Yüksel; “Ülkemizin Bu Kötü Gidişatına Hep Beraber Dur Demek Zorundayız”

0
86

Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Ülkemizin Bu Kötü Gidişatına Hep Beraber Dur Demek Zorundayız”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, aylık gündem değerlendirme toplantısına parti binasında gerçekleştirdi.

Partililerin yoğun katılımıyla düzenlenen toplantıda gündemdeki konulara yönelik açıklamalarda ve değerlendirmelerde bulunan Yüksel, ilk olarak geçtiğimiz hafta Adana’da yaşanan terör saldırısına değinerek; “Adana’da menfur bir terör saldırısında polis aracına yapılan saldırı ile karşı karşıya kaldık. Bunu yapanlara, çanak tutanlara seslenmek istiyorum; Terörizmle hiç kimse bir başarı elde edememiştir. Akıttığınız kanda boğulacaksınız. Emperyalizmin, Amerika’nın uşağı ey terör örgütü, Türk milleti ile baş edemezsin, baş edemeyeceksin” dedi.

Endişe, korku, kaygı ikliminde, açlık ve sefalet içinde yaşadığımızı savunan Yüksel; “Ülkemizde 16 yılda et bitti, tarım bitti, mercimek bitti, balık bitti, nohut bitti, çiftçi bitti, esnaf bitti. Bu süreçte hiç kimsenin duyarsız kalmaya hakkı yok. Bana ne diyerek gelecek nesillerimizi, çocuklarımızı aç bırakırız. Bana ne demeyeceğiz, ülkemizin bu kötü gidişatına hep beraber dur diyeceğiz, dur demek zorundayız. Sadece bunları kaybetmedik. Vicdanı kaybettik. Ülke bir çürüme içerisinde, ahlakı kaybettik, hoşgörüyü, sevgiyi kaybettik. Böyle bir ülkede yaşıyoruz ama bu ülkeyi, bu güzel vatanı atalarımızın kemiklerini sızlatmadan koruyacağız” diye konuştu.

Şehir Hastaneleri Hastayı Müşteri Olarak Görüyor

Şehir Hastaneleri ile ilgili ortaya çıkan Sayıştay raporlarına da değinen Yüksel; “AVM görüntüsündeki, hastayı müşteri olarak gören Şehir Hastaneleri ile ilgili Sayıştay raporlarında büyük yolsuzluklar ortaya çıktı. Türkiye’de yürekli insanlar var, onların da alınlarından öpmek istiyorum. Bu şehir hastanelerindeki yolsuzlukları çatır-çatır araştırdılar, olumsuzlukların hepsini tespit ettiler. Hepsi belgeli. Yine Şehir Hastanesi’nde Adana’da bir görüntü ile karşılaştık. Öğlen saatinde, hastalar inim-inim inlerken, sıra gecesi düzenleniyor ve göbek atılıyor ülke bu duruma geldi” dedi.

Sarayın masrafları hakkında da konuşan Yüksel; “Yine o meşhur sarayın o israfın belgeleri ortaya çıktı. Sarayın günlük masrafı 5 milyon TL. 1287 asgari ücretlinin maaşına denk geliyor. Saraydaki yemek masrafı geçen yıla göre yüzde 60 artmış. Allah doyursun. 2018 yılının her dakikasında bir asgari ücretlinin maaşı harcanmış. Durum bu. Allah haram, zehir, zıkkım etsin” dedi.

Özel araçlara getirilen sigara yasağı ile ilgili düşüncelerini de paylaşan Yüksel; “Bunun arkası gelecek çünkü bütçe denkleştiremiyorlar. Para yok, kasalar tam takır ve yeni bir gelir elde etmek için özel araçta sigara içenlere 153 TL ceza yazacak. Özel araç bir kamu alanı değildir, ismi üstünde özel araç, şahsa mahsus bir şey, bu insanların özgürlük alanına müdahaledir ve burada amaç sigara içirmemek değil o tamtakır olan bütçeye gelir elde etmektir” dedi.

Yapılması Gereken Şey ‘Eli Kanlı Katil Amerika’ Diyebilmektir

‘Amerika ile güvenli bölge’ tartışmalarını da eleştiren Yüksel; “Amerika ile güvenli bölge tamamen bir aldatmacadır. Amerika’ya güvenen yarı yolda kalır demiştim ve o güvenli bölgenin terör örgütü YPG-PKK için yapıldığını, onların güvenliğini sağlamak için yapıldığını iddia etmiştim. Bugünlerde bu daha çok netleşti. Amerika’nın verdiği iş makinesi ile siper kazılıyor, mevziler kazılıyor ve devletin yetkilileri Amerika’da olduğu gün iki tır dolusu yine silah yardımı yapılıyor. Amerika ile işbirliği yaparak Türkiye hiçbir beladan kurtulamaz. Yapılması gereken şey ‘Eli kanlı Katil Amerika’ diyebilmektir. Çare; ‘Senle ben stratejik ortaklık yapmam, işbirliği yapmam demek ve Amerika’ya rest çekmektir” dedi.

Çocuklarını terörün elinden kurtarmak isteyen annelerin acısını paylaştıklarını ancak bunun çözümünün bir partide değil de devlette olduğunu da kaydeden Yüksel; “Annelerin acısını anlıyoruz, yüreğimizde hissediyoruz. Annelerin acısı çok büyük… Anneler evlatlarını kaybetmiş, anneler ağlıyor ve gözyaşı döküyor. Bugün Diyarbakır’da bir parti binasının önünde anneler kaç gündür bir ağıt yakıyor, ızdırap çekiyor.

Çare bir partinin kapısı değil, çare devlettir. O terör örgütünün elinde sadece o annelerin evlatları yok. Bugün o terör örgütünün elinde Türk Devleti’nin yetkilileri, askeri var. Sen devletsin. Anneleri o duruma düşürmeyeceksin. O anneleri kucaklayacaksın, o annelerin derdine çare bulacaksın. O annelerin evlatlarını ve terör örgütü elinde bulunan herkesi kurtaracaksın” şeklinde konuştu.

Hepiniz Hain FETÖ’nün Elemanısınız

Meclise verilen ‘FETÖ Raporu’nun ortadan kaybolmasının da oldukça manidar olduğunu sözlerine ekleyen Yüksel, o rapor açıklanırsa FETÖ’nün siyasi ayağının belirtilerinin ortaya çıkacağını ve bu nedenle engellenmeye çalışıldığını öne sürdü ve; “FETÖ Raporu açıklanırsa ucu kendilerine gidecek. Hepiniz FETÖ’cüsünüz, hepiniz hain FETÖ’nün elemanısınız” dedi.

‘Başkanlık sistemi gelince ekonomi uçacak’ sözlerini de hatırlatan Yüksel, yeni sistemle ülkenin daha da kötü duruma geldiğini iddia ederek, mevcut sistemden derhal vazgeçilerek, demokratik parlamenter sisteme geri dönülmesi gerektiğini vurgularken; “Türkiye hangi siyasi görüşte olursa olsun bir kişiye teslim edilemez. Bir kişiyle bir ülke yönetilmez, yönetilemez. Bu sisteme devam edelim diyen bu ülkeye en büyük hainliği, en büyük kötülüğü yapar. Bir devlet ortak akılla, ortak fikirle, uzlaşı ile, bilimle ve liyakatla yönetilir. Cumhurbaşkanı mutlaka tarafsız olmalıdır. Çünkü en son güvenilecek nokta cumhurbaşkanıdır, devletin başıdır, kucaklayan babadır, mutlaka tarafsız olmalıdır. Bu ucube başkanlık sisteminden bir an önce kurtulmamız ve bir an önce demokratik parlamenter sisteme geçmemiz gerekmektedir” dedi.

Doğruları Savunuyoruz Diye Saldırıyorlar…

Doğruyu savundukları için partilerine saldırıların devam ettiğini ancak bundan dolayı asla geri adım atmayacaklarını vurgulayan Yüksel; “Bir ülkenin tank, palet fabrikası bir başka ülkenin ordusuna peşkeş çekilir mi? Bunu yapan milli olur mu, vatansever olur mu? Direkt veremediler, hülle yoluyla, kandırarak, dolanarak Katar ordusuna peşkeş çektiler. İşçi bizim, üretim bizim, tankı biz üretiyoruz, Katar ordusu gelecek hazıra konacak ve ürettiğini bize geri satacak. Şu hainliğe, şu ihanete bakar mısınız? Buna karşı çıkanları, belgeleri ile açıklayanları da yalancılıkla suçluyorlar. Türkiye bir ihanet ile karşı karşıyadır. Katilin, caninin kardeşini, 70’den fazla Mehmetçiğin katili eli kanlı Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarak konuşturanlar gerçek vatan hainidir. Buna savcılık ‘soruşturmaya gerek yoktur ifade özgürlüğü’ derken, tweet atanları 7-8 yıla mahkum ediyor.

Cumhuriyet Halk Partili olmak zor. Cumhuriyet Halk Partili tarih boyu bedel ödedi, ödemeye devam ediyor. Halktan, doğrudan ve bayraktan, vatandan yana tavır koyduğu için Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıyorlar. Korkmayacağız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok bedel ödedik, vatan için, bayrak için hepimiz yine bedel ödemeye devam edeceğiz. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarıyız, onun askerleriyiz, onun yoldaşıyız, yol arkadaşıyız, bu vatanı karşılıksız sevdik, yürekten sevmeye devam edeceğiz. Gerekirse bedel ödeyeceğiz ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatacağız” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here