Haklarının almak için 243 gündür fabrika önünde grevlerini sürdüren Özçelik-İş Sendikası üyesi Yolbulan işçileri, seslerini duyurmak için Ankara’ya gitmek üzere yola çıktı.
Haklarını alamadıkları gerekçesiyle greve çıkan işçiler için davullu zurnalı bir uğurlama töreni düzenlendi. Programa, Özçelik-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun, Şerafettin Koç ve Genel Sekreter Ahmet Çolak katıldı.
İşçilerin uğurlandığı törende konuşan Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör, mücadelelerinin sadece kendileri için değil, tüm emekçiler için olduğunu vurgulayarak; “Sadece bir grevin sesi olmak için, bir sınıfın, bir mücadelenin, bir onrun sesi olmak için toplandık. Bugün burada sadece kendi hakkımızı değil, tüm emekçilerin haklarını savunmak için Ankara yollarındayız. 243 gündür sabırla, inançla ve kararlılıkla ekmeğimizi ve geleceğimizi savunuyoruz. Biz biliyoruz ki tarih boyunca hiçbir hak mücadele edilmeden kazanılmadı.
Biz sadece Yolbulan işçileri değiliz; hakkı yenen madenciyiz, tarlada emeği sömürülen çiftçiyiz, fabrikada alın teri döken işçiyiz, şantiyede gece gündüz ter dökeniz. Biz emeğiyle geçinen, onuruyla yaşayan milyonlarız. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Biz varız, buradayız, hakkımızı alana kadar mücadeleye devam diyoruz. İşçinin karşısında duran, emeğini sömüren herkes, yarın işçinin öfkesiyle karşılaşacaktır
Biz burada sadece bir ücret için değil, onurumuz için direniyoruz. Bu grev sadece bugünümüzün değil yarınımızın da mücadelesidir. Bugün kazandığımızda sadece kendi ekmeğimizi büyütmeyeceğiz. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini de kazanacağız.
Bugün burada sadece grevde olan işçiler için değiliz. Türkiye işçi sınıfının onuru, emeği, kalbiyiz. Biz ne olursa olsun birlikte direnecek birlikte kazanacağız. İşçiler kazanırsa bu ülkede adalet kazanır, gelecek kazanır, alın terinin değeri anlaşılır. Direne direne kazanacağız” şeklinde konuştu.
Özçelik-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun ise yaptığı açıklamada; “Bıçak kemiğe dayandı ve sabır taşımız çatladı. 243 gündür taleplerimize kör ve sağır kalanlara artık tahammülümüz kalmadı.
8 aydır bizlere grev çadırını reva görenlere Ankara’dan seslenmenin zamanı geldi. Biz hiçbir zaman grev çadırında olmayı istemedik, emeğimizin karşılığını alarak işimizin başında olmak istedik. İşveren tarafı kazanma hırsına yenik düştü, vicdanının sesini değil kesesinin sesini tercih etti.
Fabrikada huzuru değil, kavgayı, kaosu ve kargaşayı tercih etti. Bugünkü bu tablo asla bizim tercihimiz değildir. Bizler çalışmak, üretmek istiyoruz, ailelerimizin rızkını kazanmak istiyoruz. Bu grevin ve kavganın sorumlusu Yolbulan işverenidir. İşveren uzlaşmayı değil, çözümsüzlüğü tercih etti. İşveren, uzattığımız eli havada bıraktı ve çözümsüzlüğü tercih etti.
Anlaşmaya yanaşmadın ama fabrikada üretim yaparak grev kırıcılığı yapamazsın, emekçi kardeşlerimizi sendikadan istifaya zorlayarak grev kırıcılığı yapamazsın.
Başka fabrikalarda fason üretim yaparak, malzemeleri Osmaniye’ye taşıyarak grev kırıcılığı yapamazsın. Bu yaptıklarınızın hesabını, adalete, vicdanlara, Allah’a şüphesiz vereceksiniz. Ne yaptıysak olmadı. Ankara’ya giderek, Yolbulan işçisinin haykırışını herkese duyuracağız.
Emeğimizin karşılığını almak için, sürdürdüğümüz mücadelenin başarıya ulaşması için yasaların bizlere tanıdığı haklar doğrultusunda hakkımızı Ankara yollarında arayacağız” diye konuştu.
Konuşmaların ardından işçiler, sloganlar eşliğinde otobüslere binerek Ankara’ya doğru hareket ettiler. (Haber: Helga TERBİYELİ)