İskenderun İl Oluyor Deniliyor

Kırk yıl önce çarçabuk bir heyet toplandı. “Hadi kalkın Ankara’ya gidiyoruz” dediler. Zamanın siyasi ve iş adamlığında ileri gelenler, gazeteci ve sivil toplumdan birkaç kişi… Bindik bir otobüse, ver elini Ankara! Meclis tıklım-tıklım dolu! Yurdun her tarafından insanlar orada, herkesin ayrı işi gücü var.

Bizim ne işimiz var derseniz. Tabi ki İskenderun’un il olması için oradaydık. Ondan görüş, bundan görüş bir de öğlen yemeği, derken ağzımıza sürülen bir parmak bal. Güle oynaya geldiğimiz gibi geri döndük memlekete. Rahmetli Özal; “Oy verin, sizi il ve serbest bölge yapacağım” dedi. Siyaseti ters oynadık. Hevesimiz kursağımızda kaldı.

Zaman geçti, Özal gitti, Mesut Yılmaz geldi. Başbakan Mesut Yılmaz’a da yine böyle bir heyet ile birlikte Ankara’ya doğru yol aldık. Başbakan yavaş konuştu, biz çok derin anladık. Soru sordum, cevabını aldım. Yine ballı börekli karşılama, yeme içme faslı, derken biz memlekete yine sevinçle döndük.

Tansu Çiller de anıt alanında konuştu… “Sizi il yaptım, hayırlı uğurlu olsun” dedi. Sonra helikoptere bindi gitti. Bir daha ne biz onu gördük nede o bizi gördü. Bu konuda basınımız yazdı durdu. Yazılar Antakya’yı bir türlü geçemedi. Üstüne üstlük; İskenderun’da bulunan çoğu daire Müdürlükleri Hatay il merkezine taşındı. Anlayacağınız üç beş kişi olan bizler, il olma sazını biz çaldık bizler oynadık. Arkamıza baktığımızda ise memleket için atıp tutanların hiç birisini bir daha göremedik.

Rahmetle andığım İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ertuğrul Erselçuk ile birlikte Anıt Alanının içinde yer alan Atatürk Heykeli ve yanında yer alan figürlerin açılış öncesi sohbetindeydik. Anıtın bu hale gelmesinde Allah var onun çok emeği var. Hatta anıt derneğinin de başkanıydı. “Atatürk güneyi neden işaret ediyor?” dediğimde, bana güldü.

“…İskenderun kozmopolit bir şehir durumunda! Demir-Çelik ile beraber yüzlerce kişi burada. Öz memleket insanını bir zaman sonra asla burada göremeyeceksin. İskenderun yabancı insanlarla dolup taşacak. Tehlikenin büyüğü güneyden, yani Suriye’den gelecek. Sen bilmezsin ama ben bilirim. Esas topraklarımız orası! İşarette orayı gösteriyor…” dedi.

Bende o an için güldüm geçtim. Yıllar geçti ve dediklerinin tamamı gerçekleşti. Yurt dışı seyahatlerimde; büyüyen şehirlerin tarihini incelerim. İncelediğim mega şehirlerin başında; Singapur, Shangay, Bankkong, Newyork geliyor. Bu şehirlerin hepsi mega şehir olmadan evvel aşırı yabancı nüfus akımına uğramış. Yabancı yatırımcılar ucuza kapattıkları yerlere fabrikalar yapmış. Sanayi ve turizmin gelişmesine ön ayak olmuşlar. Bu mega şehirlerde yerli halkı ancak mum ile ararsınız. Bulsanız dahi şehir içinde kaybolup bir taraflara gitmişlerdir.

İskenderun’un çok değil on yıl evvelinden bu gününe gelelim. Sokaktan geçen on kişiyi çevirin sorun “Nerelisiniz?” diye! Adana, Kilis, Ankara, Antakya, İstanbul, Mersin, İzmir, Karabük, Karadeniz Ereğlisi, Diyarbakır, Van, Yayladağı, Hassa, Akbez, Altınözü, Kırıkhan, Reyhanlı, Mardin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Niğde… Anlayacağınız bir Allah’ın kulu “Ben İskenderunluyum” diyerek ortaya çıkmaz. Falanca yerden geldim, İskenderunlu oldum der.

İskenderun; coğrafi yapısıyla Türkiye’ye kafa tutan tek yer. Petrolün ve ağır sanayinin can damarı! Dünya petrol borsasının hızla oluşumu İskenderun Körfezinde yapılandırılıyor. Hassa tüneli, İskenderun’un kabuğunu yırttığı büyük ve olağan üstü bir proje. Tünel bitip faaliyete geçtiğinde siz İskenderun’u o zaman seyredin ama gel gelelim şu son günlerde bu tünel denilen şeyden bahsedilmez oldu.

Ne olursa olsun; on yıl sonra İskenderun mega yabancı şehirlerle bir yapıda olacak. Ordu ve Giresun’un birbirinden ayrıldığı gibi Antakya ve İskenderun’da elbet bir gün birbirinden ayrılacak. İnşallah İskenderun Valiliğini ölmeden görme şansına sahip olurum ve oluruz. Ne olursa olsun bu hükümete güveniyorum. İnşallah ümitlerimizi boşa çıkartmazlar.

İskenderun Belediye Başkanı Sn. Seyfi Dingil, İskenderun’un geleceği için çok olumlu çalışmalar içerisinde. Şu son günlerde, geçmişte heyecanla bahsettiği projeler şimdi gündemde. Bir kaç ay içerisinde şehir tozlardan kurtuluyor. Her mahalle ve sokak bilinçli şekilde asfaltlanılıyor. Teleferik ve Yat Limanı için kollar çemrelenmiş vaziyette.

Yat Limanı için bahsedilen söz vermeleri, tekne sahipleri ve uluslar arası yat birliği merakla bekliyor. İskenderun Deniz Ticaret Odası bu konuda İskenderun Belediyesi ile nasıl birliktelikte olur diye beklentideyiz. Feyezan kanalı sessizce yapılandırılırken, Karayolları yıkıldı bekliyor. Ziraat Bahçesi hala bilinmez şekilde karşımızda bir dağ gibi duruyor. Oraya hastane yapılırsa inanın şehrimize çok yazık olur. Millet fuar alanı için kendini parçalayıp dururken, biz hala bir fuar alanı için ileriye doğru hareket edemiyoruz.

Şimdi şu il olma durumunu yeniden gündeme getirenler var. Şakası dahi bizlere şevk veriyor. Sosyal medyada yazılanlara karşı bir kaç kişinin dışında ses veren ortaya çıkmadı. Sonuçlar; İskenderun açısından herhalde çok olumlu olacak. Heyecanla bekliyoruz. Hayırlısı ne ise o olsun.