Türkiye yanan ormanlarla gittikçe çoraklaşıyor. Genelde ormanlarımız çam ağaçlarıyla donandığından en ufacık bir ateş kıvılcımıyla yüzlerce hektar orman alanlarımız yanıp kül oluyor. Çamlık alanlar, en iyi ormanlık alanlar diye yanan alanlarımıza yeniden çam fideleri dikiliyor. Yıllar sonra bu fideler büyüyüp serpildiğinde, bir kıvılcımla yerle bir oluyorlar.
Bu konuda eski alışkanlıklarımızı artık bir tarafa bırakma zamanı geldi ve geçiyor. Zamanında zeytin ağaçlarımızı ülkemizden kaçıranlar, şimdi bu zeytinliklerle dünya zeytin rekoltelerini ellerinde tutuyorlar. Ceviz ağacı da yine zeytin gibi değerli bir ağaçtır, kolay-kolay yanmaz ve tutuşmaz. Yansa bile odunu milyonlarca dolar eder. Badem ise ürünü çok pahalı bir ağaç! Badem dünyanın her yerinde makbul görür ve alıcısı en fazla ürünlerin önünde gelir.
Şöyle bir düşünelim! Zeytin, Ceviz ve Badem ülkemizin her yöresinde yetişir. Bakımları yok denecek kadar azdır. Yani anlayacağınız bu ürünlerin gerçek yeri ülkemizdir. Ama biz batının dediklerini kafaya takıp öz ürünlerimiz yerine her yerimizi her bölgemizi bu çam ağaçlarıyla donatıp durmuşuz. Çam ağacını bilerek ve bilmeyerek yakmak çok basit! Her yönümüz düşmanlarla çevrili olduğumuzu düşündüğümüzde, bizlere asla rahat yok. Yaşlı veya taze çam ağacı gövdesinde reçine üretir. Reçine denilen şey ise petrolden daha etkili yanıcı ve yakıcı bir maddedir. İşte sana yurdumu zor günlere sokacak eylemler… Bir kibritle koskoca dağlarda bulunan çamlar kendi deyimiyle çıra gibi yanıp kendini yok eder. Geriye kalan verimsiz ve çorak arazi! Şimdi bekle onlarca sene ve yeniden çam ağaçları filizlensin diye…
Tarım ve Orman Bakanlığı ne güne duruyor? Köylümüz gerçek bir ürün arayışı içerisinde bekliyor. Köylümüz eskilerin dediği gibi efendilikten çıkmış fakirliğinin en bariz şeklini yaşıyor. Yüz binlerce dekarlık yanan orman arazilerimiz var. Devlet ve millet iş birliğiyle bu atıl bekleyen ve çam fidesi dikilecek diye yıllarca tutulan işçilere ve ordumuz personeline de yazık. Çam fidesi dikilecek ve çamlar büyüdükten sonra yeniden ateşe verilecek. Kaybolan cennetlerimizin arkasından gözyaşlarımızı döküp duracağız.
Ben şu an bölgemiz için yorum yapma gereksinimini duyuyorum. Bir yıl evvel Hatay/Belen ilçesine bağlı Soğukoluk Mahallesinde çok büyük bir orman yangını yaşandı. Onlarca hektar orman alanı yandı ve yeşillikler kayboldu. Devlet yolundan geçen herkes bu kanayan yarayı görüyor ve kahroluyor.
Belen ilçesine yeni seçilip ve göreve başlayan İbrahim Gül isminde genç dinamik bir belediye başkanımız ver. Onun öncü olmasını istediğim çok önemli bir dileğim var. Belen ilçesi Zeytin, Ceviz ve Bademiyle ünlüdür. Devlet ve Millet iş birliğiyle kurulacak olan kooperatif ile onlarca yanan bu ormanlık alana bu ürünler ekilirse bence çok iyi olur. Zaman çok hızla akıp geçiyor. Büyüyen ağaçlardan elde edilen bu ürünler kooperatif kanalıyla pazarlanır ve bu iş sonunda, mücadele eden köylüler, ziraat odası kanalıyla da ek bir gelir elde etmiş olur.
Vakit bu vakit! Belen elde edilen ürünlerle tarım fabrikasını kendi içerisinde barındırır ve yan sanayi olarak yüzlerce işsize de iş imkânı da sağlanmış olur. Şaka gibi gözüken bu değerli atılımlar, Türkiye’mizin diğer bölgelerine de tıpkı yanan ormanlarımızın hızla yandığı gibi her yanımızı sarar ama bu sefer yanmadan örnek olacak şekilde bedenimizi sımsıcak sarar.
Hükümete bu girişimleri anlatmak ve yanan ormanlarımızı tekrar olumlu şekilde ekonomimize hızla geri kazandırmak için mücadele gerek. Hükümet ve Devlet sizsiniz. Sizler bu işi çok ciddi şekilde anlatırsanız hemen sizlere olumlu dönüşler olacaktır.
Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül’e burada naçizane seslenmiyorum. Bu Önemli Girişime Önderlik Yap! Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli bu konuya asla tutarsız kalmaz, kalamazlar da… Ülkemizin geleceğinin tarım ve sanayi ile ayağa kalkacağının bilincinde olan idarecilerimizin bu olumlu yaklaşımlara destek olacağını canı gönülden hissediyorum.
Zeytin, Ceviz ve Badem bizim milli ürünlerimiz ve ana vatanı da, güzel yurdumuzdur. Allah için el birliğiyle bu konuyu bizi yönetenlere içtenlikle kabul ettirelim. Beni sevmeyen şer güçlere fırsat vermeyelim. Asla; Zeytin, Ceviz ve Badem kolay-kolay yanmaz ve tutuşmaz. Yüzlerce yıl yurdumuzu süslediği gibi gelirleriyle de vatanımızı ekonomik olarak ek katkıyla geleceği en üst basamaklara hızla yükseltmiş olur.
