Bundan 100 Yıl Önceydi

0
108

Günaydın sevgili okuyucularım. Nasılsınız bu sabah? Hala 19 Mayıs coşkusundayız… “Geldikleri gibi giderler” bu sözü söyleyen halktan çıkan bir lider “bugün doğum günüm” diyerek dört bir yandan işgal altında olan bir ülkeyi içinde bulunduğu durumdan çıkarıp egemenliğine kavuşturmak için silah arkadaşları ile olanaksızı olanaklı kılmak için bundan tam yüzyıl önce Bandırma Vapuruna binerek Samsun’a doğru yola çıkan genç, inançlı, mavi gözlü bir lider Mustafa Kemal Atatürk…

Bu yolculuğu General Hikmet Gerçekçi şöyle anlatıyor 16 Mayıs günü İstanbul’dan:

“Karargâh üstlerinin hemen hepsini deniz tutmuştu. Kimse kamarasından dışarı çıkamıyordu. Samsun’a az bir yolumuz kalmıştı. Herhangi bir terslik çıkmazsa, çok değil yarın sabah orada olacağımızı ümit ediyorduk, bu düşünceler içinde güvertede ellerimle küpeşte demirini tuta tuta yürümeye çalışırken O’nun kamarasından çıktığını gördüm. Sert bakışlarıyla ufka bir göz gezdirdikten sonra kaptan köşküne çıktılar. Bandırma vapurunda hemen herkesi deniz tutmuştu, oysa Mustafa Kemal dipdiriydi ve çok sağlıklıydı. Kıyı bir ana baba günü halini aldı. Gemimiz demir atınca coşkun gösteriler yükseldi. Hemen ardından geminin etrafını kayıklar aldı. Halkın bu coşkun gösterisini görünce boğazıma bir şey tıkandı, gözlerim yaşardı. Vapur 19 Mayıs sabahı Samsun Limanına yanaştı. Kemal Paşa ve arkadaşları Samsun’da sevinç gösterileri ile karşılandı. Çünkü ülke işgal altında idi ve bir kurtarıcıya ihtiyacı vardı.

1914’de başlayan Birinci Dünya Savaşı dört yıl sürmüştü direk savaşa katılmış olmamıza rağmen Savaş öncesi Avrupa’nın belli başlı ülkeleri ikiye ayrıldığı ve Birbirleriyle yaptıkları savaşta kaybeden tarafta olduğumuz için savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık ve savaş sonunda Mondros anlaşması ile Fransızlar Adana ve Hatay’a; İngilizler Urfa, Mardin ve Merzifon’a; İtalyanlar Antalya’ya yerleştiler. 15 Mayıs 1919 günü Yunanlılar İzmir’e girdi. Böylece yurdumuz paylaşıldı. Ordularımız dağıtıldı, İstanbul Boğazı düşman gemileri ile doldu.

Trablusgarp’ta Birinci Dünya Savaşı’nda Anafartalar’da düşman güçlerini yenen Mustafa Kemal 15 Yunanlıların İzmir’e çıkması ve İstanbul boğazının düşmen gemileri ile dolaması üzerine yurdumuzu kurtarmak için Anadolu’ya geçmeye karar verdi.ve bundan tam 100 yıl önce bu gün 16 Mayıs sabahBandırma Vapuruna bindiBurada bir hafta kalan Mustafa Kemal Paşa, 27 Mayıs günü Havza’ya geldi. Çalışmalarını burada da sürdürdü.

Mustafa Kemal, Amasya’da yayınladığı genelge ile ulusu, ülkenin bütünlüğünü, bağımsızlığını kurtarmak için birlikte çalışmaya çağırdı. İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal Paşa’nın bu çalışmalarından hoşnut değildi. Harbiye Bakanı Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’a çağırdı.

Bunun üzerine M. Kemal Paşa padişaha telgraf çekerek askerlikten çekildiğini bildirdi. Mustafa Kemal Paşa bundan böyle çalışmalarına sade bir yurttaş olarak devam etti.  4 Eylül günü Sivas’a gitti. Sivas Kongresi’nde «Ya bağımsızlık, Ya ölüm» ilkesi kabul edilerek yurt düşmandan kurtarılıncaya dek savaşmaya ant içildi.

Ve Mustafa Kemal Atatürk “Ya bağımsızlık ya ölüm” ilkesi ile yurdu düşmandan kurtarmak için silah arkadaşları ile savaşarak bize bu güzel ülkeyi armağan ederken. “bazılarının Yunan kazansaydı “demesi gerçekten anlaşılacak bir şey değil. Buna ne denir çok iyi bildiğimiz halde ölünün ardından konuşamayacağımız için özellikle bu kutsal Ramazan ayında o insanı Allah’a havale ediyoruz tabi bütün iftiracı yalancıları da.

Doğrusu gerçekten çok incinmiş kırılmış ve yeniden bir düğmeye basılmış gibi hemen her gün gelen şehit haberleri ile nevrimiz dönmüş olmasına rağmen içimiz kıpır, kıpır.

Mustafa Kemal Paşa Sivas’tan sonra Ankara’ya geldi 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi’ni topladı. Meclis başkanlığına seçilen Mustafa Kemal Paşa düzenli ordular kurdu. Bu ordular düşmanlarla çarpışmaya başladı. Birinci İnönü, ikinci İnönü, Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Savaşı sonunda yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.

Pazar günü 19 Mayıs ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI idi. Bize armağan edilen bir bayramı kutlarken dünyada hiçbir liderin, düşünemediğini düşünen bir liderin hiç yaşlanmayacak genci olarak, her adımı kanla  kutsanmış bir toprakta yaşıyor olmaktan gururluyuz can fedayız… Sevgili okuyucularım cephede yaşanmış   öyküleri içeren yazıları okuyunca çok etkilendim sanırım sizde en az benim kadar etkileneceksinizdir. Biraz uzun oluyor ama  biliyorum ki soluksuz okuyacaksınız

Gençlik ve spor bayramı hepimize kutlu olsun dilerim Atatürk gençliği olarak   bize hediye edilen bu bayramda hep birlikte kalalım egemenliğimize ve bize armağan edilenlere sahip çıkarak sağlıkla sevgiyle birlik ve beraberlikle, ayrımsız gayrımsız malum insanların dışında ve bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz nur içinde uyusunlar. Yase

& & & & &

Bayram Günü

Güler yüzlü bir bahar sabahıydı. Babam: “Onur, bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Bayram törenini birlikte izleyelim” dedi.

Hemen babamın boynuna sarıldım. Yanaklarından öptüm, içim içime sığmıyordu. “Sağol baba. Beni ne çok sevindirdin bilemezsin” dedim.

Hemen kahvaltımızı yaptık. Babamın elinden tutarak bayram yerine doğru yürüdük. Yol boyu evler, dükkanlar, mağazalar, okullar, daireler bayraklarla donatılmıştı. Geçit töreninin yapıldığı alana geldik. Konuşmacılar Atatürk’ten Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan kongrelerden söz ettiler. Çok güzel şiirler okundu. Sonra çeşitli spor gösterileri seyrettik. Liseli ağabeylerin gösterileri çok güzeldi. Ateş çemberinden atlıyorlardı. Burada en çok hoşuma giden gösterilerden biri, beyaz ve kırmızı eşofman giymiş ağabeylerin yere yatarak bayrağımızın resmini çizmeleriydi. Bu gösterileri bütün seyirciler ayakta dakikalarca alkışladılar. Eve gelirken babama: “Baba, neden 19 Mayıs Bayramı yapılıyor” diye sordum.

“Yavrum dedi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yurdumuzu düşmanlar paylaştılar. Bize yalnız Ankara ve çevresindeki bazı iller kalmıştı. İşte bu sırada Atatürk «Türk yurdu bölünmez bir bütündür» diye harekete geçti. 19 Mayıs 1919 yurdu düşmandan temizlemek için Samsun’a çıktı. Oradan Amasya’ya, Erzurum’a, Sivas’a giderek Ulusal Kurtuluş Savaşı hazırlıklarına başladı. Ordular kurdu. Daha sonra yaptığı savaşlarla düşmanı yendi. 29 Ekim 1923te Cumhuriyeti ilan etti.

O tarihten beri, her yıl Atatürk’ün Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs’ı Gençlik, Spor Bayramı ve Ata’yı Anma Günü olarak kutluyoruz. Atatürk bu bayramı «Türk gençliğine armağan etti” dedi.

“Demek Ulusal Kurtuluş Savaşımız 19 Mayıs 1919 başladı. Onun için her yıl bu ulusal günü bayram yaparak kutluyoruz. Gençlik, Spor Bayramı size kutlu olsun, babacığım” dedim.

Babam durdu, gülümsedi; “Onur. bayram hepimizin bayramı. Hepimize kutlu, mutlu olsun yavrum” dedi. Onur DURUKAN

Sevgiyle sağlıkla ve hep genç kalın sevgili okuyucularım. Yase

& & & & &

Mustafa Kemal Paşa Samsun’da

Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Bir süre çalıştıktan sonra kentin postanesine gitti. Görevli bulunan PTT memuru o günü söyle anlatıyor:

Hava yağmurlu ve elektrikliydi. O zamanlar paratoner sistemi olmadığı için telleri toprağa vermiştim. Saat gece yarısına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir haber verdi. Mustafa Kemal Paşa geliyor. O sırada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi. Ayağa kalktım.

— Buyurun Paşam.

— Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor dedi.

— Hava elektrikli, telleri toprağa verdik, sizi görüştüremem!

— Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur, dedi.

Ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin üzerine koydu. Benim için telleri devreye sokmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı.

— Sen ölürsen ben de ölürüm dedi.

Elimi bırakması için söylediğim ısrarlı sözlere aldırmadı, elimi uzun süre bırakmadı. Önce Havza’yı aradım. Derhal cevap geldi. Nöbetçi memur, Kemal Paşa’nın adamlarının emir beklediklerini söyledi. Paşa şifreli bir not verdi, yazdım. Gelen şifreli cevaba elimi bırakmadan baktı. Bir kağıda çabucak şifreli bir şeyler yazdı. Havza’ya iletmemi söyledi. Amasya ile de istediği konuşmayı yaptı, sonra;

«Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu.» dedi ve maiyetiyle gitti. Birden aptallaşmıştım. Oturduğum yerden kalkamadım. Mustafa Kemal Paşa hayatını ortaya koyan bir kişiydi. Fes kapmaya, mevki elde etmeye gelmiş biri olamazdı. O bir gerçek vatanseverdi, Atatürk’e hayranlığım yağmurlu bir gecede böyle başladı işte… Ahmet Remzi COŞKUNER

Günün Şiiri

O Geliyor

Yıl 1919

Mayısın on dokuzu

Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor.

Sanki harlı bir ateş

Yakıyor ruhumuzu.

Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor.

Üzülmemek elde mi;

Hız yüklü, inan yüklü, umut yüklü bu gemi

O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,

O hız, doldukça damarlara kan gibi,

Gizli gizli inleyen her yürek canlanacak,

Ateş püskürecek uyuyan volkan gibi;

Gittikçe büyükleşen

Gölgene dikilmekten

Karardı gözlerimiz.

Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz!

Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel;

Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel.

Celal Sahir EROZAN

Günün Sözü
Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here