EMEP; “HTŞ’yi Destekleyenler Katliamlara Yol Veriyor!”

0
17

Emek Partisi Hatay İl Örgütü, Suriye’de Arap Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye, Tartus ve Humus kentlerinde yaşanan katliamlara karşı yaptığı bir açıklamayla tepkisini gösterdi.

İnfaz edilen çok sayıda sivil olduğunu hatırlatan İl Örgütü; “Çatışmaların yaşandığı kentlerde sokağa çıkma yasağı ilan eden HTŞ yönetimi, bölgeye askeri sevkıyat yapıyor. Geçmişi zaten bilinen HTŞ, buradaki Alevi halka karşı saldırı ve katliamlarına meşruiyet kazandırmak için, gelişmeleri “Esad yanlısı güçler” ile Suriye yönetimi arasında yaşanan çatışmalar biçiminde sunuyor. Çatışmaların başlıca kaynağının, HTŞ’nin Suriye’de yönetimi ele geçirdikten sonra verdiği sözleri yerine getirmemesi ve Suriye’de istikrar oluşması adına ve emperyalist güçlerin bölgesel çıkarları açısından kendisine verilen desteği, ülke içindeki farklı mezhep, kültür ve kimlikten halklara karşı, onları kendisine tamamen itaat etmeye zorlaması olduğu açıktır.

Ülkenin batısındaki kentlerde HTŞ yönetimi ile Arap Aleviler arasında yaşanan çatışmalar, güneydeki Dürziler ve kuzeydoğusundaki Kürtler ile birlikte Suriye’deki bölünme tablosunu da belirginleştiriyor. Bugüne kadar halkların demokratik talep ve beklentilerine yanıt vermek yerine sadece kendi iktidarını güçlendirmekle uğraşan HTŞ, Suriye’yi çatışmalara ve bölünmeye sürüklüyor. Suriye’nin bütünlüğünden yana olduklarını söyleyen emperyalist ve işbirlikçi güçlerin yarattığı Suriye tablosu her geçen gün endişe verici boyutlara varıyor. Ülkede yaşayan farklı halklarla; etnik-dinsel-mezhepsel topluluklarla anlaşmazlık, gerilim ve çatışmalar; HTŞ’nin ülkeyi nasıl yönetmek istediği ve nasıl bir gelecek tahayyül ettiğini gösteriyor. Aynı zamanda HTŞ üzerinden rejim değişikliğini gerçekleştirenlerin ülkeyi nereye sürüklediklerini de gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki halkların, etnik-dinsel toplulukların bir arada yaşamasının ancak demokratik-seküler bir yönetimle mümkün olabileceğini kaydeden İl Örgütü; “Kadınların, Alevilerin, Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Dürzilerin, Hıristiyanların ve daha birçok toplumsal kesimin dahil edileceği kapsayıcı bir demokratik yönetim, çatışma ve katliam girişimlerinin panzehri olacaktır.  Suriye’de fiili bir bölünmeye yol açan bu politika karşısında sadece Kürtlerin, Dürzilerin ve Arap Alevilerin değil; Sünni Arap çoğunluktan yoksul-emekçi halkın da barış içinde ve güvenli bir şekilde birlikte yaşayacakları bir geleceği kurabilmeleri ancak demokratik-seküler bir eksende ortak mücadeleyi ve aralarındaki dayanışmayı büyütmelerinden geçiyor. Saldırıların durdurulması, bölge halklarının güvenliği için ortak mücadele bir ihtiyaçtır. Suriye halklarının Türkiye’nin emekçi halklarının desteğini ve dayanışmasına daha çok ihtiyacı var.

ABD ve Batılı emperyalistler, cihatçılığı bilinen ve ülkeyi demokratik bir temelde yönetmeyeceği gün gibi ortada olan HTŞ’yi destekleyerek bu saldırılara yol veriyor. Suriye’yi yeni gerilim ve çatışmalara sürükleyen, etnik ayrımları derinleştiren, katliamlara yol açan, sivil halkı tehdit eden katliamcı, ayrıştırıcı, tehditkâr politikalara derhal bir son verilmeli. Türkiye bu katliamlardan sorumlu olan güçleri desteklemeyi bir an önce bırakmalı, Suriye’deki kardeş halkların bir tehdidi olmamalıdır. Türkiye işçi sınıfına ve emekçi haklara çağrımızdır. Suriye’de HTŞ yönetimiyle birlikte Suriye halklarının başta canları olmakla beraber kimlikleri, inançları tehlikededir. Bize düşen görev halkların direnişlerinin yanında olmak ve bölgedeki katliamları durduracak bir mücadele örgütlemektir” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here