Yüksel; “Dinlenmemek Üzere Yola Çıktık, Asla Yorulmayacağız”
Ön seçimle delege seçimlerini tamamlayan Cumhuriyet Halk Partisi, Hatay’da ilk ilçe kongresini geçtiğimiz hafta sonu Belen’de gerçekleştirildi. Tek listeyle gidilen CHP Belen İlçe Kongresinde Başkan Fevzi Yüksel güven tazeleyerek yeniden başkanlığa seçildi.
CHP Hatay Milletvekilleri Mevlüt Dudu ve Serkan Topal, CHP Hatay İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katılım gösterdi.
Kongrede ilk olarak, kongrenin divan başkanlığını yapan CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu söz aldı. Kongreleri tam zamanında başlattıklarını ve Hatay’da ilk ilçe kongresini Belen’de gerçekleştirdiklerini kaydeden Vekil Dudu; “Bütün mahallelerde delegelerimiz sandıkla seçildiler ve bugün oy kullanmak üzere, Cumhuriyet Halk Partisi’ni yönetecek başkanı ve yönetim kurulunu seçmek üzere burada toplandılar” dedi.
Ülke gündemiyle ilgili açıklamalarda da bulunan Milletvekili Dudu, 15 Temmuz darbesi ve sonrasında yaşananlara değinerek; “2016’nın 15 Temmuz’un da demokrasimiz açısından, ülkemiz, vatanımız açısından çok ciddi bir çok tehlikeyle karşı karşıya kaldık. Hain bir terör örgütü ki bizim yıllardır dikkat çektiğimiz bu çete, devleti bütün kurumlarıyla teslim alıyor diye hükümeti ikaz ettiğimiz o çete sonuçta 15 Temmuz gecesi demokrasiye karşı bir kalkışmaya girmiş, bir darbe girişiminde bulunmuştur. 249 yurttaşımızı şehit verdik, parlamenter bombalandı.
Burada üzerinde durulması gereken 2 konu var. Bu çete nasıl bu konuma geldi, bu darbe önlenebilir miydi, önüne geçilebilir miydi? İkincisi de 15 Temmuz’dan sonra yaşananlar.
15 Temmuz kontrollü bir darbe girişimidir. Bunun anlamı şudur? Hükümete bunu siz yaptınız demiyoruz. Ama bunun geleceği belliydi zaten diyoruz. Bu ülkenin MİT’i var istihbaratı var her türlü imkanı var. Bu çeteye karşı soruşturmalar, devletten temizlemek için bir takım hazırlıklar zaten yapılıyordu Dolayısıyla bu darbe öngörülebilirdi, öngörülüyordu da. Sonuç olarak bu darbe önlenebilir olduğu halde bunun önüne geçmeyenlerin boynunda o 249 şehidin vebali var, er geç bunu ödeyecekler. 15 Temmuz’dan sonra ne oldu? 15 Temmuz için bu Allah’ın bir lütfudur demişti birisi. Onlara göre Allah’ın lütfu olan 15 Temmuz bahane edilerek bir sivil darbe başlatıldı. Olağanüstü hal ilan edilerek kanun hükmünde kararnamelerle ülkede bir sivil darbe başlatıldı. Bu sivil darbenin etkileri ile mücadele ediyoruz.
Bu kez gerçekten 2019 son şans ama çok umutluyuz. Her şeye rağmen 16 Nisan sonuçları bize umut veriyor. 16 Nisan’da yapılan seçim analizleri, sonuç analizleri referandumdan sonra yapılan kamuoyu araştırmaları bize umut veriyor. Bu kadar kötü, bu kadar yapboz tahtasından çevrilen bir eğitim sistemine rağmen ilk kez oy kullanan seçmenlerin ezici çoğunlukla hayır oyu verdikleri tespit edildi ve bu eylemin giderek yükseleceğine inanıyorum. Bu kapsamda bu kongrelerimiz çok önemli. Çünkü bu kritik sürece bu kongrelerden çıkan yönetimlerimizle, örgütlerimizle yürüyeceğiz. Öncelikle 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde inanıyorum ki İstanbul, Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin en önemli belediyelerini kazanacağız ve Cumhurbaşkanlığı seçimi yolunda önemli veriler elde edeceğiz. bu düşüncelerle kongrenin hayırlı olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alan CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal da; “Değişim önemlidir ancak değişim nasıl olacak, hangi yönde olacak asıl mesele odur. Cumhuriyet Halk Partisi örgütüyle, ileriye dönük çağdaş demokratik dünyaya ayak uyduracak kendi iç dinamikleri ile değişime hazırdır.
Eskilere gitmek istiyorum. 5 Eylül 2012’de AKP Genel Başkanı diyordu ki, ‘göreceksiniz yarın CHP Şam’a gidecek yüz bulamayacak ama biz yarın gideceğiz, oradaki kardeşlerimizle kucaklaşacağız ve Şam’da Emevi Camiinde namaz kılacağız’ demişti ama aradan 5 yıl geçti bırakın Şam’ı bugün artık dünyanın hiçbir ülkesinin başkentine gidemiyor. Artık bütün ülkelerin bütün başkentlerine giden tek bir parti var o da Cumhuriyet Halk Partisi. Mecliste Bir Ak Partili milletvekili arkadaş muhalefet koltuklarını göstererek ‘Siz hep burada oturacaksınız’ dedi. Ben de dedim ki, Çok doğru söylüyorsun bu meclisin sigortası, cumhuriyetin sigortası, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisi ana muhalefette olur iktidarda da olur ama sonuçta biz burada olacağız ama sizler ANAP gibi Doğruyol gibi, diğerleri gibi gelip geçeceksiniz. CHP Türkiye’nin ana sigortasıdır ve bu şekilde payidar kalacaktır” şeklinde konuştu.
Kongrede son olarak söz alan CHP Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel de yılmadan yorulmadan çalışmaya devam edeceklerine vurgu yaparak; “Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi dinlenmemek üzere yola çıktık ve asla yorulmayacağız. Yorulan, yılan, bir kenara çekilenler, maalesef Türkiye’deki ızdırapların kat-kat hepsini kendisi çekiyor. Yorulmayacağız ve yılmayacağız.
Kısa bir süre önce il başkanlığımızın verdiği direktifler doğrultusunda ve hiç şaşmadan, kimseyi kayırmadan delege seçimlerimizi gerçekleştirdik. 3 üyenin olduğu bir mahallede bir delege çıkıyor oraya dahi sandık koyduk. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi ilçe yönetimine, mahallelere sabahın 9’unda gelip oy veren değerli üyelerimize bu sınavdan başarıyla geçtikleri için teşekkür ediyorum, onları kutluyorum.
Uzunca bir süre Belen’de hep demokrasiden yana olduk, hep demokrasiyi savunduk, hep barışı savunduk fakat öyle bir şeyle karşılaştık ki delege seçimlerini bahane edip sosyal medyada, çarşıda pazarda güya delege seçimlerinde adaletsizlik varmış şeklinde dedikodu yaptılar. Kesinlikle hiçbir şekilde delege seçimlerinde haksızlık yapılmadı, üyelerimiz partisine, partisinin geleceğine sahip çıktı ve bir delege yapısı ortaya çıktı. Bu dedikoduyu yapanlara sizlerin huzurunda seslenmek istiyorum. Önce sen bir mahallede başka bir partinin elemanına Cumhuriyet Halk Partisi’nin bilgilerini sızdırmanın hesabını vereceksin.
Son günlerin modası milli olmak, milliyetçilik! Gurur duyulacak bir duygu ancak bir ülkede arpa ithal, saman ithal, buğday ithal, mercimek ithal, pamuk ithal, ot ithal, ilaç ithal… Bunun neresi milliyetçilik, hangi milli olmaktan bahsediyorsun sen? Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi uyuyan milletler ya ölür ya köle olarak uyanır. Bu vesileyle uykuda olanları, aman bana ne diyenleri, bana değmeyen yılan bin yaşasın diyenleri kendine gelmeye, uyanmaya, geleceğine, ülkesine ve bayrağına sahip çıkmaya çağırıyorum” diyerek sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)
