Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bizi soracak olursanız kaç günden beri arkadaşlarla ufak bir yurt içi turuna çıktık. Ve şimdi yol yorgunuyuz. Ancak tabi bu ufak turu paylaşmak istiyoruz ileriki zamanlarda; özellikle Eskişehir’i anlatmak. Sizleri bilemiyorum ama bendeniz daha ilk olarak görüyorum Eskişehir’i, çoktan beri gitmek istiyordum ama kısmet şimdiye demeyeceğim çünkü bizim Feyezan kanalı fecaati bu yolculuğa çıkmamın itici nedeni oldu. Eskişehir’in Porsuk Çayını yakından görmek ve üzerindeki köprüleri yakından incelemek istiyordum. Ve gerçekten anlatıldığı gibiymiş her şey.
Ve bendeniz sıradan bir vatandaş olarak başka zamanda olsa Eskişehir’e yalnızca turistik bir gezi yapmak için giderdim de şimdiki amacım feyezan kanalıydı… Peki ama sıradan biri bunları düşünürde şehircilikle uğraşan sevgili yetkililer, kanal mühendisleri, belediye başkanları acaba hiç gidip porsuk çayını ve üzerindeki köprüleri incelmeyi düşünmediler mi bizim yıllanmış sıkıntımız Feyezan kanalı yapımına başlamadan önce? Yani ben böyle bir şey yapacak olsam yalnız yurt içinde değil dünyadaki bütün bu tür köprüleri ve kanal çalışmalarını yakından görüp ondan sonra kendime bir yol haritası çıkarırdım çokbilmiş olmaya gerek yok.
Belki onlar incelemişlerdir ama yaptıklarını görünce haberleri bile yokmuş diyeceğim geliyor. Gerçi dün başkan köprülerin düzeltileceğini, merdiven falan ekleneceğini söyledi. Doğrusu başkana kızmıyorum gerçekten niyeti iyi ve İskenderun’u seviyor ne de olsa ezelden beri İskenderunlu ama seçtiği kişiler sanırım işlerinin çokta ayrımında değiller ki ortaya bu garabet görüntüler çıktı. Çok iyi niyetli olduğumdan önceleri bir şeyler yazmak istemedim. Nede olsa bu adamların işi bu sonuçta benden iyi bilirler ve ilerde onu yaparlar diye bekledim ama nerede? Bizim müzmin yaramız iyileşeceğine kangren olacak gibi yani. Dilerim hemen neşter vurulur yaraya ve düzeltilir.
Şimdi çektiğim birkaç porsuk çayı ve üzerindeki köprülerin resmini paslaşacağım ilerde gezi notlarına döneriz. Şehircilik nasıl bir şeymiş? Yoktan nasıl var edilirmiş istenince bir şey birlikte görürüz. Ve şimdilik sağlıkla, sevgiye kalalım sevgili okuyucularım hep birlikte ayrımsız gayrımsız. Yase
Günün Şiiri
Bir Cin Şiiri
Davacı zengin, davalı yoksulsa
Zenginden yana işler yasa
Davacı yoksul, davalı zenginse
Davalıda kalır yine nizalı arsa
Davacı da davalı da zenginse davada
Özür diler çekilir aradan kadı
Davacı da davalı da yoksulsa, bak,
Sade o zaman işte yerin bulur hak
Can Yücel
Seni Saklayacağım
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya…
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım…
Anlayacaksın.
Özdemir Asaf
Gafil Gezme Şaşkın
Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Yalan dünya senin olsa ne fayda
Akibet alırlar tatlı canın
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Söylersin de söz içinde şaşmazsın
Helâli haramı yersin seçmezsin
Nasibin kesilir de sular içmezsin
Akar çaylar senin olsa ne fayda
Söylersin de el içinde sözün var
Yeler çalışırsın oğlun kızın var
Bu dünyada üç beş arşın bezin var
Bedestenler senin olsa ne fayda
Bir gün alır götürürler evinden
Hakk´ın kelâmını koyma dilinden
Kurtulaman Ezrail´in elinden
Dünya dolu malın olsa ne fayda
Pir Sultan Abdal´ım çıktık oturduk
Kaza lokmasını burda yetirdik
Dünya bizim diye çektik getirdik
Yalan dünya bizim olsa ne fayda
Pir Sultan ABDAL
Günün Sözü
Dünyayı değiştirmek istedim, ama sonunda fark ettim ki, değiştirmeye gücümün tek yettiği şey kendimdim.
Aldous
Yanlışlık fare deliğinden geçer, doğruluk kapılardan sığmaz
Bernard Shaw
Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür.
Honore De Balzac