Atatürkçü Düşünce Derneği Belen Temsilcisi Mehmet Bilen; “Cumhuriyete Sonuna Kadar Sahip Çıkmak Zorundayız”
Atatürkçü Düşünce Derneği Belen Temsilcisi Mehmet Bilen, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ikinci tur görüşmeleri süren Anayasa değişikliği teklifi ve başkanlık ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Derneklerinin tüm şubelerinde, konu hakkında eş zamanlı açıklamalar yapıldığını kaydeden Bilen, getirilmek istenen ‘Başkanlık’ sistemiyle ülkenin kaos ortamına sürüklendiğini savundu.
Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmanın önemine vurgu yapan Bilen; “Ülkemiz ‘Başkanlık’ adı altında bir kaos ortamına çekilerek, emperyalist ülkelerin ekmeğine yağ sürülmektedir. Bu vatanı vatan yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İlke ve İnkılaplarına, yönetim şeklimiz ‘Cumhuriyete’ Cumhuriyetin kazanımlarını kullanarak savaş açanların, bu emellerine ulaşmaması adına herkesin üstlenmiş olduğu görevin ehemmiyetinin farkına varmalı. TBMM’de temsil ettiğiniz partinin ideolojisini değil, Ortak paydamız olan Türkiye Cumhuriyetinin bütünlüğüne, yönetim şeklimiz Cumhuriyete ve de Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız.
Başkanlığa bir örnek verecek olursak, Yugoslavya’nın parçalanma sürecinde iç savaşları doğuran referandumlar artık tarihin karanlık sayfalarında. Çünkü batı destekli referandumlar 300 bin insanın ölmesine neden olan bir iç savaşa neden olmuş, ırkçı milliyetçiliği güçlendirmiştir. Referandum sürecini başlatan ve göz yuman sistem ise ‘Başkanlık’ sistemi olmuştur” dedi.
Başkanlık sisteminin getirecekleri hakkında da konuşan Bilen; “Başkanlık, tek adamlıktır, çok seslilikten vazgeçmektir. Ülkemizde birçok etnik yapıya sahip insanların yaşadığı bir ortamdan, çoğulcu bir yönetimden, tek tip yönetimin getireceği olumsuzlukları her bireyin hatırlaması ve ileriyi görmesi gerekmektedir.
Başkanlık, Türkiye Cumhuriyetinin sonunun hazırlanmasıdır. Hukuk sisteminin sonu demektir. Aklanmanın diğer adıdır. Başkanlık, bireyin kendi taraftarlarına imtiyaz sağlanması demektir. Kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılması demektir. Bu ülkenin kurucusunun egemen kıldığı bütün değerlerin bir kisve altında öç alma ve de hesaplaşmasıdır.
Sonuç olarak, TBMM çatısı altında özgür iradesiyle, namusu ve de şerefi üzerine yemin eden herkesin, bu yeminine sadık kalarak hareket etmesi gerekmektedir. Bu ‘Başkanlık’ rüyasında olanları da, biran evvel uyanarak, anayasa değişikliliğinin 2. Oylamasında ‘HAYIR’ oyunu verip, ülkemizin tekrar kurucu değerlerine, Kuvayi Milliye Ruhuna dönmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)
