Atatürk ve Tarım(2)

0
117

Önceki yazımızda Cumhuriyetin kuruluşu döneminde Atatürk’ün tarıma bakış açısını işlemiş ve noktasına virgülüne dokunmadan yazmıştık. Bugünkü yazımızda o yıllardaki uygulamaya bakalım.

Köylüye Para ve Kredi Temini:

Köylüye üretim sermayesi sağlamak amacı ile uzun vadeli ve faizsiz olarak 4 bin lira dağıtıldı. Bu para ile köylü üretim yapabilmek amacıyla gereken eksiklerini tamamladı. Ziraat Bankası kredi şartlarını kolaylaştırdı. Köylülere kredi verilmesini sağladı. 1929 yılında Tarım Kredi Kooperatifleri kuruldu. Çiftçilere kredi bulmak imkânını verdi.

Tarımı Geliştirme ve Koruma:

Köylülere pulluk dağıtıldı. Traktör kullanan çiftçiler korundu. Ziraî Donatım Kurumu, çiftçinin tarım aleti, makine ve kimyasal gübre ihtiyacını sağladı. Halka parasız fidan verdi. Numune çiftlikleri açtı. Dalaman Çiftliği en büyük numune çiftliği haline getirildi. Ankara’da Gazi Orman Çiftliği’ni kurdu. Hükümet buğday fiyatını korumak için gerekli gördüğü zaman Ziraat Bankası ve “Toprak Mahsulleri Ofisi” aracılığı ile buğday alım satış işlerini de üzerine aldı.

Atatürk 1925 yılından itibaren kendisine ait çiftliklerde geleneksel tarım anlayışını kökten değiştiren uygulamalar gerçekleştirdi; köylüye örnek oldu. Atatürk’ün Ankara’da Gazi Orman Çiftliği, Silifke’de Tekir, Yalova’da Baltacı, Tarsus’ta Piloğlu, Dörtyol’da Karabasamak çiftlikleri ve Ankara’da Bira Fabrikası vardı. Bu işletmeler 1925 yılından beri tarımda yeniliklerin uygulatılması ve yaygınlaştırılmasında kullanılıyordu. Atatürk 1937 yılı Haziran ayında devlete bağışladı.

Cumhuriyet döneminde Ankara, Eskişehir, Erzurum ve Yeşilköy’de hububat ıslah istasyonları; Adana ve Nazilli’de pamuk ıslah istasyonları; Adapazarı’nda patates ve mısır ıslah istasyonu; Bursa, Antalya, Diyarbakır, Edirne ve Denizli’de ipek böcekçiliği istasyonu, Kayseri’de yonca istasyonu, Antalya’da sıcak iklim nebatları ıslah istasyonu kuruldu. Tarım aletleri, makineleri ve ilaçlarının satın alınarak halka tanıtılması amacıyla 1937 yılında Zirai Kombinalar İdaresi kuruldu.

Tarımsal Eğitim:

Çağdaş anlamda tarım eğitimi için Atatürk’ün direktifiyle şimdiki Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yerinde Ankara Ziraat Yüksek Mektebi açılır. Kapatılmış olan uygulama okullarının yerine 1930 yılında İstanbul, Bursa, İzmir ve Adana’da birer orta ziraat okulu açılır. Ankara’da 1930 yılında kurulan Yüksek Ziraat Okulu, 16 Haziran 1933’te Yüksek Ziraat Enstitüsüne dönüştürülür. Bu enstitü gerek kuruluşu ve gerekse akademik faaliyetiyle tam bir “Tarım Üniversitesidir…” 1933 yılında Türkiye tarımının geliştirilmesi için Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü faaliyete geçti, 1 Ocak 1948 yılında Ankara Üniversitesi’nin kurulmasıyla aynı Enstitü, Ziraat Fakültesi adını aldı. Zamanla ziraat fakültesi bünyesinde veteriner, ziraat sanatları ve orman bölümleri açılmış ve bugünkü üniversitelerimizin temeli de bu süreçle birlikte başlamıştır. Ziraat okulları ile diğer tarım kuruluşları teknik bilgileri çiftçilere ulaştırmak ve teknik elemanlara yeni bilgiler vermek amacı ile kurslar açarak bu alandaki eksiklikleri gidermek için önemli aşamalar kaydetmiştir.

Topraksız Çiftçiyi Topraklandırma:

Cumhuriyet’in ilk yıllarında, köylünün büyük bir kısmının topraksız olması, tarımsal üretimi olumsuz etkilemekteydi. Dönemin hükümeti, köylüyü toprak sahibi yapmak için birçok kanunlar çıkardı. 1925’de kabul edilen bir kanunla birlikte; Devlete ait arazilerin, uygun bir arazi yoksa devlet tarafından arazi alınıp köylüye dağıtılmasına başlanmıştır. İlk on yılda köylüye 1.077.526 dönüm arazi dağıtılmıştır. Toprak sahibi olan köylünün toprak, tohumluk, tarım araçları borçlarının 20 yılda ödenmesi sağlanmıştır. İlk işletilen arazi, yeni yetiştirilmeye başlanan fidanlıklar, bağlar ve zeytinliklerden belirli bir süre için vergi alınmaması kuralı kabul edilmiştir.

Atatürk’ün Çiftliklerinin Devlete Bağışı İçin Yazdığı Dilekçe 

T.C. RİYASETİ BAŞVEKÂLETE

Malum olduğu üzere, ziraat ve zirai ihtisas sahasında fenni ve ameli tecrübeler yapmak maksadı ile muhtelif zamanlarda memleketin muhtelif mıntıkalarında müteaddit çiftlikler tesis etmiştim.

On üç sene devam eden çetin çalışmaları esnasında faaliyetlerin; bulundukları iklimin yetiştirdiği her çeşit mahsulattan başka, her nevi ziraat sanatlarına da teşmil eden bu müesseseler; ilk senelerden başlayan bütün kazançlarını inkişaflarına sarf ederek büyük küçük müteaddit fabrika ve imalathaneler tesis etmişler, bütün ziraat makine ve aletlerini yerinde ve faydalı şekilde kullanarak bunların hepsini tamir ve mühim bir kısmını yeniden imal edecek tesisat vücuda getirmişler, yerli ve yabancı birçok hayvan ırkları üzerinde çift ve mahsul bakımından yaptıkları tetkikler neticesinde, bunların muhite en elverişli ve verimli olanlarını tespit etmişler, kooperatif teşkili suretiyle veya aynı mahiyette başka suretlerle civar köylerle beraber faydalı şekilde çalışmışlar, bir taraftan da iç ve dış piyasalarla daimi ve sıkı temaslarda bulunmak suretiyle faaliyetlerini ve istihsallerini bunların isteklerine uydurmuşlar ve bugün her bakımdan verimli, olgun ve çok kıymetli birer varlık haline getirmişlerdir. Çiftliklerin, yerine göre araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler, hilesiz ve nefis gıda maddeleri temin eylemek, ihtikârla fiili ve muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri de zikre şayandır.

Bünyelerinin metanetini ve muvaffakiyetlerinin temelini teşkil eden geniş çalışma ve ticari esaslar dâhilinde idare edildikleri ve memleketin diğer mıntıkalarında da mümasilleri tesis edildiği takdirde, tecrübelerini müspet iş sahasından alan bu müesseselerin ziraat usullerini düzeltme, istihsalatı artırma ve köyleri kalkındırma yolunda devletçe alınan ve alınacak olunan tedbirlerin hüsnü intihap ve inkişafına çok müsait birer amil ve mesnet olacaklarına kani bulunuyorum ve bu kanaatle, tasarruflum altındaki bu çiftlikleri bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşlarıyla beraber hazineye hediye ediyorum. Çiftliklerin arazisi ile tesisat ve demirbaşını mücmel olarak gösteren bir liste ilişiktir.

Muktezi kanuni muamelenin yapılmasını dilerim. II-VI-1937.
Kemal ATATÜRK

Şükran ile heyeti vekileye arz edilmiştir.
Maliyeye
İsmet İNÖNÜ 23.6.37
Bitti
Sadık KARAKAŞ

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here