Yeraltı zenginlikleri bakımından dünyanın en zengin, belki de ilk sıralarında olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Ne yazık ki; 1950 yılında iktidar olan Demokrat Parti ile birlikte ‘dışarıya bağlı’ siyaset adamlarının basiretsizliği ve iktidar hırsı nedeniyle yeraltı kaynaklarından istifade edemediğimiz gibi Atatürk’ün kurduğu 46 fabrika (ki aralarında şeker fabrikaları da var) “özelleştirme” adı altında elimizden çıktı. Bunların dışında Atatürk’ün emri ile Nuri Demirağ 1936 yılında Uçak Fabrikası kurdu ve bu fabrika yurt dışına uçak ihraç etti. Ne yazık ki uçak fabrikamız ABD’nin isteği ile Menderes tarafından kapatıldı. Büyüklerimizin neredeyse hâşâ taptığı Adnan Menderes hiç de masum bir insan değildir!
Yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi ülkemiz yeraltı ve yer üstü zenginlikleri bakımından son derecede zengindir. Ama bu zenginlik Siyaset Kurumlarınca birilerine peşkeş çekilerek yok edilmektedir. İran, Irak, Suriye gibi burnumuzun dibindeki ülkelerde petrol kaynarken bizde neden yok! Yok demek tamamen yanlış bir ifade… Güneydoğu bölgemizde birkaç petrol mühendisinin cesedi bulunduğu söylenir. Hiç uzağa gitmeden Arsuz Kurtbağı köyünde yıllardır kayaların arasından çıkan bir ateşin sürekli yandığını herhalde bilmeyen yoktur. Yanlış hatırlamıyorsam 60’lı yıllarda Arsuz’da bir kuyuda doğalgaz bulunmuş fakat rezerv yetersizliğinden (!) kuyu betonla kapatılmıştı.
Bor ve Toryumun dünya rezervinin yüzde 70’inin yurdumuzda olduğu söyleniyor. Bor petrolden çok daha yüksek bir enerji kaynağı! Bir aracın bir kilo Bor’la 19 bin kilometre yol yaptığı ifade ediliyor. Bu müthiş bir şey… Sadece Bor ülkemizi ve tüm insanımızı düzlüğe çıkarabilecek bir element.
Toryum için şöyle bir misal veriliyor. Bir çuval kömürle bir evi ısıtırsınız. Bir çuval Toryum’la tüm Türkiye’yi! Düşünebiliyor musunuz (?!) Toryum’um ne kadar güçlü bir enerji kaynağı olduğunu…
Ve içinde başta Prof. Dr. Engin Arık olmak üzere Bor üzerinde çalışma yapan bilim insanlarımızın uçağı Isparta’da düştü. Düştü mü düşürüldü mü? Burası meçhul!.. Merhum Engin Arık; “Türkiye tüm enerji ihtiyacını 50 ton Torumla karşılayabilir. 1 ton toryumu enerjiye dönüştürdüğünüzde 1 milyon ton petrole eşdeğer bir enerji elde edersiniz” diyordu. Çok büyük ihtimalle bu bilim adamlarını taşıyan uçak yabancı istihbarat elemanlarınca düşürüldü!
Güneydoğu’muzda meydana gelen terör olayları bir Kürt meselesinden çok daha fazla önem arz etmektedir. PKK bir silahlı Ermeni Terör örgütüdür. Büyük İsrail’e hizmet etmektedir. Güneydoğu’da meydana getirilen terör olaylarıyla Kürt vatandaşlarımızın bir ilgisi yoktur. Varsa da onlar da ortada sanki bir Kürt meselesi varmış gibi kandırılmış saf insanlardır. Asıl mesele arz-ı mevud da değil, Güneydoğu’muzda bulunan zengin petrol yatakları ve yeraltı zenginlikleridir. Bu proje bugün BOP olarak karşımıza çıkmaktadır!
Türkiye Selenyum açısından da dünyanın 34. sırasında bulunan bir ülkedir. Selenyum altından 82 kat daha değerli bir madendir. Osmaniye’de yakalanan 475 gram Selenyum’um piyasa değerinin 5 milyon dolar olduğu söylendi.
Altınlarımız, değerli madenlerimiz ABD’ye, Kanada’ya peşkeş çekiliyor. Tabii birileri de bu arada malı götürüyor!
Evet, Türkiye ve yüce millet varlık içinde yoksullaştırılıyor. İnsanlar beslenemiyor, kiralar ödenemeyecek boyutlara ulaşmış. Konut ve araba Türk insanı için artık hayal… Sebebi mi? Onu da artık yazmayayım. Bunun kim ve kimler olduğunu herkes çok iyi biliyor!
