konulmasına izin vermiyoruz! Biz kadınlar her mahallede, sokakta, okulda, fabrikada yan yana gelmeye; bugünümüzü ve geleceğimizi dirençle, umutla örmeye; YENİ YAŞAM’ı kurmak için el ele vermeye çağırıyoruz.  Faşist erkek sistemin boyunduruğuna girecek kadınlar olmayacağımızı, faşizmin bu toplumda yerleşik bir hayata geçmesine izin vermeyeceğimizi, kadın mücadelesini birlikte büyüterek göstereceğiz. Ve mutlaka kazanacağız!” diyerek sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here