İnsanların Yüzleri Artık Gülmeli

0
44

Yaşamımızda gerekli olan “pozitif enerjiler” gittikçe tükeniyor. Son günlerde kopma noktasına da geldik. Güne başlarken, kamuoyumuz her an yeni haberlerle çalkalanıyor. Yolda yolakta gördüğüm insanlar, sanki bana yabancılaşmış gibi geliyor. Sabah selamlarını dahi zoraki alır gibiler. Dünyaya küskün bir çehre ile sohbetten uzak, yanımdan öylesine geçip gidiyorlar.

Kendi çevre arkadaşlarım ve tanıdığım kişiler de aynı sıkıntıdalar. Yüzler asık gülmeyi unutmuş gibiler. Ne oldu da böylesine karamsar olduk?! Hastalıklar endişe dolu! Hastane lafı çıktığında dudaklarımızı ısırıyoruz. Korkuyoruz kendimizden ve yakınlarımızdan. Bir yerden bir telefon gelse kalbimiz küt-küt atıyor. “Acaba” gibi düşüncelerle beynimiz karmakarışık.

İnsanlarımızın duruşlarında saklı durur gibi enteresanlıklar bir acayip. Birine bir şey sorsan ahlar ve vah nidalarıyla konuşmalar son buluyor. Yürekler buruk, kan pompalamıyor sanki yüzler sapsarı ve bezgin. Evime kapanıp perdeleri çektiğimde; ikinci doğacak olan günün telaşı sarıyor dört bir yanımı. Uykular kayboluyor, düşündükçe düşünüyorum. O kadar çok düşünceler oluşuyor ki tıpkı geçit vermeyen dağlar gibi.

İşyerime uğrayan kişilerin yakarmaları hepten ekonomik, siyasi ve milli geleceğimizin yankılarıyla kesişiyor. Kimi elektrikten, doğalgazdan ve petrolden dertli! Kimileri de çarşı ve pazardan. Hayat pahalı olmuş. Gelir, gideri karşılayamaz şekilde. Hayatımız tıpkı bir film gibi. Konular amaçlar değişiyor ama özümüzde biz hiç değişmiyoruz. ‘Bir gün her şey düzelir’ umutlarımız olmuş.

Aylar geçtikçe bazı umutlarımızın daha yeşermediğini görüyor ve oluşumları bedenimizde hissediyoruz. Çok değil son altı ay içerisinde yurdumuzda birdenbire oluşan olaylara bir göz atalım. Döviz bir anda yükseklere doğru fırladı. Vatandaş ne yapacağını bilemez durumda, şaşkınca etrafı seyreder oldu. Döviz ile birlikte temel gıda maddeleri de dövize endeksli bir anda %100 artışa geçti. Petrol fiyatları bir gün zamlandı, diğer günler indirim uygulandı ve yine zamlandı-indirildi derken en yüksek seviyelerde duruşunu sabitledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ulusa sesleniş yaptı ve hızla yükselen döviz birdenbire düşmeye başladı. Yaklaşık bir ayı geçti döviz düşeli ama temel gıda ürünlerine ve petrole yapılan uçuk zamlar aşağılara hiç çekilmedi. Bu konuda hükümetimizden sağlıklı açıklamalar da gelmiyor. Haber portlarına baktığımızda hepten siyasi didişmeleri ve kavgaları sürekli izlerken, sıkıntılarımız tavanlarda.

Rusya Ukrayna’ya saldıracakmış bana ne? Bize ne? Suriye Devlet Başkanı vatandaşlarını affetmiş memleketine davet ediyor. Bana ne? Bize ne? Bu kadar sıkıntılı yayınlanan haberlerle toplumsal boğuluyor ve gençlerimizin hızla büyüyen sorunlarının altında yatan gerçekleri bir türlü göremiyoruz. Karınca kararınca geçimini sağlamaya çalışan halkımız bunca sıkıntıları rahatlıkla göğüsleyebilir mi? Kemer sıkmaya alıştık ama bu kadarda sıkmaya devam etmeye zorlanmamız sonucu; sağlığımız ve toplum kültürümüzün etkilendiğini de düşünmek gerekli.

Bunları biz düşünmeyeceğiz. Devletimiz düşünecek!.! Ev geçindirmek çok zorlaştı. Birde okuyan çocukları varsa. Ev kiraysa, nasıl çözülecek bu denklem?! Hadi emekli ve memur kıt kanaat aldığı ücretlerle geçiniyor. Ya işsizler. Ya sürüklenmek istenen bunalım dolu günler nasıl çözüme ulaşacak.

Yurdumun her tarafında ölüm haberleri aldıkça üzülüyoruz. İnşallah tez zamanda şu üzerimizi saran musibetlerden kurtuluruz da şöyle toplumsal rahat bir nefes alırız. Kimseye laf anlatamıyorsun. Pazara sebze almaya gidiyorsun, aldığın sebzenin fiyatını duyunca irkiliyorsun. Soruyorsun ‘Neden fiyat bu kadar yüksek’ diye. Gözünün içine dik-dik bakıyor ve dolardan haberin yok galiba dediğinde, diyenin oracıkta boğazını sıkmak geliyor içimden.

Piyasa fiyatlarını kendi kendilerince yukarı taşıyan insanları, denetlesen ne olur denetlemesen ne olur?! Burayı denetlersin, diğer yandan öbürü yapacağını yapar. Toplumsal Allah korkusunu yaşayamayanların ortaya koydukları şeylere mahkûm oluyorsunuz. Diyecek söz bulamıyorum. İnşallah eskisi gibi şimdi gülmeyen yüzlerimiz güler ve toplumsal sevgiyi ve saygıyı kazanırız.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here