Terörsüz Türkiye

0
13

‘Biz terörsüz Türkiye’de varız. Siz de tutuksuz yargılamakta var olun’ ifadesini kullandı bir kaç gün önce. Ana muhalefet partisinin lideri şu anda Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturuyor. Böyle bir genel başkanın, ağzından çıkacak her kelimeyi her cümleyi ölçerek, tartarak konuşması lazımdır.

AKP, MHP ve DEM üçlüsünün ortaya koymaya çalıştığı bu proje, Türkiye için bir yıkım projesidir. Bu üçlü “Peki, tamam… Biz tutuksuz yargılamayı kabul ediyoruz. Gel sen de aramıza katıl” dediklerinde, Özgür Özel “Tamam kabul” diyerek atlayacak mı?

Bu sinsi proje; BOP kapsamında Türkiye’yi bölmeyi, anayasadan Türklüğü çıkarmayı, Lozan yerine Sevr’i getirmeyi, böylece Ülkenin üniter yapısını değiştirerek, federal bir yapı inşa etmeyi amaçlamaktadır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ile Lozan’da bu zaferi kazanarak ülkenin bölünmesinin önüne geçmiş, Türkiye’nin tapusunu alarak, ülkeyi Cumhuriyetle taçlandırmıştır. O nedenle ana muhalefet partisinin genel başkanı olan zatın, ağzından çıkacak her kelimeyi çok iyi seçerek konuşması şarttır.

Geçenlerde vefat eden Sırrı Süreyya Önder “Ben Cumhuriyet’in ne hayrını gördüm” diyebilecek kadar ileri derecede ihanete varabilecek sözler sarf ederken, yine en başta CHP’nin genel başkanı olmak üzere AKP ve MHP genel başkanlarınca “barış güvercini” olarak ilan edilmiştir. Sırrı Süreyya Önder de dahil olmak üzere DEM partililerin tamamının, terörist başı, Ermeni diasporasının günümüzdeki başı Abdullah Öcalan ve dağdaki teröristlerden hiçbir farkı yoktur.

Şimdi soralım Özgür Özel’e “İçeride tutulan CHP’lilerin tutuksuz yargılanmalarına karşılık, devletin üniter yapısının bozularak federasyona geçilmesine, Lozan’da kazandığımız zafer yerine Sevr’e dönülmesine razı mısın?..” İçeride tutulan CHP’lilere karşı “Terörsüz Türkiye” istemenin anlamı budur.

Özgür Özel’in de, Ekrem İmamoğlu’nun da sırf oy kaygısı ile sözde Kürtlere şirin gözükmek için olmayan “Kürt sorununu” destekliyor görünmesi affedilir hatalar değildir.

Mustafa Kemal Atatürk ülkeyi kurarken Anayasa’ya koyduğu “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. Türkiye halkı, ırken veya dinen veya harsen birleşik ve yekdiğerine karşı hürmet ve fedakârlık hisleriyle dolu ve mukadderat ve menfaatleri ortak olan bir toplumsal heyettir…” diye tarif etmektedir.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürtlerin, Türklerden eksik neyi var? Üniversiteler mi onların çocuklarını kabul etmiyor? Hastaneler mi tedavide onlara farklı davranıyor? Yoksa Kürtler tutuklanıp ceza evlerine mi atılıyor? Sorun ne? Türk halkı ile Kürk toplumu etle tırnak gibidir. Bizi birbirimizden hiçbir güç koparamaz. Ama “Ana Dilde Eğitim, Özerklik” gibi bölücü düşüncelerle karşımıza çıkan olursa işte orada yokuz. Bugün ABD’nin resmi dili İngilizcedir. Fransa’nın dili Fransızca, Almanya’nın dili Almancadır. Bu ülkelerde de azınlıklar vardır. Ama kimse kendi ana dilinde eğitim isteyemez. Adamı anında götürürler.

Bizim Kürt toplumu ile hiçbir sorunumuz yoktur. TBMM’nin neredeyse yarısı Kürt kökenlidir. Hakim ve savcılar, doktorlar v.s. hangi meslek dalına giderseniz gidin içinde Kürt kökenli olmayan yoktur. Kürt bizim öz kardeşimizdir. Ancak DEM Partililerin geçmişini karıştırırsanız altından çapanoğlu çıkar.

Kimse bizden Toprak talep ederek Lozan’ın iptalini, üniter yapımızın dağılmasını, ana dilinde eğitim istemesin. Bir kurtuluş savaşı daha vermemiz gerekirse seve-seve veririz.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here