Güler; “Ulusal Kanal Halka Hizmet İçin Kurulmuştur”
Ulusal Kanal Dayanışma Kahvaltısı, Birlik Kültür Evinde gerçekleşti. Kahvaltıya basından, demokratik kitle örgütlerinden ve Ulusal Kanal gönüllerinden ilgi yoğundu.
Ulusal Kanal Dayanışma Kahvaltısına Vatan Partisi İlçe Başkanı Orhan Korkut, Cumhuriyet Kadınlar Derneği Başkanı Şerefi Nur İkizoğlu, İskenderun Demir Çelik İşçileri Çalışanları ve Emeklileri Derneği Başkanı Bayram Özarslan, Taşeron İşçileri Çukurova Federasyonu Başkanı Sadık Karakaş, Malatya iline bağlı Çulhalı Derneği Başkanı Ali Ekber Ay, Emekli Albay İrfan Doğan, TGB İskenderun Şube Başkanı Efe Can Çapık, İskenderun Gazetesi sahibi Rızkullah Terbiyeli, Ses Gazetesi muhabiri Akın Bodur, Görüntü Gazetesi sahibi Bahri Polat, Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yuva ve Erzin’den ülkücüler katıldılar.
Dayanışma kahvaltısında Ulusal Kanalın Hatay haberlerinden hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi hakkında bilgi verildi. Kahvaltıya katılan Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Mehmet Yuva Suriye’nin son durumu ve gelişmeler konusunda bir konuşma yaptı.
Yuva, Amerika ve Rusya’nın Suriye üzerinde ortak projesinin olup, olmadığının tartışıldığı dönemde açıklık kazanması için bu soruyu aydınlatmak istediğini belirtti.
Yuva; “Rus uçağının düşürülmesinden sonra iktidar medyası Amerika’nın YPG ile ilişkilerini ifade etmelerine rağmen, Davutoğlu Amerika’nın Kürt silahlı gruplarla yaşadığı münasebeti sürekli ihmal ederek, üzerini örterek, ağırlıklı olarak bu yeni süreçte başlayan Türk-Rus ilişkilerindeki sorunların, çevresinde Rusya’yı hedef tahtasına oturtması, Rusya’nın PKK’ya silah verdiğini iddia etmesi, yine HDP’nin ‘korkmayın, dayanın Rus silahları yolda’ ifadeleri, Rusya’nın, Suriye’yi bölerek, Irak’taki parçalanmayı destekleyerek, aynı zamanda Rusya’nın Türkiye’yi bölecek şeklinde iktidar medyasında haber okumaktayız. Rusya konusunda bu medyanın yazdıkları doğru değil” şeklinde konuştu.
Ulusal Kanal Temsilcisi Hüseyin Güler konuşmasında Ulusal Kanalın halkçı-Devrimci bir çizgisi olduğunu ve bu çizginin 17 yıldır sürdürdüğünü ifade ederek; “Ulusal Kanalın arkasında bir sermaye grubu yoktur. Bir holding medyası değildir. Halka hizmet için kurulmuştur. Halka hizmet eden bir televizyon elbette halka dayanacaktır. Ulusal Kanal maddi ve manevi halk desteği ile ayakta kalmaktadır. Ulusal Gönüllerin yarattığı imkanlarla yayın hayatını sürdürmektedir. Ne kadar fazla Ulusal Gönüllüsü o kadar büyük imkan ve güzel bir yayın demektir” dedi.
