CHP İl Yönetimi, Aralarında Partililerin ve Eğitim-Sen’li Öğretmenlerin Olduğu Çok Sayıda Kişinin Gözaltına Alınmasını Sert Bir Dille Eleştirdi…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay İl Başkanı Avukat Servet Mullaoğlu, dün CHP Samandağ bir önceki ilçe başkanı İbrahim Aydoğan ve Eğitim-Sen’li öğretmenlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin şafak operasyonuyla gözaltına alınması ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye Cumhuriyetinin, ifade özgürlüğünü, anayasal güvence altına almış bir hukuk devleti olduğunun altını önemle çizen Mullaoğlu; “Ülkemizin içinden geçtiği bu hassas süreç, ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılmasını gerektirmemektedir. Tam aksine ifade özgürlüğünün en iyi bir şekilde ifade edilmesine hassasiyet gösterilmelidir. Bu hem demokratik olgunluğun ve içinden geçtiğimiz hassas sürecin de gereğidir.
Hatay ilimiz muazzam güzellikte bir çiçek bahçesidir. Bu güzel bahçenin içinde bulunan her çiçek emsalsiz güzelliktedir. Burası Türkiye’nin özetidir. Herkes birbirinin inançlarına, etnik kökenine, yaşam biçimine ve düşüncelerine saygı gösterir. İlimizin bu özelliği bütün dünyaya örnek teşkil etmekte ve bu özelliğinden dolayı hepimiz ilimizle gururlanmaktayız” şeklinde konuştu.
“Yöneticilerin Sorun Değil, Çözüm Üretmeleri Gerekir”
Hatay da daha önce de zor günler geçirildiğini hatırlata Mullaoğlu; “Biz zor günlerimizi birbirimizi dışlayarak değil, daha fazla birbirimize sahip çıkarak atlattık. O dönemlerdeki ilimizin mülki amirleri ve kolluk kuvvetleri de bütün guruplarla diyalog kurarak, sorunları birlikte aşmamıza yardımcı olmuşlardı. Çünkü Hatay’ın ruhunu anlayan her yönetici, buradaki zor süreçlerin, ancak diyalog yoluyla aşılacağını çok iyi bilir.
Kolluk Kuvvetlerinin sadece basın açıklaması yapan insanlara terörist muamelesi yaparak, evlerinin şafak vakti basılmasını asla kabul edemeyiz. Hele Vatanperverliğinden çok emin olduğumuz partimizin bir önceki Samandağ İlçe Başkanına terörist muamelesi yapılmasını kabul etmemiz mümkün değildir! Bu muameleyi kınıyor ve reddediyoruz!
Kolluk Kuvvetleri bu muameleleriyle kamu yararına uygun davranmamaktadırlar. Kolluk Kuvvetlerinin ‘Devletin sopasıyla’ değil, ‘Devletin şefkatli elleriyle’ sorunlara yaklaşması bir zorunluluktur. Ancak ve ancak çözüm üretmekte aciz olan yöneticiler, kaba kuvvete başvururlar. Bu nedenle yöneticilerin sorun değil, çözüm üretmeleri bulundukları makamın gereğidir. Bunun içinde en önemli ve etkin yöntem de diyalogdur” dedi.
“Gözaltına Alınanların Derhal Serbest Bırakılmasını Bekliyoruz”
Şiddet, nefret, hukuka ve ahlaka aykırı olmadığı sürece her düşüncenin ifade edilmesini sağlamanın, kolluk görevlilerinin görevi olduğunu anımsatan Mullaoğlu; “İfade özgürlüğü çerçevesi içerisinde kalan basın açıklamaları nedeniyle siyasetçilere ve sendikacılara, şafak vaktinde operasyon düzenlenmesi ve gözaltına alınmaları asla kabul edilemez bir hukuk ve demokrasi ayıbıdır. Yapılan basın açıklamalarında, basın metninin suç unsuru taşıdığına dair şüphe olması halinde bile şafak vaktinde operasyon düzenlenmesi; Hukuk Devletinin en temel İlkelerinden olan ‘Ölçülülük İlkesine’ açıkça aykırıdır.
Kolluk Kuvvetlerimizin Hatay’ın hassasiyetlerini de nazara alarak, eylem ve işlemlerinde ‘Ölçülü’ davranması gerekmektedir. OHAL Hukuk ve adalet mekanizmasının işleyişini özgürlükler aleyhine olumsuz olarak etkilediğini görmekteyiz. Bu vesile ile de ülkeye ciddi zarar vermeye başlayan OHAL rejiminin bir an önce sonlandırılmasına ve ülkemizin normalleşmeye ihtiyacı vardır. Hukuka ve demokratik işleyişe aykırı olarak şafak vaktinde yapılan ev baskını ve göz altıları şiddetle kınıyoruz. Gözaltına alınan siyasetçi ve sendikacıların derhal serbest bırakılmasını bekliyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber Merkezi)