(Söyleşi)
Değerli okurlarım, vücudumuzun her yanı, tüm uzuvlarımız hayati önem arz eder. Bu işlerle uğraşan sayısız uzman var. Bakalım bu sağlık verenler işinin ehlimi? Bu uzmanların bazıları hastalarını hırpalar, kaçırır, bazıları da hastalarını baş tacı eder. Böylesine hastalarını baş tacı eden bir işletme merkezi var şehrimizin göbeğinde. “Maxtone İşitme Merkezi!”
Onlarla bir söyleşim olacaktı ve zile bastım. Müşteri Danışmanı Başak Azgın hanımefendi kapıyı açtı. Beni tanıyor olmasına rağmen nazik, zarif ve saygılıydı. Daha sonra Maxsone İşitme Merkezi’nin sorumlusu Odyometrist Fulya Gülsüren Hanımefendi geldi, kendisini tanıttıktan sonra ikramda bulundular. Fulya Hanımefendi de nazikti, zarifti ve de güzel bir bayandı. Hemen konuya döndük.
-Fulya Hanım, duymak (işitme) nedir?
-Sayın Çulcuoğlu teşriflerinizden dolayı size ve Gazeteniz İskenderun’a teşekkür derim. Efendim; işitme, seslerin duyulmasıdır. Sesin işitilebilmesi için iç kulaktaki İşitme organına (Korti organı) getirilmesi gerekir. Ses, cisimlerin titreşimden meydana gelen uzunlamasına dalgadır. Kulak kepçesiyle toplanan ses dalgaları, kulak yolundan kulak zarına gelir ve kulak zarı titreşir. Bu titreşim kulak kemikçikleri tarafından oval pencereye iletilir. Ses titreşimleri sıvı salyangozdaki suya geçer, duyu hücreleri oradan da sinirlere aktarır. Sinirler sesi beyne iletir, bu şekilde işitme sağlanmış olur.
Değerli okurlarım, şunları algılıyorum, aynı zamanda genel kültürümüzde bu vesile ile kabuğunu çatlatmış oluyor. Hemen şunları da yazmak istiyorum. Yeni olmasına rağmen Maxtone İşitme Merkezi iki şubesiyle hastalarına hizmet vermektedir. Burası cihaz satılan yer olmayıp uygulama ve iş yeri giriş testiyle de halka önemli hizmet veriyor.
-Fulya Hanım, nasıl çalışıyorsunuz, neler yapıyorsunuz?
-Efendim, öncelikle hastalarımıza saygılıyız ve onlara değer veriyoruz. Hastaları tanımak da önemlidir. Her zaman temiz ve sağlıklı bir ortamda hastalarımıza güven vermeyi şiar edinmişizdir. Hastalarımızın tüm rahatsızlıklarını öğrendikten sonra (varsa tabi) işitme ile ilgili ne kadar doğru kararlar verebileceğime, bunları öğrendikten sonra her şeyin daha sağlıklı olacağına inanıyorum.
Hastalarımıza ücretsiz işitme testi yaparak işitme ile ilgili özel hayatında nasıl etkileyeceğini ayrıntılarıyla anlatıyorum. İşitme cihazına ihtiyacı varsa işitme cihazı uygulaması yapıp hastama belirli aralıklarla muayene randevusu veriyorum.
-Bu konuda teknolojinin boyutları nedir?
-Sayın Çulcuoğlu, bildiğiniz gibi bütün elektronik cihazlar gün geçtikçe hayatımızı daha kolaylaştırmak, en kaliteli teknolojiyi sunmak için çaba gösterir, önemli çalışmalar içinde olurlar. Maxtone işitme cihazlarının dünyadaki yeri ise daha da başka. En iyisini yapmak ve bu yaklaşımla da insan odaklı dünya standartlarının üstünde kullanıcının hayatı duyarak yaşamalarını sağlamak adına öncü rol üstlenmiştir. Beş yıl garantiyle, en uzun garanti sürecini vererek en iyi ve önemli hizmeti sunmaktadırlar.
-Sayın Gülsüren çok iyi bir söyleşi oldu. Ben tam anlamıyla yararlandım. Eminim okurlarımda gerektiği kadar yararlanacaklardır.
Maxtona İşitme Merkezi’nden ayrılırken Sayın Gülsüren gazetemize saygılarını gönderdi. Bu söyleşi için kendisine teşekkür ettik ve ayrıldık.
Mutlu kalın, mutlu olun… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Fulya Gülsüren Kimdir?
Değerli okurlarım, Maxtone İşitme Merkezi’nin başarılı Odyometris’i Sayın Fulya Gülsüren’e öz geçmişini sorduk ve kendisini dinliyoruz.
Hatay-İskenderun doğumluyum, yedi yıl eczacı teknisyenliği yaptıktan sonra şimdiki işimi yapmaya, yani odyometrist olmaya karar verdim, İstanbul Gelişim Üniversitesi Odyemetri Bölümü mezunuyum. Birçok kurumlarda “İşitme sorunlarıyla” ilgili staj yaptım, fiilen çalıştım. Özellikle hocalarımın iltifatlarına mazhar oldum.
Amacım; daima başarılı olmak ve bize başvuran hastalarımıza hizmetlerin en iyisini vererek duyumlarının çoğalmasına özen göstermektir. Çok çalışarak görevimde yükselip ameliyatlara girmek amaçlarım arasındadır. Düşünce ve beyin olarak da hazır olduğumu düşünüyorum.
Şimdi; İskenderun Maxtone İşitme Merkezi’nde odyometrist olarak görev yapmaktayım. Aynı zamanda işitme merkezimizde işitme ile ilgili tüm sorunlarla ilgilenmekteyim. Mesleğimde en iyisi olmak istiyorum. Bu konuda azimliyim, kararlıyım ve de iddialıyım. Tüm çalışmalarımız hastalarımız içindir.
Maxtone İşitme Merkezimizde konunun tüm detaylarına girmeyi görev sayıyoruz. Dudak hareketleriyle konuşulanları anlayabilmek muhtemelen bir avantaj sayılsa bile, biz Maxtone İşitme Merkezi olarak teknolojinin sunduğu üst düzey tekniği yani en gelişmiş işitme cihazlarıyla hastalarımıza yararlı olmaya ve duymalarını sağlamaya özen gösteriyoruz. Aynı zamanda başarılı ve de insanlara faydalı olduğumuzu da kesin olarak söyleyebilirim.
……
Maxtone İşitme Merkezi’nin başarılı Odyometrist’i Sayın Fulya Gülsüren’e bir anısını anlatmasını rica ettik. Sizler de ilginç bulacaksınız.
Bir defasında yedi yaşında küçük bir çocuk annesiyle birlikte işitme ile ilgili bilgi almak için işitme merkezimize gelmişlerdi.
Burada hemen şu hususu belirmek istiyorum. Özellikle çocuklar muayene olmaktan bile korkuyorlar. Bu çağdaki çocuklara derin sevgim olduğundan onunla şakalaşmaya ve oyun oynar gibi yaparak korkusunu yenmeye çalıştım. Bu arada beni algılayamadığını fark ettim. Annesinden izin alarak yaptığım testte sol kulağında 70 DB kayıp olduğunu ve sağ kulağının ise normal işittiğini gördüm.
Annesi çocuğun neden algılayamadığına bir anlam veremezken, işitme de bir problemleri olacağını hiç düşünmediğini söyledi. Yaptığımız tedavilerden sonra işitme konusunda bir problem kalmadı ve ailesi çok mutlu oldu. Ancak biz daha çok mutlu olduk.
Be nedenle, duyarak yaşamanın ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yok. Yine yılda bir kez sağlık için kontrol yaptırılması gerektiğini samimi olarak belirtmek isterim. Kontrollerimizin ücretsiz yapıldığının bilinmesinde yarar olacağını düşünüyorum.
Sayın Gülseren’in anısı gerçekten etkileyiciydi. Eminim beğenmişsinizdir.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Maça Gidiyorum
Uzun yıllar önce, işitme hassasiyetini yitirmiş iki arkadaş tesadüfen bir yerde karşılaşırlar. Elleriyle selamlaşmışlar, sözde sağır olduklarını kamufle etmeye çalışıyorlar. Ancak yakın arkadaşlar, elbette ki bir şeyler konuşmaları gerekmiş. Mehmet olanı söze başlamış:
-Ya Ahmet nereye gidiyorsun?
-Hiç ya Mehmet, evden çıktım maça gidiyorum.
-Ya öylemi, bende maça gidiyorsun sandım.
-Hayır, maça gidiyorum.
Ne kadar kolay anlaşmışlar değil mi? O zamanlar Maxtone İşitme Merkezi ve Fulya Gülsüren de olsaydı, sanırım herkesin algılaması iyi olurdu.
Günün Sözü
Maxtone’a Gitmek, Duymak Demektir!
Öcal’dan İnciler
en Öyle Bir Yer Biliyorum.
