Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası: “Bütçe Halkın Değil, Sermayenin Bütçesi!”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Genel Mali Sekreteri Deniz Topkan, 22 ve 29 Kasım tarihlerinde Adana, Samsun, Van ve İzmir’de yapılacak bölge mitingleri öncesinde açıklamalarda bulundu. Topkan, sendikanın Hatay ve İskenderun’da sivil toplum örgütleri, emekli dernekleri ve siyasi partileri ziyaret ederek bütçe sürecine ilişkin bilgilendirmelerde bulunduğunu söyledi.
Topkan, “Sizler aracılığı ile bütçeye itirazı olan tüm İskenderun halkını 22 Kasım’da Adana’da yapacağımız bölge mitingine davet ediyorum” dedi.
“Sorun Bireysel Değil, Sistematik Kriz Yönetimsizliği”
Topkan, Türkiye’nin ekonomik tablosuna ilişkin çarpıcı veriler paylaştı: “Türkiye, AB ve OECD ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip. Gıda enflasyonu OECD ortalamasının 10 katı.”
Bir yılda dolar milyonerleri OECD ortalamasının 8 katı hızla artarken halkın akşam pazarında yere düşen sebzeleri topladığını söyleyen Topkan; “Bu çelişki bütçenin kimleri koruduğunu gösteriyor” dedi.
İşsizlik: “Kadınlar Ve Gençler Yükün Altında Eziliyor”
Topkan’a göre Türkiye, işsizlikte Avrupa’nın birincisi: Resmî verilere göre 12 milyon işsiz var.
Kadın işsizliği yüzde 40’a, genç kadın işsizliği yüzde 45’e dayanmış durumda. “Bu ülkede gençlere ve nitelikli emekçilere gelecek sunamayan bir bütçe dayatılıyor” diyen Topkan, bunun sosyal bir çöküş anlamına geldiğini belirtti.
Gelir Adaletsizliği: “Gelirin Yarısı Zengin Yüzde 20’nin Elinde”
Topkan, gelir adaletsizliğine ilişkin OECD verilerini hatırlattı: “En zengin yüzde 20 toplam gelirin yarısını alıyor. Geri kalan yüzde 80 ise diğer yarıyı bölüşmek zorunda.”

Topkan; “Bu ülkede çalışan yoksullar yaratıldı. Kamu hizmeti üretenler bilinçli şekilde yoksullaştırılıyor” diye konuştu.
Vergi Yükü Emekçinin Sırtında
Topkan’ın açıkladığı 2026 bütçesi verilerine göre: Toplanacak her 100 TL verginin 47 TL’si dolaylı vergilerden (KDV–ÖTV), 26 TL’si gelir vergisinden, Sadece 11 TL’si şirketlerden alınan kurumlar vergisinden geliyor.
“Vergiyi emekçi ödüyor, bütçeden payı patron alıyor” diyen Topkan, patronlara sağlanan 2,5 trilyon TL vergi muafiyetine dikkat çekti.
Harcamalar: Faiz Ve Silahlanmaya Dev Kaynak, Halka Kırıntı
Topkan, vergi gelirlerinin dağılımını şöyle özetledi: “20 TL faize, 16 TL silahlanmaya, 5 TL teşvik ve prim desteğine, 3 TL hazine garantilerine… Halk için ayrılan pay ise oldukça düşük: 4 TL yoksullukla mücadeleye, 3 TL koruyucu sağlığa, 2.8 TL hukuk ve adalete, Kadının güçlenmesine sadece 6 kuruş…”
Bu tabloyu “kamu hizmetlerinin bilinçli biçimde küçültülmesi” olarak niteleyen Topkan, “Bütçe piyasaya ve rant düzenine teslim ediliyor” dedi.
Çalışma Yaşamında Tablo Ağır
Topkan’a göre, Ortalama kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının yarısında kaldı. Asgari ücret açlık sınırının altında. Türkiye, iş cinayetlerinde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü…
Topkan; “Emekten yana bütçe önce insan yaşamını korur; bugünkü bütçe bunu yapmıyor” ifadelerini kullandı.
Demokrasi Ve Denetim: “Bütçe Hakkı Yok Edildi”
Topkan, Sayıştay’ın yetkilerinin budanması ve Varlık Fonu uygulamasının paralel bütçe oluşturduğunu, bunun da halk adına denetimi ortadan kaldırdığını söyledi.

Türkiye’nin özgürlük, hukuk ve refah endekslerinde dünya sıralamasında gerilere düştüğünü hatırlatan Topkan; “Demokrasi yoksa bütçe de halka hizmet etmez” dedi.
Özelleştirme Uyarısı: “Gelecek Satılıyor”
2026 yılı için 185 milyar TL özelleştirme hedefi olduğunu belirten Topkan, bunun “kalan son kamu varlıklarının da satılması” anlamına geldiğini söyledi. Topkan, sendikanın bütçe taleplerini şöyle sıraladı;
“Bütçe hakkı halkındır: Sayıştay denetimi geri verilsin. Emekten yana kaynak dağılımı: Faiz ve silahlanma yerine kamu hizmetleri güçlendirilsin. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe: Kadın istihdamı ve şiddetten korunma için gerçek kaynak ayrılsın. Vergide adalet: Dolaylı vergiler düşürülsün, büyük servetlere servet vergisi getirilsin.”
Topkan, kamu çalışanları için ise şu talepleri dile getirdi;
“En düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın. Grev hakkı üzerindeki yasaklar kaldırılsın; 4688 sayılı yasa evrensel normlara uygun hale getirilsin. Tüm kamu emekçileri kadrolu ve güvenceli istihdama geçirilsin.” (Haber Merkezi)







