23 Nisana Doğru

0
89

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Pazartesi günü IŞİD denen yaratıkların, Kilis’e attıkları bombalar yüzünden, Suriye’den savaş yüzünden kaçan sığınmacılardan 5 kişi hayatını kaybetmiş birçok ta yaralı var. Çocuklar çoğunlukta, gerginlik, korku ve isyan had safhada. Tabi bizim içinde durum aynı. Yanı başımızda bombalar, roketler ya da bilmem neler patlıyor; biz bir şey yapmıyoruz, bir tek uçağımız kalkmıyor onları vurmak için sadece “misli ile karşılık verildi” deniyor. Adamlar sıkıştıkça Kilis’i bombalıyor? Bu kaçıncı olay? Berke ile gecenin bir saatinde çalışırken, üzerimizden geçen helikopterlerin çocukluk korkularımızı yeniden bize hatırlatan homurtularını duyunca sus pus oluyoruz. Kendi sesimizden bile ürkerek. Ve dikkat ettik ne zaman gecenin bir yarısı helikopterler, homur homur gecenin sessizliğini şiddetle yararak geçiyorsa üzerimizden, ertesi gün Kilis’ e bomba, roket ya da ne ise düşmüş oluyor! Bu yetmiyor yine şehit haberleri hiç hız kesmeden gelmeye devam, bu yazı yazılırken üç şehit haberi vardı, ama iki dakika sonra ne olur kaç Mehmetçik ya da polis şehit olur bilmiyoruz! “Lütfen gelmesin” diye dualarımız yeri göğü sarıyor her saniye başı ama yine de gelmeye devam ediyor. Yüreğimiz dayanmıyor artık bu viraneye dönen şehirlere, yaşanan acılara, yıkılan yuvalara, öksüz kalan çocuklara, perişan olan analara babalara. Elimizden sadece rahmet okumak geliyor, lanet etmek düşmana. Vatan sağ olsun demekten başka.

& & & & &

Atatürk diyor ki; “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”

Ve tartışmalar hız kesmeden devam ediyor. 23 Nisan’da TBMM açılış yıl dönümünde resepsiyonlar, neden iptal ediliyor? Gerekçe içinde bulunduğumuz durum. İçinde bulunduğumuz durum tabi ki yadsınamaz. Ancak kutladığımız bayram da yadsınamaz. Çünkü ulusal bir bayram yani TBMM meclisinin açılışının kutlandığı gün! Bu günde nasıl kutlamalar olmayabilir? Bir ülkenin, uzun süren kurtuluş mücadelesinden sonra dimdik ayakta var olduğunun en büyük kanıtı. Ve meclisinin olması, milletin kayıtsız şartsız ergenliğinden geçiyor. Yani burada aslolan millet. Milletin seçtiği sevgili vekiller şimdilerde ne yapıyor? Meclisin bütün olanaklarını kullanıp onları seçen insanları görmezden geliyor ki hiç biri ağzını açıp bir şey söylemiyorlar!

yase-atatürk1

Atatürk nasıl ön görülü bir dahi idi ki, çocuklara armağan etmişti bu bayramı. Çocuklar geleceğimiz, bu günün küçüğü yarın büyüğü. Onlara ne kadar önem verirsek geleceğimize o kadar önem vermiş oluruz. Bu ulusal bayramı kutlamak bu ülkenin bekası için can vermiş şehitlerimizi incitmez diye düşünüyorum. Sevgili peygamber efendimizi de. Ki, onun torunlarına gösterdiği sevgi herkesçe bilinir. Kaldı ki hiç birimiz “kutlama yapalım” derken. Ne dine ne de içinde bulunduğumuz duruma saygısızlık etmek durumunda değiliz. Hepimizin içi acılı, hepimiz yaralıyız ve hepimiz inançlıyız, ezelden beri. Peygamber efendimizin doğum gününü de yine ezelden beri sessiz sedasız evlerimiz de kutlarız, ne dünden, ne de önceki günden, sonra başlamadık kutlamaya. Ki zaten gerçekten doğum günü herkesçe kabul edilen sabit bir gün de değildir.

& & & & &

İçimiz yaslı ancak yas ilan edilmesi gereken günlerde yaşadık ancak yas ilan edilmedi. Biz hem yasımızı tutar, hem kendimizce ibadetimizi gösterişten uzak yaparız, hem de küçükken bize armağan edilen şimdilerde çocuklarımıza armağan olan bu ulusal, aslında kurtuluş bayram olan 23 Nisan TBMM’nin açılış gününü ve  çocuk bayramını bize kanıyla canıyla armağan edenleri rahmetle anarak kendimizce kutlarız.

& & & & &  

Ve sevgili okuyucularım sağlık ve sevgiyle kalalım her zaman, ön yargısız, ayrımsız gayrımsız. Ve Yurtta Barış Cihanda Barış ile… Yase

Muhteşem Bir Çanakkale Hatırası

“Cevdet Dede” “Baban Gelirse Beni Hemen Çağır Ha..!”

Cevdet dede Balıkesir’de Ali Sururi İlkokulu karşısındaki boşlukta, eski ayakkabı tamircisi, kır, pala bıyıklı bir ihtiyar olan Cevdet (Alkalp) dede vardı. Bir akşamüstü konu Çanakkale’ye gelince ağlamaya başladı. Ve devam etti;

“Rahmetli babam, Hafız Ali Çanakkale’de kaldığında, anamın karnında yedi aylıkmışım. Onu hiç tanımadım. Bir fotoğrafı bile yoktu. O günler çok zor günlerdi. Seferberliğin sıkıntıları, Kuvayı milliye zamanı, işgal yılları, kurtuluş, yokluk, sıkıntı… Çocukluğumuz hep ekmek peşinde, sıkıntıyla geçti. Ama anam, benim çocukluğumdan itibaren her sokağa çıkışta, her nereye giderse yanıma gelir ve: ‘Oğlum ben pazara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha! Ben teyzenlere gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha! Ben komşulara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha!!’ derdi.

Anam babamı bekledi durdu.. Büyüdüm, dükkân açtım. Annem yine her bir yere gidişte dükkâna gelir, gideceği yeri söyler ve “Baban gelirse beni çağır ha..!” diye eklerdi.

Aradan yıllar geçti. Anacığım ihtiyarladı. Gene hep değneğini kaparak bana gelir ve “Baban gelirse beni çağır ha..!” diye tembihlerdi. Günü geldi ağırlaştı. Ölüm döşeğinde bizimle helalleşti. “Bana iyi baktınız, hakkınızı helal edin” dedi.

Bana döndü yavaşça: “Baban gelirse ona: ‘Annem hep seni bekledi’ de!” dedi. Birden irkilerek doğruldu ve kapıya doğru gülümseyerek: “Hoş geldin bey, Hoş geldin!” diyerek ruhunu teslim etti.” Alıntı

(Cevdet Alkalp’le Röportaj Yapan Kişi

Araştırmacı Yazar ve Bursa Çınar Anadolu Lisesi

Coğrafya Öğretmeni Mustafa Doğru)

Günün Şiiri

23 Nisan

Vatan tehlikedeydi; Atatürk karar verdi:

“Vatan kurtaracak yine millettir” dedi.

Ankara’da bir Meclis toplayıp kurmak için,

Günlerce, haftalarca, çalıştı, için için.

İşte bugün kuruldu Büyük Millet Meclisi,

Ankara’dan yükseldi Türk’ün gürleyen sesi.

Çocuklar! bayram yapın, sevinin ve haykırın,

Engel denen her şeyi gücünüzle siz kırın!

Çocuklar bilin ki siz koca bir cihansınız.

Vatanın her yerinden fışkıran volkansınız.

Doğan güneş sizindir yıldızla ay sizindir,

Artık vatan sizindir, artık saray sizindir.

Ey gül yüzlü çocuklar, gülün, koşun, ileri,

Hayatta durak yoktur; ya ileri ya geri.

Coşkun bir rüzgar gibi ufukları aşınız!

Göğsünüz kanasa da akmasın göz yaşınız!

Temiz olsun kalbiniz, çelik olsun kolunuz!…

Şen olsun bayramınız, aydın olsun yolunuz!…

Neşenizle bu yurdu aydınlatın her zaman,

Sizindir bu ünlü gün, ünlü 23 Nisan.

Güzel Sözler

-Korku üzerine hâkimiyet bina edilmez.

-Yeni Türkiye Devleti’nin yapısının ruhu, milli egemenliktir. Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir.

-Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve sonsuza kadar Türk olarak yaşayacaktır.

Atatürk Diyor ki;

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.

-Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur.

Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here