İsrail’e Tepki Amacıyla Toplanan ‘Millet İttifakı’ Kınamayla Değil Ekonomik Yaptırımlarla Tepki Gösterilmesi Gerektiğinin Altını Çizdiler
Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, İyi Parti ve Saadet Partisi İskenderun İlçe Örgütleri tarafından kurulan ‘Millet İttifakı’, ‘Kahrolsun Siyonizm’ sloganlarıyla Filistin’e Destek ve İsrail’e tepkilerini göstermek için Boyacılar Parkında bir araya geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu ve yönetimi ile il yöneticileri, Demokrat Parti İskenderun İlçe Başkanı Bilal Karaosman ve yönetimi, Saadet Partisi İskenderun İlçe Başkanı Halil İbrahim Çelik ve yönetimi, İyi Parti İskenderun İlçe Yönetimi, İskenderun Belediye Başkanı Aday Adayı Dr. Yılmaz Şahutoğlu, partililer ve vatandaşların katılım gösterdiği eylemde ilk konuşmayı CHP İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu yaptı.
CHP İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu; “İsmet İnönü bir lafında der ki ‘Bir memlekette namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır’. Namuslu kim? Burada, bu meydanda, bu davaya sahip çıkanlardır. Namussuz kim? Siyonist İsrail casuslarını vizesiz alıp gariban Filistinlilere vize uygulayanlardır. Emperyalist uçaklarıyla daha üç gün önce enerji anlaşması yapanlardır. Namuslu milletvekilleri Mavi Marmara Anlaşmasının iptali için el kaldırırken önergeyi reddedip İsrail lehine el kaldıranlardır.
Bütün dünya biliyor ki Filistin Ortadoğu’da hakları için savaşan bağımsız ve demokratik bir ülkedir. Başkenti Kudüs’tür. İsrail ise Ortadoğu’da Amerika’nın Arap ülkelerine terör ihraç ettiği sınır karakoludur. Siyonizmin merkezidir. Başkenti Washington’dur. Bizler yani burada bulunanlar ve bizim gibi düşünenler en gür sesimizle bağırıyoruz; ‘Yaşasın hür ve bağımsız Filistin halkı, Kahrolsun emperyalizm’” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, İyi Parti ve Saadet Partisi tarafından kurulan Millet İttifakı adına ‘Kudüs-Gazze Şehit ve Gazilerine İthafen’ yapılan açıklamayı da Demokrat Parti Sözcüsü Erol Sarı okudu.
Yaşananların sadece Müslümanların ve İslam aleminin değil, sağduyu sahibi tüm insanların vicdanını sızlattığını, İsrailli sağduyulu Yahudilerin dahi bu katliama hayır demek için mitingler düzenlediklerini kaydeden Sarı; “Bugün insanlığın kadim şehri ve İslam’ın ilk kıblesi Kudüs haksızca bir teşebbüs ile karşı karşıyadır. İnsanlığı, kadim geleneği, uluslararası hukuku hiçe sayan pervasız bir anlayış Kudüs’ü, Filistin coğrafyasında haksız bir yaklaşımla İsrail’in başkenti yapma gayreti içerisindedir. Hristiyanların, Yahudilerin ve Müslümanların ortak merkezi olan, bugüne kadar da Barış merkezi olan bu şehir, bugün işgal altında, ateş altında ve savaş altında. Adeta can çekişir mahiyettedir. Şu hadise tüm insanların vicdanını sızlatmaktadır.
Kudüs tarihten beri farklılıklar içinde bir arada yaşama tecrübesinin en muhteşem örneğidir. Kudüs her bir müminin canından, malından aziz bildiği mukaddes bir şehirdir. Kudüs sadece Filistin ve Mescidi Aksa civarında yaşayan Müslümanların değil, tüm dünya Müslümanlarının ortak meselesidir. Kudüs ve Mescidi Aksa Müslümanlara Hz. Peygamberin müjdesi ve emanetidir. Kudüs’ün statüsü sadece siyasi bir konu olarak değerlendirilemez. O herhangi bir ülkedeki herhangi bir toprak parçası değildir. Onun İslam tarihi boyunca Müslümanlarca titizlikle korunan Barış Yurdu olma niteliği bugün yıkılmak istenmekte, böyle bir teşebbüsle, barış yurdunun çatışma yurdu haline getirilmesi hedeflenmektedir. Kudüs’ü insaf yoksunu bir avuç azınlığa teslim etme gayreti sağduyu ortadan kaldırmak ne insanlığın vicdanının sızlamasına sebep olmaktır. Birlikte yaşama kültürüne, huzura, barışa ve güvenliği vurulan bir darbedir. Milletimiz her türlü işgal ve zulme rağmen yıllardır Mescid-i Aksa’nın muhafızlığını yapan Filistinli mazlum Müslümanların yanındadır, yanında olmaya ve her türlü desteği sunmaya devam edecektir.
Ancak bu destek sadece söz ve dualarla olabilecek bir durum olmamalıdır. Tarihimizde zaferlerimiz, onurumuz ve güvenliğimiz, sadece dua ve söylemlerle gerçekleşmemiş, eylem ve gayretler neticesi muvaffakiyetler olmuştur. Bu sebeple yönetici ve idarecilerimizden beklentimiz, sadece sonuç alınamayan, hamaset nutukları, söylem ve yas uygulamaları değil, fiil ve eylemlerden oluşacak ekonomik ve siyasi ilişkilerin askeri alınmasıdır. Geçmişte bir kısım idarecilerimizin Amerika’ya karşı fiili ve engelleyici uygulamaları, asıl yapılması gerekenin söz değil icraat olduğunu göstermektedir. Lafla peynir gemisi yürümediği gibi iç siyasette ve ülke idaresinde, ne de dış siyasette netice alınamaz. Şu arenadan yükselen duygu ve düşüncelerimizin, indi ilahide mazhariyete nail olması, bununla birlikte Gazze’de şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek, Ramazanımızın tüm insanlığa esenlikler getirmesini temenni ederiz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Son olarak söz alan Saadet Partisi İskenderun İlçe Başkanı Halil İbrahim Çelik de; “Burada bir gaye uğruna toplandık. ‘Kahrolsun İsrail’, ‘Kahrolsun Siyonizm’, ‘Kahrolsun Amerika’ demek için, Kudüs için bir araya geldik. Kudüs’te şehit edilen Filistinli kardeşlerimiz için bir araya geldik. Onların üstüne bomba düşüyor, şahadet şerbeti içiyorlar. Bizimde aklımızın başına gelmesi için bizimde başımıza bomba mı düşmesi lazım? Bizler Müslümanlar olarak ilk kıblemiz Mescidi Aksa’ya ve şehitlerimize destek çıkmamız lazım. Şu anda bizi yönetenler, duyduk ki miting yapıyorlar.
Mitingler güzeldir, ‘Kahrolsun İsrail’ demek güzeldir, ‘Kahrolsun Amerika’ demek güzeldir ama ne acı gerçektir ki bunlar hep söylemde kalıyor. Şu anda hükümetten bizim talebimiz şu; Kahrolsun İsrail demekten, miting yapmaktan ziyade yaptırımlar uygulamalarını istiyoruz. Ekonomik yaptırımlar uygulamamız lazım, yapılan ekonomik anlaşmaların iptal edilmesi lazım ancak o zaman biz Kudüs’e Kudüs şehitlerine, Filistinlilere destek çıkmış oluruz” şeklinde konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)