Ahlaklı Yaşamak O Kadar da Zor Değil

0
73

İnanıyoruz ki kıyamet günü, insanın Dünya yaşam terazisinde… Güzel ahlaktan daha ağır bir şey yoktur. Allah çirkin konuşan, söylediğinin kime nasıl dokunduğunu bilmeden söylenen sözlerden nefret eder.

Güzel ahlak; güler yüzlülük, kimseyi üzmemek, kimseyle çekişmemek, kimseyi çekiştirmemektir. Güzel ahlak; hiç kimseye eziyet vermemek ve birlikte her türlü meşakkatlere katlanmaktır. Güzel ahlak; Allah’tan razı olmak demektir, yani hayır ve şerri.

Allah’tan bilmek, nimetlerine şükretmek, gelen belaya sabretmektir. Her olaylara karşı metanet göstermektir. Güzel ahlakın en azı, meşakkatlere göğüs germektir. Yaptığımız iyiliklerden karşılık beklememektir. Bütün insanlara karşı şefkatli davranmaktır.

Kötü ahlak parçalanmış testiye benzer. Ne yama tutar nede yeniden çamur olur. Başkasının kötü ahlakından şikâyet eden kimsenin kendisi de kötü ahlaklıdır. Zira başkalarının kötü ahlakından bahsedip, her gün onları günün konusu yapıyorsak, bu kendimizin kötü olduğunun alametidir. Bilmeli ve idrak etmeliyiz ki göz açıp kapayıncaya kadar hayatımızdan gelip geçen iyi ve kötü yapılan işler, bizim ebedi yurdumuzda yerimizi hazırlayan amellerimiz olacaktır. Hayatı avucumuzun içi gibi bildiğimizi sandığımız ve hiç bitmeyecekmiş gibi.

Tatlı gelen serüven iken; ölümü; hayata doğduğumuz günden itibaren, anlımıza yazılan kaderin getireceği son olduğunu bildiğimiz halde hiçbirimiz öte tarafı üzerimize almayız. Hayat akıp geçip gidiyor. Geçmez dediğimiz anlar. Yılların arasına sıkışıp gidiyor. Hep bir yerlere yetişmenin peşine koşmaktan, kendi ölümümüze doğru koştuğumuzu anlayamıyoruz.

Günümüzde artık en fazla seksen yaş yaşayabiliniyorken, gelip geçici şu kısa hayata ne kadar çok bağlandığımızı görmek. Çokta zor olmasa gerek. İçini dahi dolduramayacağımız büyük evler yapıp biri birimizden uzaklaşıyoruz. Kalabalıklar içersin de yalnızlaşıyoruz. Aslında hiçbir varlığa verilmeyen paha biçilmez mükemmel yeteneklerle donatılmışız.

Diferencias entre amabilidad y compasión – Sooluciona

İnsan; aklı, kalbi, ruhu ve hisleri itibariyle harika yaratılmıştır. İnsanoğlu hitapların en özel muhatabı! Dünya sarayının en şerefli misafiri ve yeryüzünün halifeleridir. İnsan kendisine yaraşır görevleri yerine getirebilmeli. İnsana yaraşır bir tarzda hayat sürmeli. Tüm bunların sonucunda ise ölümsüz bir hayatı, sonsuz bir mutluluğu kazanmaktır. Bu sebeplerden dolayı ki; yüce yaratıcı bize ahlaklı olmayı, inancımızın gereği gibi yaşamayı bize tavsiyede bulunur, öğüt verir. Bu söyleniş gerçeğin bir ifadesiyse, başımızı iki elimizin arasına alıp derince düşünmenin vakti gelmiştir. O halde bize düşen, sözde değil ahlaklı olmayı özde yaşamaktır.

Görünen ve tutulan her şey aslında bir hayalden ibarettir. Önemli olan acıyı hissettiğimizde neden acı duyduğumuzdur. Görüyorsunuz bizden daha çok hak ve hukuklara sahip olanlar sözde özgürlük nidalarıyla bizleri birbirimize düşürmeye kalkışmakta. Ellerinde her türlü silahlarla güvenlik güçlerimizi düzenledikleri pusularla şehit ediyorlar. Sivil vatandaşlarda bu arada ölüyor yaralanıyor ve yaşadıkları güzel hayatları zindan oluyor.

Bayramlarda, aile içi toplantılarda, iş yerinde bulunan arkadaşlarla, oturduğumuz apartman komşularıyla, sokakta, caddede, sahil gezintilerinde, insanlar birbiriyle dostça görüşeceği yerde. Sanki düşmanca bir tavır takınarak birbirlerinden uzak şekilde gelip geçiyorlar. Hâlbuki bu millet geçmişte ne acılar gördü. O acıları biraz düşünsek birbirimize öyle bir sarılırız öyle bir sarılırız ki hiç kopmak istemeyiz. Demek zaman öyle bir zaman! Dostluk yok. Kardeşlik yok. Komşuluk yok. Hatır ve gönül yok. Daha doğrusu insanlık yok.

Üç günlük ömrümüzde kendimizi ve kendini kahır eden insanlık kispetinden çıkmış, sözde iki ayaklı canlıların çoğalması çok acı. Kardeşliğimiz, beraberliğimiz birlik ve beraberlik içerisinde geçmesini çok arzu ediyorum ama nerede. Kime ne söylersen söyle, başıboşluk almış başını gitmiş.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here