Ya Sev ya da Git!

0
149

Değerli okurlarım, insanlar sevmediği yemeklerden ve yiyeceklerden genelde uzak dururlar. Giysileri de beğenmiyorlarsa istemeyerek kullanırlar. Sevmediğim bir kişiyle arkadaşlık yapamam, ona selam da vermem, görmezden gelirim. Sevmiyorsam hiçbir koşulda beraberliğim söz konusu olamaz.

Şimdi saadete gelelim. Uzun zamandan beri, ülkemizi parçalamak için büyük gayret sarf eden iç ve dış düşmanlarımız, yine bazı senaryolar üretme sevdasındalar. Burada amaç, yüce Türk Milletinin milli ve manevi duygularını zaafa uğratmak, köreltmektedir. Tabi ki buna güçleri yetmeyecek. Hiç kimsenin de gücü yetmez. O gafiller, büyük kurtarıcının ulusuna hediye ettiği “Cumhuriyeti” ve atalarımızın kanıyla sulanmış aziz “vatan topraklarını” koruyacak kimseler kalmadı sanıyorlar. Tabi ki yanılıyorlar. Onlar günün birinde mutlaka gidecekler ya da yok olacaklar.

öcal sanat1

Öylesine bir kara günün gelmesini istemiyor ve hatta düşünemiyoruz bile. Düşünmek bile ne kadar acı ve utanç verici! Ecdadımıza, Şehitlerimize ne cevap vereceğiz, onların huzuruna nasıl sahip çıkacağız? “Bizler Sizin İçin Vatanı Kanımızla Suladık” diyecektir aziz ecdadımız. Ancak, kimsenin kuşkusu olmasın ki, tüten bir ocak kalıncaya kadar, aziz vatan toprakları korunacaktır ve o kötü niyetlilerin arzuları gerçekleşmeyecektir.

Hepimizin kimliğinde “Türkiye Cumhuriyeti” yazar, resmi dilimiz de Türkçedir. Yabancı dil bilenler baş tacı ama bizim dilimiz Türkçedir. Cenab-ı Allah bizlere dört mevsimin bir anda yaşandığı bir vatan lütfetmiş. Bunun kıymetini bilmek dururken, kötü niyet beslemeye ne gerek var ki?

Dünya’da başka bir TÜRKİYE yoktur. Burası bizim vatanımız, bu topraklarda doğduk ve burada öleceğiz. Bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi?

‘Bastığın Yerleri Toprak Diyerek Geçme Tanı,

Düşün Altında Binlerce Kefensiz Yatanı,

Sen Şehit Oğlusun İncitme Yazıktır Atanı,

Verme Dünyaları Alsan Da Bu Cennet Vatanı…’

Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un da ruhu şad olsun! Ya “seveceksin” ya da “gideceksin” başka yolu yok!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Kahramanlar Nasıl Ölür?

Değerli okurlarım, günümüzde olduğunu pek sanmıyorum ama tarihte ‘büyük kahramanlar ve kahramanlıklar’ vardır. İmrenerek okuyoruz, ekranlarda da zevkle izliyoruz. Önce bir gerçeği kabul etmemiz gerekiyor. Korkmamak, özellikle “ölümden korkmamak” diye bir hadise düşünemiyorum. Ancak, korkmak kahraman olamamak anlamına gelmez.

Bir gün televizyonda çocukluğumuzun en önemli aktörlerinden John Wayne’nin (bizim kuşak çok iyi tanır) bir filmini izliyordum. Filmin ismini hatırlamıyorum ama yaşanan olaylar ve kahramanlıklar gözlerimin önünden gitmiyor. John Wayne albay rütbesinde (hep öyle olur zaten) askerleriyle beraber, bir kale komutanının (o da genç bir albay) yardımına gidiyor. Ancak, yardıma gitmeye mecbur değil.

Kalede, asker, mühimmat ve yiyecek çok yetersiz. Düşman saldırısından bir gün önce, genç kale komutanı, çok ilginç bir konuşma yaptı. “…Düşman bizden çok üstün. Bizim için buradan çıkış yok. İsteyenler hemen kaleyi terk edebilir. Bu davranışınız için, hiçbir zaman divan-ı harbe verilmeyeceksiniz…” demişti.

Bana göre, öylesine kritik bir günde, gitmek isteyenler gidebilir demesi bile, bir kahramanlık örneğiydi. Hiç kimse kaleyi terk etmedi ve hepsi de kahraman gibi öldüler. Sadece, Kale Komutanı Genç Albay kaldı. İsteseydi teslim olur, belki de canını kurtarabilirdi. Öyle yapmadı ve kılıcıyla kale kapılarını kırarak içeri giren düşman askerlerine saldırdı ve anında can verdi.

Bir de Japon intihar uçakları vardır. En zor koşullarda ya da son çare olarak uçağıyla düşman gemisinin bacasına pike yaparak batırma girişiminde bulunmaları bana göre kahramanlıktır.

Bilinmeyenlerden korkmak, çok doğal bir hadisedir. Bir pilot,  savaşta düşman uçaklarının arasında kalsa bile, kaçmayı düşünmez. Onları saf dışı edebilmek için bütün hünerini gösterir. Kahramanlar için sonuç önemli değildir. Onlar görevlerine inanmışlardır ve severek ölüme giderler.

Korkmayan insan yoktur ama ‘Korkunun ecele faydası olmadığını’ bilenler, bu duyguyu içlerine sindirmiş olanlardan korkulur. Çünkü onların gözü karadır. Korkusuz günler dileklerimle!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Yaşamak İstiyorum

Herkes gülerken ağlamak neden?

Anladım ki, yaşanmaz sevmeden

Olmadan ruhum cansız bir beden

Yaşamak istiyorum artık ben…

Yaşamaz bir bitki su vermeden

Açmaz çiçeğini su görmeden

Yaşatalım canlıları incitmeden

Doğmuş gibi oluruz her gün yeniden.

Bir ömür geçiyor farkında olmadan

Daha güllerin kokusuna doymadan

Sevda çanları bizim için çalmadan

Göçüp gideriz belki bu topraktan.

Yaşamak istiyorum ben hala

Dolmasın kalbimiz kin ve yalanla

Çıkmışız üç günlük şu yola

Doldurmayalım onu da günahlarımızla.

Emel AYDINALP-Etlik/ANKARA

Günün Sözü

Beklenen Yarınlar Umutla Doludur.

 Öcal’dan İnciler

Umutsuz Yaşam Mümkün Değildir.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here