Aziz dostlar, kıymetli hemşerilerim, 27 kez küçültülmüş, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kastamonu, Bolu, Bartın illeri arasına sıkıştırılmış küçük bir “Devletçik” haline geldiğini, Anadolu ve çevresinin de 7 düvel tarafından paylaşıldığı, İngilizlerin Payitaht İstanbul’u işgal ettiğini, Padişah Vahdettin’in Malta’ya sürüldüğünü bilmeyen yoktur. Hatay’ımın ise kapitülasyon dilencisi Fransızlar tarafından istila ve işgalin de, çocuklarımız dahi Numune Mahallesindeki Fransız Mezarlığından bilmektedir. Yani Osmanlı İmparatorluğu çökmüştür, Sevr imzalanması…
Bu hal karşısında, ya Sevr ile sana verilen yeri kabul ederek işgal altında yaşayacak veya “Ya İstiklal, Ya Ölüm” diyerek savaşacaksın.
Birincisini savunanlar kurdurulan, İngiliz severler, Amerika Severler, Kürt Teali, İslam Teali Cemiyetleri ile Saltanat gitmesin diyen Hilafet yanlısı Padişah taraftarları, menfaat, çıkar ve itibarlarını korumak isteyen samimiyetsiz din adamları, Sabıka teba denen Ermenilerle, diğer bazı gayrimüslim unsurlardır. Daha da çok tehlikeli olan kendisini, başlatılan Kuvayi Milli hareketine karşı, Türk ve Kürt olmadığı halde, kendilerini Alevi, Kürt olarak gizleyenler ile Cihan Savaşı boyunca Lawrence örneği din adamı kisvesi altında yetiştirilerek, sayısı bin civarında olup, Anadolu’ya salınan yabancı propagandacılardır. Bunlar kurtuluşu güya Manda, Himaye ve sömürge olmakta görenlerdir.
İkincisi ise tamamen bitmiş, teslim alınmış, Osmanlı Devletinin küllerinden, Kurtuluş Savaşını başlatıp, Misak-ı Milli sınırlarını çizerek Türkiye Devletini kurmak isteyenlerdir. Bunlar zamanının Vatansever Paşalarından Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, Fevzi Çakmak, İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Talat ve Cemal Paşalar, tarihte ayrı yeri olan Enver Paşa ve ismini sayamadığım diğer komutanlar ile kahraman Askerleri ile ‘Vatan olmazsa Namus, Bayrak, Ezan olmaz’ diyen, Sivil Samimi Müslüman, damarlarında asil kan taşıyan, Onbeşlilere kadar canını feda eden Necip Türk Milletidir. Dünyaya hükmeden Osmanlının nüfusu 13 milyona inmiştir. Aklımızı başımıza almanın zamanı gelmiş, gereksizlerin aklı ihanettir.
Hal böyle, gerçekler ve belgeleri ortada iken, Neden? Neden? Neden? Bu ihanet bu düşmanlık. Hayatını vatanına adamış, ömrü savaşlarla geçmiş, yüce yaratanın Türk Milleti için lütufu olan, savaş meydanlarda ağzında ya sigara ya da muzafferiyat için dua olan, Kurucu Lider, Kahraman Asker, Atatürk’ün şahsına, yaşanan ortamda dinlenmek için efkarlanarak rakı alması nedeniyle: Ayyaş, Annesine iftira, daha sıra Anıtkabire gelecek diye, sanat eseri heykellerine balta ile saldırı ve kırmalar, resimlerini çöpe atmalar, veciz ve beğenmiş olduğu sözleri yasaklamalar, hepimiz Türk olmaktan kurtulduk gibi Ahlaksızlık, Edepsizlik ve İhanet neden?
Bu Cennet Vatan da, Bayrak dalgalanması, Ezan, Kuran, İstiklal Marşı okunması, Yunan’ın yıktıkları Camileri imar ettirdiği, Feshane’den başka bir fabrika olmayan Anadolu’da, kısa sürede 38 fabrika kurması, Yedi Düvele olan borcun tamamını ödediği için mi? Neden?
Ona düşmanlık yapan, FETO’cu zihniyet, Yüce İslam’ı istismar eden münafık düşünce, PKK ve benzeri bölücü zihniyet, yabancı hayranları ve Siyonizm uşaklarına lanet olsun! Allah’tan korkun bize başka Vatan vermezler, gidecek bir yerimizde yoktur, Şahdamarımıza yaklaşılıyor, şunu iyi bilmek lazım, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Aynı gemideyiz, ayrım yapılmaz hep beraber gideriz diyerek, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.




