Çalışkan; “İnsanımızın Kalkınması ve Refahı Ülkemizin Öz Kaynaklarına Dönmesi İle Mümkündür”

0
176

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan; “İnsanımızın Kalkınması ve Refahı Ülkemizin Öz Kaynaklarına Dönmesi İle Mümkündür”

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Refah-Yol Hükümeti’nin 1996 yılında, yüzde 30 istenmesine rağmen memura verdiği yüzde 50 rekor zam ile tarihteki yerini aldığını hatırlatarak günümüzde istenen ve hükümet ile yapılan müzakereleri, trajikomik pazarlıkları eleştirdi.

Doç. Dr. Çalışkan yaptığı açıklamada; “Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız zamanında memura %130 zam verildi. O günleri hepimiz hatırlarsak 28 Haziran 1996’da Refah-Yol kuruldu ve 8 Temmuz’da güvenoyu aldı. 26 Haziran 1996’da Refah-Yol kabinesini kurar kurmaz 1 Temmuz’da işe memura yüzde 50 zam yaparak başlayan 54. hükümetin başbakanı Necmettin Erbakan, daha sonraki 6. ayda yüzde 30 ve yüzde 25 zam yaparak o zamanki durumda 100 TL alan bir memura 257 TL maaş sağlamıştı. Sonuçta o zam verildi ve bütçe zerre açık vermedi. İşte Türkiye böyle günlerden de geçti. Şimdi ise memur sendikaları fazla zam istemeye korkuyor, çekiniyor” dedi.

Hükümet temsilci heyetinin ‘%1 daha fazla verirsem bütçeye ne yük getiririm’ derdinde olduğunu savunan Çalışkan; “Oysa bütçeden faize yılda milyarlarca lira para ödeniyor ama memura gelince ince hesaplar yapılıyor. Hâlbuki seçim dönemlerinde ülkenin dünyanın en zengin ve en güçlü ekonomisi arasında olduğu vurgusu ile meydanlar inliyordu. İş maaş zamlarına gelince ülkenin bu zorlu koşullarında bu talepleri fazla ve haksız buluyorlar. Son zamanlarda peş peşe yapılan zamlarla tüm çalışanlar enflasyon karşısında ezilirken yanlış politikalarla insanımızı bütünüyle küresel sistemin dişlileri arasında ezilmeye mahkum ediyorlar. Böylesine türlü nimetlerin bahşedildiği bu ülkede insanca yaşama kavgası vermeye çalışmak hepimizin ağrına gidiyor.

Hükümet bir an önce tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine dönmeli ve her alanda üretenlere destek vermelidir. Çiftçiden memura, esnaftan asgari ücretliye, iş insanından yatırımcıya kadar her kesimden insan huzuru, kalkınması ve refahı ülkemizin öz kaynaklarına dönmesi ile mümkündür. Erbakan hocamız şapkadan tavşan çıkarmadı! Var olan zenginliği tabana yayarak rant düzenini yerle bir ederek sosyal adaleti sağlayacak sadece basit bir adım attı. Bugün üçün-beşin hesabını yaparak ortaya çıkan tablo ülkemiz ve milletimiz adına bizleri üzmektedir. Halk devletin zenginliğinden, huzur ve refahından payına düşeni istiyor. Ama kendi dünyasını güzelleştirmek isteyenler bunu anlamak istemiyor” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here